BAYKAR tesislerini gözetleyen Rus gazeteciler neyin peşindeydi? Emekli Kurmay Albay Coşkun Başbuğ'dan çarpıcı açıklamalar

BAYKAR'ın Ar-Ge tesislerini gözetleyen iki Rus gözaltına alındı. Emekli İstihbarat Albay ve güvenlik uzmanı Coşkun Başbuğ, iki Rus gazetecinin BAYKAR tesisleri etrafında çekim yapmasını bir casusluk faaliyeti olarak tanımladı. Başbuğ, “Bu bir teknolojik casusluk, bu bir istihbarat savaşı” ifadelerini kullandı.

Giriş Tarihi 06 Aralık 2020, 21:21 Güncelleme 06 Aralık 2020, 21:39
BAYKAR tesislerini gözetleyen Rus gazeteciler neyin peşindeydi? Emekli Kurmay Albay Coşkun Başbuğ’dan çarpıcı açıklamalar

İÇİNDEKİLER

İstanbul'da bulunan BAYKAR'ın Ar-Ge tesislerinin etrafında çekim yaptıkları belirtilen Rus NTV televizyonu mensupları Aleksey Petruşko ile kameraman İvan Malışkin, izinsiz çekim yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınmıştı.

Gözaltına alınan iki Rus gazetecinin ardından "Acaba casusluk faaliyeti mi?" sorusu akla geldi. Emekli İstihbarat Albay ve güvenlik uzmanı Coşkun Başbuğ, konu hakkında SABAH'a konuştu.

"GAZETECİ MASKESİNE BÜRÜNDÜLER"
Coşkun Başbuğ, iki Rus gazetecinin BAYKAR tesisleri etrafında çekim yapmasının gazetecilik faaliyeti olarak değerlendirilemeyeceğini, bunun bir casusluk faaliyeti olduğunu şu şekilde ifade etti:

"BAYKAR'a ve Bayraktar grubu dolayısıyla Türkiye, son dönemlerde yürütmüş olduğu süreci gizli kapılar arkasında yürütmedi. Karşı tarafın, ülkelerin ve dünya kamuoyunun bilmesi gerektiği kadar bilgiyi paylaşarak bir süreç yürüttü. Bu anlamda Türkiye, İHA ve SİHA konusunda yaptıklarını da imkân kabiliyetinde dünya kamuoyuna net olarak paylaşıyor. Ve bunun üzerinden pazar oluştu, silahları satıyoruz. Bu derece şeffaf ve samimi olan bu ülkede, eğer amaç gazetecilikse, haber yapmak ise herhangi bir randevu talebinde veya herhangi bir başvuru yapılabilirdi. Ben gazeteci diye sunulan kişilerin olumlu cevap alacağını değerlendiriyorum. Aynı gruba yabancı ajanslardan da talepler gelmiştir. Yapılan röportajlarda sorulan sorulara gizlilik prensibi içerisinde cevapları verilmiştir. Şimdi bu bahsettiğimiz kişilerden böyle bir talep yok. Dolayısıyla bu yapılanı gazetecilik olarak adlandırmak yanlış yorumlama olur. Eski casus numaralarında da vardır bu. Bu tür tesisleri 'Nerede ve nasıl üretiliyor?' şeklinde bir takım fotoğrafları elde ederek haberleştirirlerdi. Gazetecilik kimliğiyle ya da gazetecilik maskesine bürünerek bu çekimleri istihbarat kanallarına ulaştırmak mümkün. Tarihte bunun birçok örneği var."

DEVLETİN ÖNLEM ALMASINI BEKLEMİYORLARDI
Başbuğ, "Bu iki Rus, tesisleri çekerken Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin FETÖ öncesini hayal ederek zannediyorum bu girişimde bulundular. Ancak şu an devletimiz öyle bir konumda ki, sivil sektörü, özel sektörü, vakıf sektörü ve devletin kendi kurumları özellikle savunma sanayinde inanılmaz bir işbirliği içerisindeler. Bu tür projeleri artık tek başına askeri fabrikaların veya sivil kuruluşların alıp götürmesi mümkün değil. Bu entegre bir çalışma ortamı içinde ilerliyor. Devlet sivil kurumlar, sivil şirketler ve askeri komisyonlarla işbirliğine giderek bu projeleri hayata geçirmenin önünü açtı. Devlette bu tür kurumları stratejik kurumlar olarak görüp ona göre güvenlik ve tedbir önlemlerini alıyor. Rusların beklemediği BAYKAR'ı bir sivil şirket olarak algılamaları ve beklemedikleri ise devletin önlem almasıydı. Ancak devlet Bayraktar grubunu milli menfaatler doğrultusunda stratejik öneme haiz bir kurum olarak görüyor, koruyor ve gözetiyor. İşte bu koruma kollama neticesinde bu iki gazeteci kılığındaki şahıs yakalanmış oldu, sorguları devam ediyor. Muhtemelen arka planda çok farklı ilişkiler ve işler çıkacak. Bunu gazetecilik olarak görmek mümkün değil" diye konuştu.

