Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten kritik MYK toplantısı sonrası önemli açıklamalar

Son dakika haberine göre, Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısı sona erdi. Parti genel merkezindeki basına kapalı toplantı, yaklaşık 2 saat sürdü. Toplantının ardından AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik açıklamalarda bulundu. "Aşı ile çalışmalar başladı. İnşallah bu büyük salgından vatandaşlarımızı koruyacak aşı çalışmaları şeffaf bir şekilde milletimizin her kesimine ulaşacak." diyen Çelik, "Toplantımızdan sonra Sayın Cumhurbaşkanımız da aşı olacaktır. Bunun kamuoyu ile paylaşılmasını istemiştir." ifadelerini kullandı. Çelik, Diyarbakır Anneleri'ne olan desteği tekrar dile getirirken CHP'ye de sert sözlerle yüklendi.

Giriş Tarihi 14 Ocak 2021, 14:42 Güncelleme 14 Ocak 2021, 18:13
Son dakika: AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten kritik MYK toplantısı sonrası önemli açıklamalar

İÇİNDEKİLER

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu, Başkan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı.

Toplantının ardından parti sözcüsü Ömer Çelik, kameralar karşısına geçti.

Ömer Çelik'in toplantı gündemine ilişkin yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:

DİYARBAKIR ANNELERİ 500 GÜNDÜR EVLATLARI İÇİN NÖBETTE
En ufak bir meselede acil koduyla açıklama yapanların, bu anneleri hiç ziyaret etmemesi, Diyarbakır, Şırnak ve Hakkari'deki annelere duyarsız kalması herkesin gözünün önünde gerçekleşiyor.

500. gününde bu annelerin vicdan nöbetine duyulan bu duyarsızlık herkesin dikkatini çekiyor.

BAŞKAN ERDOĞAN AŞI OLACAK
Aşı ile çalışmalar başladı. İnşallah bu büyük salgından vatandaşlarımızı koruyacak aşı çalışmaları şeffaf bir şekilde milletimizin her kesimine ulaşacak.

Toplantımızdan sonra Sayın Cumhurbaşkanımız da aşı olacaktır. Bunun kamuoyu ile paylaşılmasını istemiştir.

Kendileri aşı olarak, toplumdaki tereddütü ortadan kaldırmak için toplantımızdan sonra aşı olmak için ilgili yere geçecektir.

Cumhurbaşkanımızın en büyük hassasiyeti bu salgından dolayı olumsuzlukla kalan vatandaşların bunlardan kurtulması, can kayıplarının ve tüm bu vatandaşlarımız verilen sürecin sona erdirilmesidir.

Herkese verilen kod ile herkesin aşısı kendisine yapılacak şekilde bu süreç devam edecek.

Sayın Cumhurbaşkanımız da MKYK toplantısında açıklama yaparak bunu canlı yayından paylaşmamız talimatını verdiler.

GÜNDEMDEKİ GELİŞMELER
Maalesef Türkiye'deki siyasi tartışmalar, 2021'e girerken, bir takım kirli olayları hatıraya getirerek, vesayet siyasetinin canlandırılmaya çalışılması son derece üzücüdür.

Birden bire eski Genelkurmay başkanının çıkıp yaptığı tartışmayla başladı. CHP Genel Başkanı ha bire erken seçim meselesi diyerek siyasi gündem oluşturmaya çalışıyordu. Ardından baş örtüsü yasağı ile maalesef, eski bir CHP'li bakan 28 Şubat mantığını, vesayet mantığını diriltmeye çalışan açıklama yaptı.

Hiçbir darbe mazur gösterilemez, meşru değildir.

Hastalıklı mantık, 'Erdoğan ancak büyük felaketle gidebilir' diyerek acınası haldeki değerlendirmeler devam etti.

Esas burada üzücü olan, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına Kılıçdaroğlu'nun 'Sözde Cumhurbaşkanı' demesidir. Gayrımeşru yapılar için bu ifadeyi kullanırsınız. Yakın tarihte 27 Nisan 2007'de bazılarının 'post-modern darbe' dediği, muhtıra teşebbüsü ile gündeme gelmişti.

