Kurban etinden kavurma nasıl yapılır? En güzel pratik kavurma tarifi

Müslüman alemi bir kez daha Kurban Bayramı’na erişmenin mutluluğunu yaşıyor. Sabahın ilk saatlerinde kurbanlarını kesenler kavurma tariflerini araştırmaya başladı. Peki pratik hazırlanan ve lezzetine doyum olmayan kurban etinden kavurma nasıl yapılır? Sevdikleriniz için sofranızda yer vereceğiniz, tadı damaklarda kalacak en güzel pratik kavurma tarifini sizler için derledik.

Giriş Tarihi 31 Temmuz 2020, 10:43 Güncelleme 31 Temmuz 2020, 10:43
Kurban etinden kavurma nasıl yapılır? En güzel pratik kavurma tarifi

İÇİNDEKİLER

Dini bayramlarımızdan biri olan Kurban Bayramı'nın sabahında kurban ibadeti yerine getirilir. O günün akşamında sofralarında yer vereceğiniz kurban etinden kavurma nasıl yapılır? Sorgulaması merak edilerek sık sık yapılıyor. hem zahmet vermeyen hem de lezzetine doyum olmayan En güzel pratik kavurma tarifini haberimizde bulabilirsiniz.

Malzemeler:

1 kilo kemiksiz kurban eti (küçük küçük kuşbaşı doğranmış kuzu veya dana eti olabilir )
Yarım çay bardağı sıvı yağ
1 çay bardağı su
1 çay kaşığı tuz, karabiber, kekik, kimyon, pulbiber

Yapılışı:
Kızgın tavaya etleri koyalım .
Suyunu salıp çekene kadar karıştırarak pişirelim.
Sonra yağı ekleyelim.
5dk kısık ateşte yağda kavuralım.
Sonra suyunu ekleyelim .
Çok kısık ateşte 25-30 dk kavuralım .
En son tuzunu baharatını serpelim karıştıralım.
Ocağı kapatalım servis tabağına alalım afiyet olsun.
Not:eti bir gün dinlendirip kavrulursa daha güzel olur.

KURBAN KESME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü sayılması için bulunması gereken şartlara kurbanın vücûb şartları denilir. Kurban kesmenin sünnet oldu- ğunu söyleyenlere göre ise bunlar sünnet oluşun şartlarıdır. Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü olabilmesi için dört şart aranır:

1. Müslüman olmak.

2. Akıllı ve bulûğa ermiş olmak.

3. Mukim olmak, yani yolcu olmamak.

4. Belirli bir malî güce sahip bulunmak.

Gayri müslimler öncelikli olarak imanla mükellef olup ancak iman ettikten sonra ibadetleri ifa etmeye ehil sayılırlar. Bu sebeple, bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü tutulabilmesi, daha doğrusu böyle bir ibadeti ifaya ehil sayılabilmesi için müslüman olması gerekir. Bu kural bütün ibadetler için geçerlidir. Hanefîler'den Ebû Hanîfe ve Ebû Yûsuf ile Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre kurbanla yükümlü sayılmak için akıl ve bulûğ şart olmayıp gerekli malî güce sahip olan küçük çocuklar ve akıl hastaları adına kanunî temsilcileri tarafından kurban kesilmesi gerekir. Bu fakihler kurbanın malî bir ibadet oluşu ve başta fakirler olmak üzere üçüncü şahısların hakkının gözetilmesi hususunu ön planda tutmuşlardır.

Hanefî fakihlerinden İmam Muhammed'e ve Şâfiîler'e göre kurban mü- kellefiyeti için akıl ve bulûğ şarttır. Hanefî mezhebinde bu konuda fetva İmam Muhammed'in görüşüne göre verilmiş ve tatbikatta bu görüş ağırlık kazanmıştır. Bu son görüşün ilk bakışta, üçüncü şahısların yani kurban etinden yararlanacak ihtiyaç sahiplerinin haklarını göz ardı ettiği ileri sürü- lebilirse de, ehliyetsiz ve eksik ehliyetli kimselerin mal varlığının korunması ve gerekli tedbirler alınarak onlara daha güvenli bir gelecek hazırlanması açısından isabetli olduğu da söylenebilir. Çünkü çocuk ve akıl hastasının haklarının istikbale mâtuf olarak korunması, kanunî temsilciler için hukukî ve dinî bir sorumluluktur. Böyle bir kaygının söz konusu olmadığı durumlarda kanunî temsilcilerinin zengin çocuklar ve ehliyetsizler adına kurban kesmesi güzel bir davranış olur.