Son dakika: Türkiye'den ABD'nin GKRY hamlesine sert tepki

Son dakika haberine göre, ABD'nin Güney Kıbrıs Rum yönetimine askeri eğitim ve öğretim fonu sağlayacaklarını duyurmasına AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik tepki gösterdi. Çelik: "Doğu Akdeniz’i istikrarsızlaştırmaya dönük adımlardan kimse fayda görmeyecek. ABD’nin, Güney Kıbrıs Rum yönetimini “Uluslararası Askeri Eğitim ve Talim" (IMET) programına dahil etmesi istikrar arayışlarını bozan bir adımdır. Adadaki her iki tarafa eşit davranmayan her adım hukuka ve hakkaniyete aykırıdır. " dedi.

Giriş Tarihi 09 Temmuz 2020, 10:01 Güncelleme 09 Temmuz 2020, 13:42
Son dakika: Türkiye’den ABD’nin GKRY hamlesine sert tepki

İÇİNDEKİLER

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ABD'nin, Güney Kıbrıs Rum Yönetimini (GKRY) Uluslararası Askeri Eğitim ve Talim (IMET) programına dahil etmesine ilişkin, "ABD'nin attığı bu son adım çözüme değil, çözümsüzlüğe destek verecektir." ifadesini kullandı.

Çelik, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından, ABD'nin, GKRY'yi IMET programına dahil etmesine yönelik paylaşımda bulundu.

"Doğu Akdeniz'i istikrarsızlaştırmaya dönük adımlardan kimse fayda görmeyecek. ABD'nin, Güney Kıbrıs Rum yönetimini 'Uluslararası Askeri Eğitim ve Talim' programına dahil etmesi, istikrar arayışlarını bozan bir adımdır." değerlendirmesinde bulunan Çelik, şunları kaydetti:


"Adadaki her iki tarafa eşit davranmayan her adım, hukuka ve hakkaniyete aykırıdır. Rum kesimini tek muhatap kabul eden yaklaşımların şimdiye kadar sonuç almadığı görüldü. Bundan sonra da sonuç almayacaktır. Yunan tarafı ve Rum kesimi, Türkiye'yi ve KKTC'yi başka ülkelere şikayet ederek hiçbir sonuç alamaz. Haksızlık ve hukuksuzluk yoluyla şimdiye kadar hiçbir sonuç alamadılar. Türkiye ve KKTC, kendi çıkarlarını sonuna kadar koruyacaktır."




"HUKUKSUZ DAVRANIŞLARI SÜREKLİ ÇÖZÜMSÜZLÜK ÜRETTİ"
Çelik, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti'nin iktidara geldiği ilk günlerden itibaren muhataplarına Ada'da çözüm konusunda her zaman "bir adım önde olacağız" dediğini hatırlatarak, şu ifadelere yer verdi:

"Yunan ve Rum tarafının hukuksuz davranışları ise sürekli çözümsüzlük üretti. Cumhurbaşkanımıza çözüm konusunda Bürgenstock Zirvesi'nden beri muhatapları tarafından verilen sözlerin hiçbiri tutulmadı. Bu çifte standart, Yunan ve Rum tarafının çözümsüzlük yanlısı politikalarını teşvik etti. ABD'nin attığı bu son adım çözüme değil, çözümsüzlüğe destek verecektir. KKTC, Ada'da hukuk ve hakkaniyet temelli hak ve menfaatlerini sonuna kadar savunacaktır. Türkiye, bu hak ve menfaatlerin güçlü garantisidir."

KKTC BAŞBAKANINDAN ABD'NİN RUM YÖNETİMİNİ ASKERİ EĞİTİM PROGRAMINA DAHİL ETMESİNE TEPKİ:
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar, ABD'nin Güney Kıbrıs Rum yönetimini (GKRY) "Uluslararası Askeri Eğitim ve Talim" (IMET) programına dahil etmesini yanlış bir karar olarak niteleyerek, bunun Rum tarafının uzlaşmaz tavrını pekiştireceğini kaydetti.

Başbakan Tatar, yaptığı yazılı açıklamada, ABD'nin 2020 mali yılına ilişkin tahsisat yasaları uyarınca Rum tarafını IMET programına dahil etme kararına tepki gösterdi.

Tatar, "Türkiye ve KKTC olarak Doğu Akdeniz'deki haklarımızı koruma kararlılığımızı somut adımlarla ortaya koydukça birileri kendi menfaatlerine dokunulduğu için çeşitli karşı oyunlar içine giriyor." ifadelerini kullandı.