O zamanki askeri vesayet tartışmasında 'Biz sözde değil özde Cumhurbaşkanı istiyoruz.' Bu yetkiyi size kim verdi?

Siyasi partiler, partiye mensup olan kişilerin evidir. Türkiye Cumhuriyeti ise herkesin ortak çatısıdır. Siz Türkiye Cumhuriyeti'nin en yüksek makamı olan, orduların baş komutanı olan Cumhurbaşkanı'na böyle bir şey söylerseniz, bu Cumhuriyet değerlerine karşı söylenmiş olur. 'Siyasi eleştiri' yapıyoruz diyorlar. Genel Başkanlık makamı için değil, Cumhurbaşkanlığı makamına bu eleştiriyi yapıyorsunuz.

Yine ABD'deki yemin tartışmaların benzeri olacak şekilde tutup yemin tartışması açıyorlar. Diyor ki, 'burada tarafsızlığa karşı bir durum var' diye argüman söylüyorlar. Burada sistem değişti. Tarafsızlığın da eski tanımından yeni tanıma geçilmiştir. Cumhurbaşkanımız Türkiye'nin hiçbir yerini bir başkasından üstün görmemektedir. Böyle bir tartışma açmak tamamen yanlış iş yapmaktır.

Siyasi eleştiri yapacaksanız tabii ki yapacaksınız, ama siyasi eleştiri yapmıyorsunuz, alışkanlığınız olan rejim krizi çıkarma, kendinizi millet iradesinin eleği ya da filtresi görme gibisinden bir pozisyona yerleştiriyorsunuz. Bunların sureti haktan gözüküp parlamenter sistemi savunması da göz boyamadır. Daha önce vesayet peşinde koşuyorlardı. Bu herhangi bir tartışma değildir. Biz diyoruz ki, 'meşruiyet seçimlerdedir, hukuk devletinde, milli iradededir' . Siz 'ben hukuk devletinin gereklerini özde ve sözde tartışması açarak tanımam' derseniz. Türkiye'de laikliği de istismar edecek şekilde çok kriz çıkardınız.

Şimdi tutuyorsunuz demokrasi prensibini istismar edecek şekilde birtakım tartışmalar açıyorsunuz. Bu milletin kendi Cumhurbaşkanını seçecek yeteneğe ve kabiliyete sahip olmadığını düşünür bunlar. Bunlar ancak kendilerinden not almış kişilerin o makama oturabileceğini düşünür. Bu tamamen ideolojik bir değerlendirmedir. Herkesin sağduyulu olması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti'nin makamları hepimizin ortak çatısı, ortak evi olan Cumhuriyetimizin makamlarıdır.

Sağduyu, izan ve makul bir dille siyasi eleştiri yapabilmek en çok buralarda lazımdır. Kullanılacak dil içinde bir sürü imkanlar var. Bir sürü siyasi eleştiri için konu seçebilirsiniz. Burada bir bilek güreşi olmaması gerekir. Ama ısrar ettikleri için, her kesimden gelen sağduyulu uyarılara rağmen, hatta CHP'ye yakın gerçekten demokrat kişiler 'bunun böyle söylenmemesi gerekirdi' dediği halde maalesef devam edildi.

Diyorsunuz ki 'AK Parti'ye oy veren öğretmen değildir, memur değildir, çiftçi' değildir'. Hakaret ya da meşruiyet tartışması ya da rejim krizi çıkarmak konusunda herhangi bir değerlendirmede bulunamıyor musunuz? FETÖ'nün darbe girişimine karşı en büyük kazanımımız demokrasimizin korunmasıdır. Milli iradeye böyle bir saldırı gelmesi asla kabul edilemez. Demokrasi milletin ortak değeridir.

