SON DAKİKA: Kod adı: Hacıbey! İşte FETÖ'cü Enver Altaylı'nın çelişkileri! Ne söyledi, ne yaptı?

Son dakika haberine göre, İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ'ın, partisinin İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu'yu FETÖ'cülükle suçladığı açıklamalar sıcaklığını koruyor. Siyasetin gündemine bomba gibi düşen iddialar sonrası İYİ Parti'deki kirli ilişkiler ağına dair birçok detay ortaya çıkmaya başladı. Özellikle, Buğra Kavuncu'nun, “FETÖ yöneticisi olmak”, “Siyasal ve Askeri Casusluk” suçlamalarıyla tutuklu bulunan dayısı Enver Altaylı ile ilgili çok çarpıcı gelişmeler yaşanıyor. 'Hacıbey' diye hitap edilen Altaylı'nın ifadelerinin birçok sanığın ve savcılığın tespiti ile çeliştiği ortaya çıktı.

Giriş Tarihi 26 Ekim 2020, 10:44 Güncelleme 26 Ekim 2020, 13:28
SON DAKİKA: Kod adı: Hacıbey! İşte FETÖ’cü Enver Altaylı’nın çelişkileri! Ne söyledi, ne yaptı?

İÇİNDEKİLER

İYİ Parti Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın açıklamaları ve suçlamalarıyla tekrar gündeme gelen Enver Altaylı'nın ifadelerinde dikkat çeken çelişkiler var. "FETÖ yöneticisi olmak", "Siyasal ve Askeri Casusluk" suçlamasıyla tutuklanan Enver Altaylı'nın ifadeleri birçok noktada hem diğer sanıkların ifadeleriyle hem de savcılığın somut tespitleriyle çelişiyor. Amerika'daki FETÖ yöneticileriyle yaptığı görüşmelerde kendisine "Hacıbey" diye hitap edilen Altaylı'nın o çelişkilerinden bazıları:

NEDEN KAÇTI?
"FETÖ konusunda devletin üst düzey birimlerine yardımcı olduğunu"
iddia eden Altaylı "Dış basından takip edebildiğim kadarıyla Türkiye'de özellikle emniyet birimlerinin bu gibi soruşturmalarda ve cezaevlerinde tutukluların ağır işkencelere maruz bırakıldıklarını duymuştum. Hemen teslim olmayışımın basından duyduğum bu tür haberlerdir" diyor. Ancak ifadesini devamında "Sağlık kontrollerimi gözaltına alınmadan yaptırmak hem de biraz dinlemek için kız kardeşimin evine gittim. Bu arada ilaçlarımı aldım. Burada iki gün kaldıktan sonra da teslim olmayı planlamıştım." diyor. Gülen'e "Haklıysa gelsin Mandela gibi kendini savunsun" diye mesaj gönderdiğini iddia eden Altaylı, kendisi için "İşkenceden korktum, teslim olmadım" diyor.





PARA HAREKETLERİNİN KAYNAĞI NE?
Altaylı ifadesinde "Aylık gelirim 10-15 bin lira, kızımın yardımları ile geçiniyorum" diyor. Ama iddianamedeki MASAK raporuna göre Altaylı'nın uluslararası düzeyde "yüksek miktarda" ve "çok sayıda" para hareketi var.



MUSTAFA ÖZCAN'IN KIZINI İSTEMEYE GELECEĞİNİ BİLİYOR MUYDU?
Altaylı: "2005 yılında kızım Dilara'yı istemek için şu anki damadın Metin Can YILMAZ ve ailesi geldiğinde yanlarında Mustafa ÖZCAN da vardı. Ancak ben ve eşim bu durumdan açıkçası çok rahatsız olduk. Her ne kadar rahatsız olsak da kızım bu evliliği istediği için rıza göstermek durumunda kaldık." Damadı Metin Can Yılmaz: "Enver Bey Mustafa Özcan'ın kız isteme merasimine katılacağını biliyordu. Ben aileye geleceğini konusunda bilgi vermiştim."

DAMADININ FETÖ İRTİBATI VAR MI?
Altaylı: "Bana göre örgüt ile bir bağlantısı yoktur. Bağlantısı olmadığından da bana böyle bir istek ve taleple gelmedi" Damadı: "Dilara Altaylı ile evlenmeye karar verdikten sonra kendim ile ilgili olarak her şeyi kendisine anlattım. Cemaat sohbetlerine gidip geldiğimi, bu yapı içerisinde olduğumu açık ve samimi olarak söyledim. Dilara hanımda benim anlattıklarımı babası Enver Bey ile paylaşmış, Enver Bey de kendisine, 'Ben onların büyük abilerinden Mustafa Özcan'ı tanırım' demiş."




ESKİ MİT MENSUBU FETÖ'CÜ MEHMET BARINER'İN YAKALANDIĞINI NASIL ÖĞRENDİ?
Altaylı: "Bana Mehmet Barıner'in 18 Ağustos'ta tutuklandığını telefonla Avukat Recep Bey bildirmedi. Daha doğrusu bildirip bildirmediğini hatırlamıyorum. Bildirmiş de olabilir. Bana neden bildirmek ihtiyacı hissettiğini bilmiyorum." İddianamedeki teknik tespit: "Mehmet Barıner'in tutuklandığı 18 Ağustos 2017 günü WhatsApp üzerinden 7 kez görüştüler"

MEHMET BARINER'E NE DEDİ?
Altaylı: "Mehmet Barıner ile yaptığım telefon görüşmesinde kendisine 'Sen devletin temel kurumunda çalışan bir insansın, bildiğin bir şey varsa git kurumuna her şeyi anlat, FETÖ'ye karşı görev iste ve bu yönde çalış' diye telkinde bulundum. Aramızda başka da bir şey geçmedi." Mehmet Barıner: "Enver Altaylı WhatsApp üzerinden aradı. Bana 'Sıkıntı yapmayın, müsterih olun, yolculuğunuz iyi bir şekilde geçer' dedi. Bende kendisine teşekkür ederek telefonu kapattım."

MEHMET BARINER'DEN BİR TALEBİ OLDU MU?
Altaylı: "Mehmet Barıner'in yurt dışına kaçırılması gibi bir olaya karışmam mümkün değildir. Damadım Metin Can Yılmaz'ın da bir rolü olduğunu düşünmüyorum" Mehmet Barıner: "(Altaylı'nın damadı) Metin bu görüşmelerimiz esnasında bana 'Sen yurt dışına çıkıp nihai olarak bir ülkeye yerleştikten sonra kayınpederim (Altaylı) seni arayarak bir teklifte bulunacak, bunu kabul edersin veya etmezsin onu bilemem ama etmediğin takdirde orada hayatını sürdürürsün, yollarımız ayrılır.' dedi."





ÖZBEKİSTAN'DAKİ FETÖ OKULLARINI KİM KAPATTI?
Altaylı: "1990'lı yılların ortasında Özbekistan Güvenlik yetkililerine Fetullah Gülen okullarının kapatılması konusunda bilgi verdim. Bu okulların Özbekistan'da kapatılmasını ben temin etmiştim." İddianame: "Özbekistan devlet başkanına mektup yazdı, bu okulların tekrar açılmasını istedi. Ayrıca Fetullah Gülen'e yazdığı mektubunda "Okulların kapatılma sürecinde en büyük ihanet payı adı geçen bu şahsa (Kâşif Kozinoğlu) aittir."

MİCHELLE FLYN'A NE YAZDI?
Altaylı: "Fetullah'ın bertaraf edilmesi için Devlete yardımcı oldum ve olmaya da devam edeceğim. Amerikalı bakana bu konuşmayı ben yaptırdım. " İddianame: "Amerika'daki kıdemli istihbaratçılara, FETÖ ile iş birliği halinde propaganda amaçlı mektup ve raporlar gönderdi. 'Kontrollü darbe' tezini destekledi."


FETULLAH GÜLEN İLE GÖRÜŞTÜ MÜ?
Altaylı: "Fetullah Gülen ile hiçbir şekilde irtibatım olmadı. Bu konuda benim tarafımdan ne de karşı taraftan birilerinin aracı olması söz konusu değildir" İddianame: "FETÖ'nün Amerika'daki üst düzey yöneticilerinin Bylock kayıtlarında Altaylı'nın talebi üzerine Gülen ile görüşme ayarlanmasına ilişkin yazışmalar var. Altaylı da o tarihte ABD'deydi"


FETULLAH GÜLEN'E NE MESAJ GÖNDERDİ?
Altaylı: "Fetullah Gülen davasına inanıyorsa gelir davasını cezaevinde de savunur, dedim. Örnek olarak da Mandela'yı gösterdim." İddianame: "Gülen'e 'muhterem efendim' hitabıyla başlayan birçok mektup yazdı. 'Ellerinizden öper, önünüzde eğilirim' dedi. Gizli siyasi ve askeri bilgileri Gülen'e aktardı"