"BU BİR TEKNOLOJİK CASUSLUK, BU BİR İSTİHBARAT SAVAŞI"
Coşkun sözlerine şu şekilde devam etti: "İki kutuplu Amerika ve Rusya cephesindeki dönemlerde bugün karşılaştığımız husus çok sık karşılaşılan bir husustu. Bu nedenle kritik askeri tesislerin hep tel örgülerle çevrildiği ve oralarda 'Fotoğraf çekmek, park halinde durmak ve dolaşmak yasaktır!' yazılı levhalar vardır. Bunu bütün dünya gazetecileri, bu işle iştigal olan herkes bilir. Bu kişiler de bunun suç olduğunu bilerek yaptılar. Ancak beklemedikleri veya bilmedikleri orada devletin almış olduğu tedbirlerdi. Bu bir teknolojik casusluk, bu bir istihbarat savaşı.

"İSTİHBARAT TEŞKİLATIMIZ TEPELERİNDE BİTTİ"
Bu savaşta sonuçta kimin kazandığına bakılır. Şu an bizimkiler yapmış olduğu bu hamle ile hem gücünü hem de alandaki hâkimiyetini hem de karşı tarafın niyet ve maksadını ne kadar yakından takip ettiğini gösterdi. Bu nedenle hem istihbarat teşkilatımızı hem de devletimizi tebrik ediyorum. Çünkü bu kişiler zannedilmesin ki eline fotoğraf makinasını alıp karşıya geçip fotoğrafı çekti. Orada bir park hali, şüpheli hareket ve bir teknoloji kullanarak gizli bir fotoğraflama söz konusu. Bu faaliyetlerinin arkasında da tepelerine biten bir istihbarat teşkilatı var" ifadelerini kullandı.

"UKRAYNA VE AZERBAYCAN'DAN DOLAYI RUSYA RAHATSIZ"
Coşkun Başbuğ, şunları söyledi: "Türkiye'nin teknolojiyi Rusya'nın kendine rakip gördüğü diğer ülkelerle paylaşmasından kaynaklı Rusya İHA ile SİHA konusunda rahatsız. Bilindiği üzere Ukrayna 2019'da yapılan bir anlaşmayla Türkiye'den 6 tane SİHA aldı. Ukrayna Dışişleri Sözcüsü 'Türkiye'den çok iyi fiyatla ve dünyadaki sınıfın en iyisi olan silahı satın aldık' diye bayram havası ilan etti. İki hafta önce Ukrayna'dan bir heyet geldi. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptıkları görüşmede beş tane daha İHA alacaklarını yönelik bir talepte bulundu. Rusya doğrudan dillendirmese de hem Azerbaycan Karabağ bölgesinde İHA'ların SİHA'ların devreye girmesi hem de Ukrayna gibi ülkelere bunların satılıyor olması Rusları rahatsız etti.

"KARABAĞ'DA KADERİ DEĞİŞTİRMİŞLERDİ"
Rusya bu rahatsızlığı dolaylı cümleler ve faaliyetlerle hissettirmeye başladı. Ve özellikle Karabağ bölgesinin kaderi değiştiren bizim İHA'larımız SİHA'larımızdı. Bugün Amerika'daki Bloomberg dergisi dahil bunu tescil ediyor ve kabul ediyor. Dergi 'İHA'lar, SİHA'lar dünyada artık savaş doktrinlerini değiştiren bir konuma erişmiş ve her liderin de hayali olmuş durumda' diyor. Dolayısıyla böylesine önemli bir teknolojiyi Rusya'nın takip etmesi kadar doğal bir olay olamaz. Burada Rusya'nın maksadı, devletin uygulamış olduğu çok haklı gizlilik prensibini inkâr ederek veya kendisine oradan bir delik açarak bilgi edinmek. 'Nerede, kim, hangi şirket tarafından ve nasıl yapılıyor?' gibi bilgilere sahip olmak.

"RUSYA NEYİN NASIL DÖNDÜĞÜNÜ ANLAMAK İSTEDİ"
Rusya'nın bir takım rahatsızlığının sonucu Rusya bir takım faaliyetlerin arayışına girdi. Teknoloji casusluğundan tutun, neyin nasıl döndüğünü anlamak adına böyle bir girişimde bulunduğunu değerlendiriyorum. Asla gazetecilik olarak görmüyorum ve casusluk faaliyeti olarak değerlendiriyorum. Velev ki yakalanmadılar ve oranın fotoğrafını çektiler, vereceği bir bilgi de yok!"

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN