Emekli Amiral Ali Deniz Kutluk Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri TAKVİM'e değerlendirdi: Çatışma kaçınılmaz

Türkiye Doğu Akdeniz'de çok stratejik bir pozisyonun içine girdi. Doğu Akdeniz'de enerji bulunmasıyla başlayan gerilim daha sonra Türkiye'nin dışlanmasına neden olacak ittifakların oluşmasına neden oldu. Türkiye uygulamaya koyduğu plan ile Ege ve Akdeniz'de var olma mücadelesi veriyor. Emekli Amiral Ali Deniz Kutluk ile bölgedeki gerilimi konuştuk.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 31 Ağustos 2020 Güncelleme 31 Ağustos 2020, 07:02
Emekli Amiral Ali Deniz Kutluk Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri TAKVİM’e değerlendirdi: Çatışma kaçınılmaz

İÇİNDEKİLER

Doğu Akdeniz'de yaşanan gerginliği neye bağlıyorsunuz?
Türkiye'nin son 16 seneder Birleşmiş Milletler'e duyurduğu kıta sağanlığının Yunan tarafının hak iddia ederek Mısır ile, arka planda Amerika'nın desteği ile sınırlandırma anlaşma yapmasıdır. Sorunun temeli budur. Belli ki Yunan tarafının arkasında bir itici gücü var. Bu güçte İsrail'dir ve İsrail'in Amerikalılar'ı ikna ederek destek sağlamalarıdır.

Doğu Akdeniz'de olup biten her şeyin arkasında Avrupa Birliği değil Amerika mı?
Benim yüzde yüz kanaatim bu yöndedir. Doğu Akdeniz'de yaşanan sorunların arkasında Amerika Birleşik Devletler'i vardır.

Türkiye bu olay karşısında aldığı pozisyonu nasıl değerelendiriyorsunuz?
Türkiye egemen yetkilerinin olduğu bir alana tecavüzden korumaya çalışırken siyaseti kullanıyor. Siyasetin yetmediği yerde Türk Silahlı Kuvvetleri'ni kullanıyor. Burada Amerika Birleşik devletleri'inin bir planı birincil derecede yok. Ama İsrail'in planları var. İsrail dış politikada ABD'yi ciddi anlamda kullanmakta. Amerika İsrail'in esiri durumundadır. Amerika'daki Yahudi lobisinin etkisi ile İsrail istediği her şeyi Amerika'ya yaptırmaktadır. Amerikan şirketlerininin yarısı Yahudi Lobisi'ne aittir. Amerika'da bir çok senatör; bizim dış politikamız bize mi Yahudiler'e mi çıkar sağlamaktadır diye sorgulamışlardır. Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de bağımsız politika izlemesini Amerika engellemeye çalışmak için arka planda yatıştırmaya çalışmaktadır.

VAAD EDİLMİŞ TOPRAKLAR

İsrail'in bölgedeki ana planı nedir?

İsrail Türkiye ile işlerinin 2011 yılından beri bozulduğu için yeni denklem kurmaya çalışmaktadır. Daha önce hasım demesek de rekabet içinde olduğu Yunanistan'a yaklaşmıştır. Yunanistan, Rum kesimi ve Mısır ile Doğu Akdeniz Boru Hattı projesini Türkiye'ye karşı hayata geçirmek için çalışmaktadır. İsrail gelecekte kendisini tehdit olarak gören Türkiye'yi pasifize etmeye çalışmaktadır. Netanyahu iç politika'da dış politika oyunu oynamaktadır. Netanyahu kasım 2020'de görevi bırakacaktır, ondan sonra bu ilişkilerin normalleşmesini beklememiz gerekmektedir. İsrail bir kaç bin yıldır kendisine vaad edilmiş topraklarda yayılmacı bir politika izlemektedir. Bu düşüncesi bölgede pek hayatiyet kazanacak durumda değildir. Ama Batı Şeria'da kendisine egemen alanları açmaya çalışmakta, Golan Tepeleri'ni şu yada bu şekilde elinde tutuyor ve egemenlik alanlarına geçirdiğini iddia ediyor. Başkentini Tel- Aviv'den Kudüs'e taşıdı ve buna Amerika Birleşik devletleri çok büyük destek verdi. Bugün ABD Başkkanının yakın çevresini oluşturan kişilerin çoğu Yahudiseverlerle doludur.

EVANGELİST-YAHUDİ İŞBİRLİĞİ

Burada dinsel bir bağ da mı var?
Bilindiği gibi Amerikan Evangelist tarikatı ile Yahudilik arasında çok benzerlikler vardır. Bu iki ülkenin yan yana gelmesine de bu olay da destek vermektedir. Yahudi sermayesi, medyası ve ekonomik gücü ABD'nin birincil görevi İsrail'i desteklemesidir.

ABD bölgede sonuç alabiliyor mu?
Bütün bunlar sonuç vermemektedir. Ne iran denkleminde, ne de Suriye denkleminde hiç bir sonuç alamamaktadır. Ama İsrail bütün bunlara rağmen kaldıraçlar kullanarak Araplar içerisinde 7 ülke ile kendisi arasında anlaşma imzalamayı başarmıştır. Bir süre sonra Arap-İsrail tartışmasının 15-20 yıl içinde kaybolduğunu görebiliriz.

Türkiye son dönemde 'Mavi Vatan' kavramını ile tarihsel mi, yeni bir söylem mi öne çıkardı?
Mavi Vatan en bsait söylemiyle denizlerin gelecekte çok önemli hale geleceğini halka özellikle de genç nesillere aktaran bir kavramdır. Türkiye'nin denizlerdeki çıkarlarının çok uzun geçmişi vardır. Denizlerin Türk milletini refaha kavuşturacak imkanlara sahip olduğu, gerek gaz, gerek petrol gerekse de balıkçılık anlamında çok önemli bir staratejidir.

Görünürde yanı başımızda Yunanistan, Fransa, İsrail ve Mısır'in bir araya gelerek oluşturdukları Türkiye karşıtı bir blok oluştu. Bu gerilimde Yunanistan'ı sanki Türkiye'nin önüne atma gibi bir durum mu var?
Yunanistan iç siyasetinde Türkiye'ye karşı başarılı görüldüğü sürece iktidarlarını devam ettirebiliyor. Türk düşmanlığı ilk okullardan itibaren çocuklara anlatılır. Gerçek anlamda tarihsel bir dostluğun aramızda oluşmadığı bir millettir. Yunanistan'ın sadece Doğu Akdeniz konusunda değil bir çok alanda, Müslüman azınlık, Ege, Pontus, kıta sağanlığı, kara suları, hava sahalarında adaların yetkilerinde aramızda bir anlaşmazlıklar bütünü var. Bunların bir kısmı dondurulmuş olduğu için ön plana bazen çıkıyor. Yunanistan Türkiye'ye karşı maksimalist politikalar ile öne çıkmayı varlık sebebi olarak görüyor. Bir de megalo ideali olarak da tarihsel bir arka planı olduğunu düşünmemiz gerekmektedir.
Dolayısıyla Yunanistan'ın düşmanlığı için ayrı bir sebeb ihtiyaçta yoktur. Bu olayda halklar arasında bir düşmanlığın olmaması çok iyi olurdu, fakat siyasilerin politikaları nedeniyle halk da bunlardan zehirlenmiştir. Yunanistan'ın sınır bilmez, genişlemeci düşmanca tutumu var.

NASIL OLUYOR? / ALİ DEĞERMENCİ