Büyük tehlike! Akdeniz ve Ege'den sonra Marmara'ya da yayıldı! Pina nedir?

Genellikle Akdeniz’de görülen bir yumuşakça türü pinaların bir parazitin yanı sıra aşırı avlanma, kirlilik ve doğal habitatının yok edilmesi nedeniyle giderek yok olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bayram Öztürk, daha önce Akdeniz ve Ege’de görülen toplu pina ölümlerinin Marmara Denizi’ne de sıçradığını söyledi.

Giriş Tarihi 20 Aralık 2020, 09:34 Güncelleme 20 Aralık 2020, 09:35
Büyük tehlike! Akdeniz ve Ege’den sonra Marmara’ya da yayıldı! Pina nedir?

İÇİNDEKİLER

İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi ve TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, Akdeniz ve Ege'den sonra Marmara Denizi'nde pinaların ölmeye başladığını söyledi.

Prof.Dr. Öztürk. şöyle konuştu: "Pinalar, bütün Akdeniz'de ölüyor. İspanya, Fransa, İtalya, Yunanistan'ın ardından Türkiye'de de pinalar ölmeye başladı. Akdeniz, Ege ve son olarak Marmara'da bunu tespit ettik. Marmara'da Erdek'te yaptığımız dalışlarda 100'ün üzerinde pina saymıştık, 8 tane kalmıştı. Dolayısıyla yüzde 90'lık bir toplu ölüm görüyoruz. Gökçeada'da da durum aynı. Bu yaz orada yaptığımız araştırma ve dalışlarda yüzde 80 oranında pina ölümü gördük. Pinaların ölüm nedeni; bir tür parazit; Pina paraziti. Ancak, kirlenme de bunda etken. Marmara Denizi. Ege başta olmak üzere ölümler giderek artıyor."

İZLEME PROJESİ GEREK
Prof.Dr. Öztürk, pina ölümleri ile ilgili mutlaka izleme projesi hazırlanması gerektiğini, bunun üzerinde çalıştıklarını anlattı. TÜDAV Başkanı Prof.Dr. Bayram Öztürk, pinaların endemik canlılar olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: "Endemik canlılar; sadece belirli bölgede yaşayan/yetişen, dünyanın başka yerinde yaşama/yetişme ihtimali olmayan, yöreye özgü türlerdir. Pinalar da, Akdeniz, Ege ve Marmara'ya özgü canlılardır, bu nedenle endemik koruma altında türlerdir. Üçüncüsü; pina içinde ve dışınca onlarca canlı yaşıyor. Yani birçok türe ev sahipliği yapıyor. Habitat niteliği taşıyor. Bunun ötesinde pinalar eko sistemde önemli. Çünkü suda süzme, filtrasyon görevi görüyorlar. 40 seneye kadar yaşayabiliyor ve 80 santim kadar olabiliyorlar. Dolayısıya korunması gereken tür bunlar. Bunun için çaba sarf etmemiz gerekiyor. Bunların izlenmesi lazım. Mesela Marmara'da pinalar nerede ölüyor nerelerde ölmüyor. Ölmeyen yer var mı? Ege Denizi'nde, Akdeniz'de nerelerde ölüyor, hangi derinliklerde ölmüyor. Bütün bunların izlenmesi lazım. İzleme, ölçüm, araştırma yapmadan yorum yapmak sadece spekülasyondur ve bu bilimin işi değildir."

ÖLÜMLER HIZLANDI
Avrupa Birliği'nin (AB) korunan türler listesinde yer alan, Latince ismi 'Pinna nobilis' olan, uzun yaşam süresine sahip olan ve üreme çağına ulaşması yıllar alan bu yumuşakça türünde, son 4 yılda büyük artış kaydedildi. Prof.Dr. Bayram Öztürk ile birlikte Erdek Plajı bölgesinde dalış yapan Erdek Dalış Kulübü eğitmeni Osman Benli de pina ölümlerinin Çanakkale Boğazı'ndan sonra Erdek'te görüldüğünü ifade ederken, "100 metrekarelik dalış bölgemizde 1 Kasım'da 135 pina saydık. 1 ay sonra sadece 10'unun kaldığını belirledik. Burada toplu pina ölümleri var" dedi.

"BAŞIMIZ SAĞ OLSUN"
Muğla'nın Bodrum İlçesi'nde dalış merkezi işletmecisi ve eğitmeni Kenan Doğan da son 3 yılda pinaları göremediklerini, bunun Akdeniz'de yaygınlaşan bir virüs veya bakteriden kaynaklandığını duyduklarını anlatırken şöyle dedi: "Daha önce 10-30 metre derinliklerde sık karşılaştığımız su altına renk katan ayrıca su altında deniz suyunu süzerek denizin temizliğine önemli katkı sağlayan pinalar artık yok. Deniz çayırları arasında boş pina kabuklarına rastlıyoruz. Bunlar da denizin getirdiği tahribatla yok olmak üzereler.

Artık canlı değiller. İnşallah ilerleyen tarihlerde onları tekrar görmeyi umut ediyoruz. Başımız sağ olsun; su altına renk katan pinamız artık Bodrum kıyılarında yok. Sadece Bodrum kıyıları değil. Aldığımız haberlere göre Akdeniz, Ege'nin hiçbir yerinde artık pina yok. Yapabileceğimiz ne var bilemiyorum. Eğer yababileceğimiz bir şey varsa yapmak isteriz."

PİNA MİDYESİ NEDİR? NE İŞE YARAR?

Renk: Kabukları genelde sütlü kahverengi ve bazen kızıl kahveye yakın renktedir. Kabuk üzerinde gri noktalar olabilir.

Yaşam alanı: Akdeniz ve Ege Denizi'nin kumlu çakıllı bölgelerinde yaşarlar. 60 metre derinliğe kadar sığ ve derin sularda bulunurlar. Genellikle Posidonia, deniz çayırlarının arasında görülürler.

Tanımsal özellikleri: Maksimum boyları 90 cm'dir. Sivri uçları ile kumların içinde dik dururlar. Dış kısımları liflidir. Tepe kısımları yuvarlaktır. Beslenme ve solunum amaçlı kabuklarını açarlar.

Kabuk parçaları eşit ve uzun üçgen şeklindedir. Kabukların tabanı düzdür ve yaşadıkları zemin üzerine sabitlenmiştir. Genellikle, kabuk üzerinde kabuklu hayvanlar ve yosunlar bulunur ve bu durum kamuflaj sağlar.