Boris Johnson kadar bile olamayan üçlü: Ahmet Davutoğlu, Abdullah Gül, Ali Babacan

Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, bugün köşesinde kaleme aldığı yazıda AK Parti'den ayrılarak parti kuran isimlerin topluma "iktidar" umudu vermemesini değerlendirdi. Övür yeni partilerin kurulma nedeni olarak "yapılacak ilk seçimde AK Parti'yi yüzde 50'nin altına çekmek" değerlendirmesinde bulundu.

Giriş Tarihi 15 Aralık 2019, 08:44 Güncelleme 15 Aralık 2019, 08:53
Boris Johnson kadar bile olamayan üçlü: Ahmet Davutoğlu, Abdullah Gül, Ali Babacan

İÇİNDEKİLER

Sabah Gazetesi köşe yazarlarından Mahmut Övür, bugün yazdığı yazıda yeni kurulacak partilerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bu partilerin vatandaşa "iktidar umudu" vermediğinin altını çizen Övür, Ahmet Davutoğlu, Abdullah Gül ve Ali Babacan'ın siyasi hayatlarında kendi pozisyonlarını riske etmemek için topluma yansıyan bir itirazları olmadığını söyledi.

İşte Mahmut Övür'ün "Hiçbiri Boris Johnson kadar olamadı" başlıklı yazısının bir bölümü
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yüzde 50 artı 1 sınırı getirmesi tek başına iktidar olamayanları bir hayli heveslendirdi.
Özellikle de AK Parti'den ayrılıp parti kuranları... İlk startı eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu verdi. Davutoğlu, Gelecek Partisi ile siyaset arenasında yerini aldı. Onu büyük ihtimalle yeni yılın ilk ayında Ali Babacan'ın kuracağı parti izleyecek.
Bu partiler, sayıları 70'i aşan tabela partilerinden mi olacak yoksa topluma yeni çözüm önerileri mi sunacak, göreceğiz.
Henüz erken olsa da yapılan araştırmalar bu iki partinin topluma iktidar umudu vermediğini gösteriyor. Kurulmalarının gerekçesi olarak da iki neden söyleniyor:
İlki, erken veya zamanında yapılacak ilk seçimde AK Parti'yi yüzde 50'nin altına çekmek.
İkincisi de bunu başardıklarında devreye giriyor; iktidarı kaybettiği için dağılacak AK Parti'den kaçanların sığınacakları adres olmak.
Sahici siyasetin bu tür mühendislik hesaplarıyla yapılmayacağının yakın tarihimizde onlarca örneği var. Ama siyasette en temel şey, bir siyasi yolculuğa çıkanlar, toplumda bir rüzgar estiremiyorsa işlerinin kolay olmadığıdır.
Bu ihtimali ne eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül- Babacan ikilisi yaratabildi ne de partisini kuran ve ilk manifestosunu açıklayan Davutoğlu.
Çünkü bu siyasi aktörlerin hiçbirinin güç ellerindeyken topluma yansıyan bir "itirazları" olmadı. Ve hiçbiri kendi "pozisyonunu" riske etmedi.
Ne düşündüklerini, hangi yanlışa itiraz ettiklerini güç ellerindeyken söylemelilerdi. Bu yüzden hiçbiri İngiltere'de girdiği ilk seçimi kazanan popülist Boris Johnson kadar bile olamadı.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN