"Kılıçdaroğlu'nun Maraş meselesini bilmiyor oluşu tam bir trajedi"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, KKTC halkına bir kısmı açılan Kapalı Maraş hakkındaki değerlendirmesi soruldu. 'Hangi Maraş?' şeklinde karşılık veren Kılıçdaroğlu'na, KKTC'den bahsedildiğine yönelik sufle verildi. Kılıçdaroğlu'nun Maraş meselesinden bihaber olması yazarların da gündemindeydi. Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç, konuya ilişkin "Hani belki kapalı Maraş'ı "kapalı pizza" gibi bir şey sanmıştır diyecektim ama kapalı pizzayı da bilmez." derken, Hasan Basri Yalçın ise "Bu ülkede bir siyasetçinin Maraş meselesini bilmiyor oluşu tam bir trajedidir." ifadelerini kullandı.

Giriş Tarihi 10 Ekim 2020, 09:19 Güncelleme 10 Ekim 2020, 09:23
Kılıçdaroğlu’nun Maraş meselesini bilmiyor oluşu tam bir trajedi

İÇİNDEKİLER



Engin Ardıç'ın "Kemal Bey ne kullanıyor" adlı köşe yazısı şöyle:

Bu da oldu. Vallahi bu da oldu.
Kendi gözümle görmesem "abartıyorlar" derdim.
Her şey kameralar önünde cereyan etti.
Kemal Kılıçdaroğlu'na çok basit bir soru soruldu bir gazeteci tarafından:
"Kapalı Maraş'ın açılması konusunda bir değerlendirmeniz olacak mı?"
Soru son derece açık ve seçik, net.
İnsan "evet olacak" der ve görüşünü belirtir, ya da "hayır olmayacak" der ve soruyu geçiştirir.
Kemal Bey bir süre sustu...
Sonra "pardon" dedi.
Soru tekrar soruldu: "Kapalı Maraş konusunda bir değerlendirmeniz olacak mı?"
Kendisine yardımcı olmak için de "Kıbrıs'tan söz ediyorum" şeklinde açıklama yapıldı.
Hani belki kapalı Maraş'ı "kapalı pizza" gibi bir şey sanmıştır diyecektim ama kapalı pizzayı da bilmez.
Kemal Bey bir süre daha sustu ve sonunda "Maraş?..." diyebildi.
Gazetecinin "Evet, Şebinkarahisar değil, Maraş, ama Anadolu'daki Maraş değil" demesi gerekirdi, demedi. O da şaşırmış olmalıydı.
"Uyan da balığa çıkalım" demek de ayıp olurdu tabii. (Kılıçdaroğlu "balığa çıkmayı" da "Sakarya Caddesi'ne balık almaya gidelim" şeklinde anlayabilir.)



Bu arada "kurmayları" devreye girmişler.
Kemal Bey'in devirdiği çamları yeniden dikmekle görevli hınk deyicilerine kurmay tabir ediliyor...
Kurmaylar Kemal Bey'i uyarmışlar: "Maraş, Kıbrıs... İki kelime... On bir harfli... Birinciyi anlatıyorum..."
Tabii burada Kemal Bey'in de "özel isim yok, özel isim yok" diye itiraz etmesi gerekirdi.
Kıvrak bir adam olsaydı "Ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi" diye espri de yapabilirdi ama "sessiz film" oyununu da bilmez.
İnce Memed romanında da bunlar yazmaz.
Sonra bir mucize gerçekleşti.
Kemal Bey soruyu anladı.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN

Hasan Basri Yalçın'ın "Maraş nereye düşer?" adlı köşe yazısı şöyle:

Muhabir arkadaş Kemal Kılıçdaroğlu'na oldukça basit bir soru soruyor. "Kapalı Maraş'ın sahil kısmı 46 yıl sonra halkın kullanımına açıldı. Bu konudaki görüşlerinizi alabilir miyiz" diyor. Ülkenin ana muhalefet partisi liderinin Maraş'tan haberi bile olmadığını öğreniyoruz. Yüz ifadesine bakarsanız bir an Kahramanmaraş'ta deniz olup olmadığını düşündüğünü bile anlayabilirsiniz. Kıbrıs'taki Maraş meselesine dair muhtemelen hiçbir fikri yok da son birkaç gündür sanırım haberleri de takip etmiyor. Bir parti lideri ama dünyadan haberi yok. Türkiye'nin yaptığı işleri de takip etmiyor.
Kendisini Erdoğan'ın rakibi olarak sunmasını biz zaten komik bulduk da o görüntülerini izlese hiç şüphesiz kendisi de komik bulacaktır. Ülke olarak zaten şüphemiz yok. Kılıçdaroğlu'nun o koltuğu dolduramadığını biliyoruz. Muhtemelen kendisi de biliyor ama işine gelmiyor. Fakat bu ülkede bir siyasetçinin Maraş meselesini bilmiyor oluşu tam bir trajedidir.

Halbuki Maraş, Kıbrıs meselesinin en kritik bölgelerinden biridir. Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında son anda ele geçirilmiş ve bu nedenle de ateşkeste çözüm sonrası Rum yerleşimine teslim edileceği fakat o zamana kadar sivil yerleşimine kapatılacağı kararı verilmiştir. Son birkaç yılda ise federasyona dayalı bir çözüm ihtimali gittikçe zayıfladığından Maraş'ın statüsü tartışmaya açılmıştı. Sanırım Kılıçdaroğlu bunları da takip etmemiş. Nasıl olsa Erdoğan takip ediyor diye düşünse gerek.

Şöyle bir mukayese yapın. Bir tarafta Erdoğan var. Karabağ'dan Libya'ya, Doğu Akdeniz'den Suriye'ye ve daha nicelerine birçok meselede aynı anda bir diplomatik ilişkiler ağı kurarak Türkiye'nin önünü açıyor. Amerikan seçimlerinin bile ana gündem maddesi olmuş. Biden Erdoğan'ı devireceğini vaat ederek oy isterken Trump Erdoğan gibi başarılı bir liderle iyi ilişkilere sahip olduğunun havasını atmaya çalışıyor. Bir tarafta da Kılıçdaroğlu var. Maraş'ın ne tarafa düştüğünden dahi haberi yok.

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN