Esra Erol'u eleştirenlere sert tepki: Kepazeliğin kendisini bırakıp bunun sergilenmesini mi mesele edeceğiz?

ATV ekranlarında Esra Erol'un programında yaşanan bir olay, son günlerin çok konuşulan meseleleri arasına girdi. Kaostan beslenen bazı çevreler, durumu fırsat bilip harekete geçti ve "ATV kapatılsın" şeklinde mantık dışı çağrılarda bulundu. Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, "Kepazelik ve ifşa" başlıklı yazısında yaşananlarla ilgili Esra Erol ve ATV'ye eleştirenlere sert tepki göstererek, "Bazıları kepazeliğin kendisini bırakmış, Esra Erol’un programında ifşa edilmesine kızıyorlar. Ne yani? Toplumsal dejenerasyonun geldiği bu ürkütücü boyutu değil de bunun sergilenmesini mi mesele edeceğiz?" dedi.

Giriş Tarihi 30 Eylül 2020, 08:40 Güncelleme 30 Eylül 2020, 09:29
Esra Erol’u eleştirenlere sert tepki: Kepazeliğin kendisini bırakıp bunun sergilenmesini mi mesele edeceğiz?

İÇİNDEKİLER

ATV ekranlarında Esra Erol'un programında yaşanan bir olay, son günlerin çok konuşulan meseleleri arasına girdi. Kaostan beslenen bazı çevreler, durumu fırsat bilip harekete geçti ve "ATV kapatılsın" şeklinde mantık dışı çağrılarda bulundu. Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, "Kepazelik ve ifşa" başlıklı yazısında yaşananlarla ilgili Esra Erol ve ATV'ye eleştirenlere sert tepki göstererek, "Bazıları kepazeliğin kendisini bırakmış, Esra Erol'un programında ifşa edilmesine kızıyorlar. Ne yani? Toplumsal dejenerasyonun geldiği bu ürkütücü boyutu değil de bunun sergilenmesini mi mesele edeceğiz?" dedi.


İşte Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan'ın bugünkü yazısı;

Ekranda bir kadın ve bir adam var. Bunlar evliler. Bir çocukları var. "Çocuk kimden" diye bir mevzu dönüyor aralarında. Ve bir anda çocuğun başka bir adamdan olduğu ortaya çıkıyor. Kadın seviniyor. Ama öyle böyle değil. Neredeyse zil takıp oynayacak. Adam öfkeleniyor.

Falan.

*

Tam bir kepazeliktir bu!


Bazıları kepazeliğin kendisini bırakmış, Esra Erol'un programında ifşa edilmesine kızıyorlar.

Vay efendim böyle bir olay nasıl olur da ekranlara yansırmış!

*

Yahu esas mesele bu mudur?

*

Ne yani? Aile kurumunun ne hallere geldiğine değil de bunun kamuoyu önünde ifşa edilmesine mi kafayı takacağız?

*

Ne yani? Toplumsal dejenerasyonun geldiği bu ürkütücü boyutu değil de bunun sergilenmesini mi mesele edeceğiz?

*

Hadi en önemli soruyu sorayım:

Bu olay, ekrana yansımasaydı...

Mesele kalmayacak mıydı yani?