"EN YÜKSEK VEFAT SAYIMIZ 210 İLE İSTANBUL"
"Genç yaşlarda teşhis sayısının düşüklüğü virüse karşı direncin bir işareti olarak algılanmamalıdır." diyen Koca, gençlerin hastalığı ya hiç hissetmediğini ya da çok hafif geçirdiğini daha önce de söylediğini ifade etti.
25 ilde can kaybı yaşanmadığını, 56 ilde ise hayatını kaybedenlerin olduğunu dile getiren Koca, şu bilgileri paylaştı:
"En yüksek vefat sayımız 210 ile İstanbul. 27 ile İzmir. 14 ile Kocaeli, 11'er vefat ile Ankara ve Konya takip ediyor. Vefat eden hastalarımızın yaşlarına baktığımızda 50 yaş üzerindeki vefat sayısının giderek daha da artmış olduğunu, özellikle de erkek oranının kadınlara göre daha yüksek olduğunu da görmüş oluyoruz. Özellikle 60 yaş üzeri vatandaşlarımızın temas izolasyonlarının çok sıkı olması gerektiğini de görmüş oluyoruz.
60 yaş üstünün çok kritik olduğu... Yoğun bakımda yatan hastaların yüzde 64,4'ünü oluşturuyor. Hayatını kaybeden hastalarımızın da yüzde 78,7'si 60 yaşın üzerindeki hastalardır. Diğer taraftan, hastaneye ihtiyaç duymaksızın evde takip edebildiğimiz hastaların oranı ise yüzde 86,7'si 60 yaşın altında yani 60 yaşın altında olanların önemli bir kısmını hastaneye yatırmadan evde takip etmiş oluyoruz.
Ayrıca, eşlik eden kronik veya alt hastalığın olup olmadığıyla ilgili tabloda, yoğun bakımdaki hastalarımızın yüzde 74,4'ünde en az bir tane altta yatan bir hastalık var. Kaybettiğimiz hastalarımızın içinde de yüzde 64,2 oranında en az bir kronik veya alt hastalığın olduğunu görüyoruz. Yoğun bakımda yatan hastaların 62,2'sinde altta yatan en az iki hastalık bulunmakta, vefat edenlerin yarısında da en az iki kronik veya alt hastalığın olduğunu görüyoruz."
"SOKAK HAREKETLİLİĞİ MAALESEF GEREKTİĞİ DÜZEYE İNMEDİ"
Koca, sosyal izolasyon konusunda çok çağrı yapılmasına rağmen yeterince başarılı olduklarını düşünmediğini söyledi.
"Şehirler arası hareketliliği daha fazla kısıtlayıcı tedbirlere ihtiyaç var." diyen Koca, şunları ifade etti:
"Başta İstanbul olmak üzere büyükşehirlerimizde sokak hareketliliği maalesef gerektiği düzeye inmedi. Özelikle yaşlılarımız ve birlikte kronik hastalığı olanlar büyük risk oluşturmaktadır.
Belirti vermeyen taşıyıcılar olan gençlerimizin hareketliliği ise riski daha da artırmaktadır."
Bilim Kurulu olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gençlerle ilgili iletilen tavsiye kararın içeriği sorulan Koca, konuyla ilgili açıklamayı Erdoğan'ın yapacağını söyledi.
Koca, maske kullanımıyla ilgili farklı görüşler bulunduğunun anımsatılarak, "bu konudaki önerisinin" sorulması üzerine, "Hastalık belirtisi olan herkesin muhakkak maske takması gerekiyor. Yalnız şu dönemde, her geçen gün risk taşıyan ve giderek vaka sayısının arttığı bölgelerin olduğunu biliyoruz. Görülme oranının giderek yükseldiği bölgelerde maske takmanın doğru olabileceği, özellikle kalabalık ortamlarda, market, pazar yeri, toplu taşıma araçları, çalışma ortamı gibi yoğun ortamlarda maske takılması gerektiği Bilim Kurulunun da önerisi." diye konuştu.
Bulaşıcılığın ortalama seyrine ilişkin soru üzerine Bakan Koca, bugüne kadar virüsle ilgili bilgi kaynağının Dünya Sağlık Örgütü ve vakaların ilk görüldüğü Çin olduğuna işaret etti.
Bir kişinin ortalama 2,6 kişiye hastalığı bulaştırdığının bilindiğini anlatan Koca, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz kendi vakalarımızın analizlerini yapıyoruz. Bu analizleri yaparken dünyaya da bu analizlerimizi göstermiş olacağız. Çin'de mesela bu anlamda yapılan analizlerde, binlerle, 10 binlerle ifade edilen analiz daha görmedik. Türkiye, bu anlamda birçok noktada yaptığı, sayıca da yüksek, binlerle ifade edilen analizlerine ilişkin bilgiyi de dünyaya aktarmış olacak. Bu noktada çok şeffaf olduğumuzu söylemek istiyorum.
Mesela sadece İstanbul için tarama yaptığımız, özellikle filyasyon dediğimiz bir vakanın kimlere bulaştırdığını analiz ettiğimizde, İstanbul'da bir kişinin bulaştırdığı toplam kişi sayısı 16. 2,6 değil."
Bilim Kurulunun dünyadaki verileri çok iyi takip ve analiz ettiğini vurgulayan Koca, "Herkesin bulunduğu noktada biraz daha araştırarak, analiz ederek konuşması gerektiğini söylemek istiyorum. Türkiye'nin analizi, şu an itibarıyla İstanbul'da bir kişi, 16 kişiye bulaştırıyor." dedi.
KORONAVİRÜSTEN HAYATINI KAYBEDENLERİN DEFİN SÜREÇLERİ
Koronavirüsten hayatını kaybedenlerin cenaze ve defin süreçleriyle ilgili farklı uygulamalar görüldüğüne işaret edilerek, Bilim Kurulunun tavsiyelerinin sorulması üzerine Koca, bu konunun çok istismar edilen bir husus olduğunu söyledi.
Koca, zaman zaman da Kovid-19'a yaklaşımla ilgili farklı bir algı oluştuğunu gördüklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Normalde bulaşıcı hastalıklarla ilgili nasıl gömülüyorsa Kovid-19'dan vefat eden kişilerin de aynı şekilde gömülmesi gerekiyor. Yani bulaşıcı hastalıklarda nasıl koruyucu tedbir alınıyorsa, maske, eldiven, önlük kullanarak yapılıyorsa, devamında kefenleniyor, kireç ve benzeri herhangi bir uygulama olmadan defnediliyorsa benzer şekilde burada da aynı durumun olduğunu birkaç defa yazıyla bildirdik.
Dün itibarıyla bu konuyla ilgili İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığına da bir yazı gönderdik. Burada farklı bir uygulamanın olmadığını, bu uygulamanın bugüne kadar bulaşıcı hastalıklardakine benzer şekilde yapıldığını, ekstra bir uygulama yapılmasına asla gerek olmadığını tekrar ifade etmek istiyorum."