Siyasi mücadeleyi bir siyasi rekabet alanı içinde tutmak lazım. Cumhuriyetin değerlerine zarar verecek siyasi husumete dönüştürmemek lazım. Siyaset karşıt fikirlerin birbiriyle çatışmasıdır. Ama bunu hangi alanda yaptığınız önemlidir. Bu namus meselesini çok alelade kullanıyorlar. Bunun çok titizlikle, dikkat ederek kullanılması gerekir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nı bu kelimelerle ifade etmek düşmanların yaptığı şeydir. Dediler ki, belediyelerden hiçbir işçi atılmayacak. Bak o işçiler atılıyorlar işte. Size de bu sözünüzü hatırlatıyorlar. Namus kelimesinin alelade kullanılmaması lazım.

Bu kadar yanlıştan sonra diyorlar ki sen yeminine sadık olsaydın biz bunları söylemezdik. Cumhurbaşkanımız yeminine sadıktır. Milletin birlik ve beraberliğini korumaktadır. Sizin tarafsızlığı kafalarınızdaki vesayetçi sistemle yargılamanızdır. Başkanlık sistemi meşrudur. Birini meşru diğerini gayrimeşru sayamazsınız. Parlamenter sistem varken ne yapıyordunuz bunu sormak gerekir. O zaman Türkiye'yi askeri ve yargı vesayetiyle yönetmeye çalışıyordunuz.

Her siyasi partinin yapacağı katkı sivil siyaseti ve demokrasiyi güçlendirmektir. Gelecek nesillere doğru miras bırakmak gerekir. Hepimiz öleceğiz. Bir gün emri hak vaki olacak, geriye yaptığımız işler ve hizmetler kalacak. Ama tutup da hiç kimsenin Türkiye Cumhuriyeti makamlarına karşı tarihe geçmemesi lazımdır. Bu konularda herkesin sağduyulu olarak davranmasında cumhuriyet, demokrasi, gelecek nesiller için fayda olduğunu, hassasiyet gösterilmesinin altını çizmek isterim.

ABD'deki seçimleri, sonrasındaki süreci çok büyük hassasiyetle takip ediyoruz. Senato baskını tüm dünyayı şok etti. ABD demokrasisi gelenek ve kurumlarıyla övünen bir demokrasidir. Senatonun içinde ulusal muhafızların, askerlerin yerlerde yattığı görüntü, Amerikan demokrasisinin içine girdiği değer krizinin senatoya yansımasıdır.

İlk defa Amerika'da bir başkanın bu şekilde görevden alınması, Temsilciler Meclisi'nde oylanıp kabul edilmesine varan şok edici gelişmeler yaşanıyor. ABD'nin nereye yöneleceği bütün dünyayı ilgilendiriyor. Batıda İslam, göçmen düşmanlığından kaygı duyarken tam da bu kişilerin pankartlarla Amerikan Senatosu'nu bastığını gördük. Bunun sosyolojik bir yarılma ortaya çıkardığını gördük. Netice'de 6 Ocak'ta Amerikan seçim sonuçlarını tescil etme oturumunu ertelemek zorunda kaldı Amerikan demokrasisi.

Şiddet kullanılması gayrimeşrudur, seçilmiş başkanın göreve gelmesini engellemek gayrimeşrudur. Biz bunları söylediğimiz zaman siyasi oryantalizmin etkisinden eğilmiş, bükülmüş olan 'siz de seçim sonuçlarına itiraz ettiniz' diyor. Meşru olarak herkes seçime itiraz edebilir. Umarız 20 Ocak'ta yeni başkanın görevine başlaması, tartışmasız bir şekilde sükunetle gerçekleşir.

Türkiye olarak yeni yönetimle konuşacağımız Libya, Doğu Akdeniz gibi çok önemli konularımız var. Suriye'deki kriz devam ediyor. Bu süre içerisinde Yunanistan'ın mültecilere dönük Ege'deki ihlalleri en çok canımızı acıtan konulardır.

78 binden fazla sığınmacı zorla Türk karasularına itilmiştir. O botları batırmaya çalışan unsurlar görürsünüz. Yunanistan'a bu konuda mali yardımda bulunan AB'nin bu vahşi ihlallere karşı tavır sergilemesi gerekir. Frontex'in de Yunan güçleriyle hareket etmesi, hatta bazı Yunan güçlerinin kendilerini maske ve üniformalarla bu eylemi yapması utanç vericidir. Buna karşı herkesin sesini yükseltmesi gerekir.

Körfez barışı denilen mutabakattan memnuniyet duyuyoruz. Katar'la başlanan normalleşme bölge için çok önemli sonuçlar doğuracaktır. İtilafların müzakere yoluyla çözüme kavuşturulmasının kıymetli olduğunu değerlendiriyoruz. Buradaki gelişmeleri yakından takip edeceğiz. Destek veren herkesi tebrik ediyoruz.

Aslında PKK, DEAŞ'a karşı mücadele ediyor diyenlerin ne kadar boş konuştuğunu gösteren bir şey. Sincar'da ölümden kaçan Ezideler DEAŞ'tan kaçtılar ama şimdi PKK yüzünden oraya dönemiyor. Bu konuda ilkesiz olmanın getirdiği nokta budur. Bazı müttefiklerimizin bunu dikkatle ele alması gerekiyor.

Sincar'daki PKK varlığının bir an evvel ortadan kaldırılması oradaki mazlum insanlar açısından son derece önemlidir."

SORULAR VE CEVAPLAR
"Sosyal medya şirketlerinin bir devlet otoritesi gibi davranması dünyanın her tarafında eleştiriliyor. Bu şiddeti destekleyen birtakım eylemleri topyekün reddettiğimizi bir kere daha söylüyorum. Fakat bunun yanısıra asosyal medya şirketlerin benimsedikleri siyasi tutuma göre karşı tutumdaki kişilerin sosyal medya hesaplarında herhangi bir yargı kararı olmadan, hangi ölçeğe göre yaptıklarını toplumla paylaşmadan yasaklamaları demokrasilerde ifade özgürlüğüne aykırıdır. Sosyal medyada terör, istismar, şiddet çağrısını yapan hesaplara karşı tedbir alınmasını kuvvetle düşünüyoruz. Bu subjektif ölçülere, keyfi kararlara göre olmamalıdır. Bunlar uluslararası anlaşma mutabakatı şeklinde ortaya çıkmalıdır. Trump'ın açıklamalarını, tutumunu eleştiren pekçok ülke de Trump'ın hesaplarının kapatılmasına karşı çıktı. Kuşkusuz insanlığa karşı işlenen suçlara karşı güçlü tedbirler alınması gerekiyor. Çok kuvvetli şebekeler aynı zamanda tehlikeli hale gelebiliyor. Bunu Türkiye'de de yaşıyoruz. Bununla ilgili hızlı karar veren mahkemelerin, mekanizmaların kurulması gerekiyor.

KKTC liderlerinin twitter hesaplarına mavi tık vermiyorlar, PYD'lerin hesabına mavi tık veriyorlar. Neye göre bunu yapıyorsunuz? Bir terör örgütünün lideri olan PYD'deki Mazlum Kobani denen şahsa mavi tık vererek terör örgütü propagandası niye yaptırıyorsunuz? Data egemenliği, datalarımızın kiminle paylaşıldığı meselesi milli egemenlik meselesidir. Siber alan siber vatandır aynı zamanda. Egemenliğimizi korumamız gerekiyor. Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının verilerini onların rızası olmadan başkasıyla paylaşamaz."


ERDOĞAN TELEGRAM'DAN DUYURMUŞTU
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, bugünkü mesaisini paylaşarak, ülke için durmadan çalışmaya devam edeceklerini bildirmişti.

Erdoğan, sosyal medya uygulaması Telegram'dan, "Günaydın, sevgili kardeşim" ifadesiyle başlayan mesajında şu ifadeleri kullandı:

"Bugün mesaimize AK Parti Genel Merkezimizde devam edeceğiz. Öğleden sonra saat 14.00'te MKYK, akşam saat 17.00'de MYK toplantılarımızda ülkemizin gündemindeki önemli meseleleri görüşeceğiz. Ülkemiz için durmadan çalışmaya devam edeceğiz. Yeni günün hepimiz için hayırlı ve huzurlu geçmesini temenni ediyor, sizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN