Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekat? 7 Ağustos İstanbul, Ankara, İzmir Cuma namazı saatleri!

Müslüman alemi her Cuma olduğu gibi bugün de Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekat? Sorularına yanıt arıyor. İslamiyet’te büyük önemi bulunan bu özel günde ibadet etmek ayrı bir yere sahiptir. Yapılan iyiliklerin de kötülüklerin de haneye iki kat yazıldığına inanılır. Özellikle ilk kez kılacak olan hangi duaların okunduğunu da merak ediyor. İşte sabahın erken saatlerinden bu yana arama motorları üzerinden sıkça sorgulanan 7 Ağustos İstanbul, Ankara, İzmir Cuma namazı saatleri…

Giriş Tarihi 07 Ağustos 2020, 09:36 Güncelleme 07 Ağustos 2020, 09:36
Cuma namazı nasıl kılınır, kaç rekat? 7 Ağustos İstanbul, Ankara, İzmir Cuma namazı saatleri!

İÇİNDEKİLER

Milyonlarca Müslüman vatandaş bir Cuma gününe daha erişmenin mutluluğunu ve huzurunu yaşıyor. 2020 Kurban Bayramı sonrasındaki ilk Cuma namazı bugün kılınacak ve illere göre saatler de merak ederek sorgulananlar arasında yer alıyor. 1 Haziran'dan itibaren normalleşme takviminin devreye sokulmasıyla birlikte camiler ibadete açıldı ve vatandaşlar büyük bir heyecan yaşadı. Cuma namazının nasıl kılındığı ve hangi duaların okunduğunun yanı sıra illere göre 7 Ağustos Cuma namazı saatlerini de haberimizde bulabilirsiniz.

7 AĞUSTOS İL İL CUMA NAMAZI SAATLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR, KAÇ REKATTIR?

Cuma namazı öncelikle dört rekat ilk sünnet, iki rekat farz ve dört rekat son sünnet olmak üzere on rekattır. Camide öğle namazı vaktinde cemaatle kılınır.
Öncelikle "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının 2 rekat farzını kılmaya. Uydum hazır olan imama." diye niyet ederiz. Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek Tekbir getiririz ve namaza başlarız.
Tekbirden sonra elleri bağlarız ve sessizce Sübhaneke okuruz. Sübhaneke'den sonra bir şey okumayız ve imamı dinleriz.
İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükuya gideriz.

Rüku'da 3 kere "Sübhane Rabbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbena leke'l hamd" deriz.
Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhane rabbiyel-a 'ala" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhane rabbiyel-a 'la" deriz.
"Allahu Ekber" diyerek secdeden ayağa kalkarız ve ikinci rekata başlarız. Ayağa kalktıktan sonra ellerimizi bağlarız ve hiçbir şey okumadan imamı dinleriz.
İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gideriz. Rüku'da 3 kere "Sübhane Rabbiye'l-Azim" der ve doğruluruz. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbena leke'l hamd" deriz.

Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gideriz. Secdede 3 kere "Sübhane rabbiyel-a 'ala" deriz. "Allahu Ekber" diyerek dizlerimizin üzerinde otururuz. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gideriz ve 3 kere "Sübhane rabbiyel-a 'la" deriz.
Secdeden kalkarken "Allahu Ekber" diyerek Tahiyyata otururuz ve Ettehiyyatü, Allahumme Salli, Allahumme Barik ve Rabbena dualarını okuruz. Dualar bittikten sonra imamla birlikte önce yüzümüzü sağa çevirir "Es selamu aleyküm ve rahmet'ullah" der selam veririz. Aynı şekilde sola da selam verdikten sonra Cuma namazının farzı tamamlanmış olur.

CUMA NAMAZINDA İÇ EZANI OKUMANIN HÜKMÜ NEDİR?

Cuma günü öğle vaktini bildiren ezan, Hz. Peygamber (s.a.s.) döneminde cami içinde hatip minbere çıktıktan sonra okunan iç ezandı. Bu sebeple cuma günü hutbeden önce okunan iç ezanın, hatibin huzurunda olması hutbenin sünnetlerindendir.
Hz. Osman döneminde şehrin genişlemesi ve iç ezanın her tarafta duyulmaması üzerine, namaz vaktinin girdiğinin bildirilmesi maksadı ile dışarıda ezan okutulmaya başlandı. Hz. Peygamberin (s.a.s.) uygulaması olan iç ezanın da okunmasına devam edildi (Kâsânî, Bedâî', I, 152).

CUMA HUTBESİNDE YAPILAN DUAYA "AMİN" DEMEK CAİZ MİDİR?

İslam âlimleri, gerek cuma hakkındaki hadisleri, gerekse Resûlullah'ın (s.a.s.) uygulamasını göz önüne alarak hutbenin esasını teşkil eden rükünler ile sahih bir hutbede uyulması gereken şartları ve hutbenin adabını tespit etmişlerdir (Kâsânî, Bedâiu's-sanâî, II, 196). Hatip hutbe irad ederken cemaatin konuşmasının doğru olmadığını ifade eden hadisler vardır (Buhârî, Cumua, 36; Müslim, Cumua, 11; Muvatta, Cuma, 6; Ebû Dâvûd. Salât, 237; Tirmizî, Salât, 256; Nesâî, Cumua, 22). Hanefi ve Şâfiîler bu hadislere dayanarak zaruret olmadıkça hutbe esnasında konuşmayı mekruh;

Hanbelî ve Mâlikîler haram kabul etmişlerdir (Kâsânî, Bedâiu's-sanâî, II, 198; Şirbînî, Muğni'l-muhtâc, I, 429-430). Diğer taraftan yine Resûlullah'ın (s.a.s.) uygulamasını göz önüne alan İslam âlimleri hutbede müminlere dua etmenin mendup veya rükün olduğunu söylemişlerdir (Kâsânî, Bedâiu's-sanâî, II, 196).

Buna göre, hutbenin dinlenmesi, bu esnada başka işlerle uğraşılmaması, konuşulmaması gerekir. Ancak, Hz. Peygamberin (s.a.s.) ismi anıldığında sessizce salavat okunması, hatibin duasına 'âmin' denmesi, konuşma olarak değerlendirilmediğinden, bunların yapılmasında bir sakınca yoktur (Bkz. Kâsânî, Bedâiu's-sanâi', I, 264; İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, III, 35).