2020 Kurban Bayramı ne zaman? Kurban Bayramı tatili kaç gün olacak?

2020 Kurban Bayramı ne zaman? Ramazan Bayramı’nın idrak edildiği şu günlerde vatandaşlar Kurban Bayramı’nın ne zaman olduğunu merak ediyor. Kurban Bayramı tatili kaç gün olacak sorusuna da yanıt aranıyor. Bu yılın ilk dini bayramı olan Ramazan Bayramı 24 Mayıs’ta başlamıştı. Bu yıl Koronavirüs salgını nedeniyle Ramazan Bayramı evde kutlandı. Gözler Kurban Bayramı tarihine çevrildi. Peki, 2020 Kurban Bayramı ne zaman? Kurban Bayramı tatili kaç gün olacak?

Giriş Tarihi 25 Mayıs 2020, 13:23 Güncelleme 25 Mayıs 2020, 13:23
2020 Kurban Bayramı ne zaman? Kurban Bayramı tatili kaç gün olacak?

İÇİNDEKİLER

Kurban Bayramı ne zaman 2020 yılında en çok araştırılan konulardan birisi oldu. Kurban Bayramı tatili kaç gün olacak? Virüs salgını nedeniyle Ramazan Bayramı'nı evde geçiren vatandaşlar Kurban Bayramı'nın ne zaman olacağını merak ediyor. Bayramda tatil planı yapmak isteyenler de Kurban Bayramı tatili kaç gün olacak sorusuna yanıt arıyor.

KURBAN BAYRAMI NE ZAMAN?

Kurban Bayramı'nın birinci günü 31 Temmuz 2020 tarihine denk geliyor. 3 Ağustos'ta ise bayram bitecek. Bayramın ilk gününün Cuma gününe denk gelmesi nedeniyle toplamda 4 günlük resmi tatil olması bekleniyor.

KURBAN BAYRAMI ANLAM VE ÖNEMİ

Sözlükte "yaklaşmak, Allah'a yakınlık sağlamaya vesile olan şey" anlamına gelen kurban, dinî bir terim olarak, "ibadet maksadıyla belirli bir vakitte belirli şartları taşıyan hayvanı usulünce boğazlamak, ya da bu şekilde boğazlanan hayvan" demektir. Arapça'da bu şekilde kesilen hayvana udhiyye denilir. İnsanlık tarihi boyunca hemen bütün dinlerde kurban uygulaması mevcut olmakla birlikte şekil ve amaç yönüyle aralarında farklılıklar bulunur.

Kur'an'da Hz. Âdem'in iki oğlunun Allah'a kurban takdim ettiklerinden söz edilir (el-Mâide 5/27); bir başka âyette de ilâhî dinlerin hepsinde kurban hükmünün konulduğuna işaret edilir (el-Hac 22/34). Ancak Yahudilik ve Hıristiyanlık'ta kurban telakkisi bir hayli değişikliğe uğramıştır. Hıristiyanlık'ta İsâ'nın çarmıha gerildiği ve bunun insanoğlunun aslî günahına karşı Baba'nın oğlu İsâ'yı feda etmesi olduğu inanışıyla kurban telakkisi özel bir anlam kazanmıştır.

İnsanlık tarihi boyunca hemen bütün dinlerde kurban uygulaması mevcut olmakla birlikte şekil ve amaç yönüyle aralarında farklılıklar bulunur. Kur'an'da Hz. Âdem'in iki oğlunun Allah'a kurban takdim ettiklerinden söz edilir (el-Mâide 5/27); bir başka âyette de ilâhî dinlerin hepsinde kurban hükmünün konulduğuna işaret edilir (el-Hac 22/34).

Ancak Yahudilik ve Hıristiyanlık'ta kurban telakkisi bir hayli değişikliğe uğramıştır. Hıristiyanlık'ta İsâ'nın çarmıha gerildiği ve bunun insanoğlunun aslî günahına karşı Baba'nın oğlu İsâ'yı feda etmesi olduğu inanışıyla kurban telakkisi özel bir anlam kazanmıştır. İslâm'da kurbanın dinî hükmüyle ilgili olarak Kur'an'da, Hz. Peygamber'in sünnetinde önemli açıklamalar yer almış, bu çerçevede oluşan fıkıh kültüründe de konu hakkında ayrıntılı bilgi ve hükümler derlenmiştir.

Kurban gerek fert gerekse toplum açısından çeşitli yararlar taşıyan malî bir ibadettir. Kişi kurban kesmekle Allah'ın emrine boyun eğmiş ve kulluk bilincini koruduğunu canlı bir biçimde ortaya koymuş olur. Müminler her kurban kesiminde Hz. İbrâhim ile oğlu İsmâil'in Cenâb-ı Hakk'ın buyruğuna mutlak itaat konusunda verdikleri başarılı sınavın hâtırasını tazelemiş ve kendilerinin de benzeri bir itaate hazır olduğunu simgesel davranışla göstermiş olmaktadır.

Kurban toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Özellikle et satın alma imkânı hiç bulunmayan veya çok sınırlı olan yoksulların bulunduğu ortamlarda onun bu rolünü daha belirgin biçimde görmek mümkündür. Zengine malını Allah'ın rızâsı, yardımlaşma ve başkalarıyla paylaşma yolunda harcama zevk ve alışkanlığını verir, onu cimrilik hastalığından, dünya malına tutkunluktan kurtarır. Fakirin de varlıklı kullar aracılığıyla Allah'a şükretmesine, dünya nimetinin yeryüzündeki dağılımı konusunda karamsarlık ve düşmanlıktan kendini kurtarmasına ve kendini toplumunun bir üyesi olarak hissetmesine vesile olur.