Kıbrıs konusunda haklarının korunması açısından çok kırılgan ve kritik bir döneme girdiklerini belirten Tatar, bu süreçten ancak Türkiye ile karşılıklı saygı ve güven esasına dayalı politikalar ortaya koyarak selametle çıkabileceklerini vurguladı.

Tatar, şöyle devam etti:

"Rum tarafının haklarımızı gasbetmek için girdiği oyunlara ve ittifaklara karşı bizim de Türkiye ile birlikte iki devletli çözüm yönünde adım atmamız, Doğu Akdeniz'deki sondaj çalışmalarını ileri taşımamız, Maraş'ı daha fazla gecikmeden açmamız gerektiğini ifade ediyoruz. ABD'nin Rum tarafını IMET Programına dahil ettiğini açıklaması, bize göre Türkiye ile KKTC'ye yönelik haklarımızı korumaktan caydırıcı olacağına inanılan yanlış bir karardır. Böylesi yanlış adımlar bizi haklarımızı korumaktan vazgeçirmez, sadece ve sadece mevcut uzlaşmaz Rum tutumunu daha da artırır."

"BÖYLE ADIMLARIN BARIŞA FAYDASI YOK"
ABD'nin Kıbrıs'ta iki egemen halk ve iki devlet olduğu gerçeğini çok iyi bildiğini kaydeden Tatar, Kıbrıs'taki iki tarafa eşit muamele yapmayanların, hem Birleşmiş Milletlerin Kıbrıs'la ilgili ilkelerine ters düşeceğinin, hem de Kıbrıs Türk halkının tepkisini toplayacağının altını çizdi.

Tatar, ABD'nin Doğu Akdeniz'in gerçek bir iş birliği alanı haline gelmesini ve bölgede barışın sağlanmasına katkıda bulunmasını gerçekten istediği takdirde, aldığı son karar ile benzer kararlarından vazgeçmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Başbakan Tatar, "Kıbrıs'taki iki ayrı yönetim arasındaki dengeyi göz ardı eden adımların Ada'da mevcut gerçeklere dayalı adil, kalıcı, yaşayabilir bir anlaşma sağlanmasına, ayrıca Doğu Akdeniz'de barış ve istikrarın temin edilmesine yardımcı olmayacağı nettir." yorumunu yaptı.





NE OLMUŞTU?
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, ABD ve Güney Kıbrıs Rum yönetimi (GKRY) arasındaki güvenlik ilişkileri kapsamında Rum yönetimine askeri eğitim ve öğretim fonu sağlayacaklarını duyurdu.

Bakanlık binasında düzenlenen basın toplantısında Pompeo, "ABD Dışişleri Bakanlığı, Kongre ödeneklerine ve bildirimlerine bağlı olarak, artan ikili güvenlik ilişkileri kapsamında (Rum yönetimine) uluslararası askeri eğitim vermeyi ve öğretim fonu sağlamayı planlıyor. Bu adım, Doğu Akdeniz'de istikrarı sağlama adına anahtar bölgesel ortaklarla ilişkileri geliştirme çabalarımızın bir parçasıdır." dedi.

SİLAH AMBARGOSUNUN KALDIRILMASI İSTENMİŞTİ
Aralık ayında ABD Kongresinde kabul edilen tahsisatlar yasa tasarısında, ABD'nin belirli koşullar ve sınırlamalar altında GKRY'ye silah ambargosunun kaldırması istenmişti.

"Doğu Akdeniz Güvenlik ve Enerji İşbirliği Yasası" olarak da bilinen ve bir bölümünde GKRY, İsrail ve Yunanistan'ın önemine vurgu yapılan tasarıda, Akdeniz, Ege ve Orta Doğu'da "tek taraflı, uluslararası hukuku ihlal eden ve iyi komşuluk ilişkilerini zedeleyen davranışlara karşı olunduğu" ifade ediliyor.

Ayrıca tasarıda ABD'nin müttefikleri arasında enerji güvenliğini sağlaması gerektiği kaydedilirken, Türkiye'nin Ada'da 40 bin askerinin bulunduğu ve ABD'nin ambargosundan dolayı GKRY'nin Rusya ve başka ülkelerden silah aldığı ve bunun ABD'nin çıkarlarıyla uyuşmadığı belirtiliyor.