Başkan Erdoğan'dan AK Parti'nin Kızılcahamam kampında önemli açıklamalar

Son dakika haberine göre Başkan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Kızılcahamam'da düzenlenen kampının kapanış töreninde açıklamalarda bulundu. Son günlerde kamuoyunda tartışılan yüzde 50+1 konusunda da açıklama yapan Erdoğan, "Bu millet yüzde 51,5 ile yeni sistemi onayladı. Sen egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu kabul etmiyorsun ki; dağdakilerle omuz omuza gezersin sonra seçim kazandık dersin." dedi.

Giriş Tarihi 06 Ekim 2019, 14:14 Güncelleme 06 Ekim 2019, 15:11
Başkan Erdoğan’dan AK Parti’nin Kızılcahamam kampında önemli açıklamalar

İÇİNDEKİLER

Başkan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti'nin Kızılcahamam kampının kapanış konuşmasını yaptı. Erdoğan yüzde 50+1 konusu için, "Bu millet yüzde 51,5 ile yeni sistemi onayladı. Sen egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu kabul etmiyorsun ki; dağdakilerle omuz omuza gezersin sonra seçim kazandık dersin." derken; Güvenli Bölge konusunda da "Trump Fırat'ın doğusundan çekilmeyi gündeme getirdi ama yanındakiler talimata uymuş değil." dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar...
Fitneyle uğraşmaktansa işlerimizi yapalım. Bunu üzüntüyle belirtmek durumundayım ki AK Parti ve şahsım olduğunda her türlü yalanı, iftirayı üreten bir yapı mevcut. Biz doğruya müşteri bulacağız. Bu düşmanlığın asıl sebebi medeniyet davamız, asıl hedefi de milletimizin tarihi, kültürü olduğunu biliyoruz. AK Parti'ye saldıranların gayesi yerine bir başkasını ikamet etmek değil, temsil ettiği değerleri yıkmaktır. AK Parti ne kadar güçlü olursa ülkemiz de o kadar güçlüdür. AK Parti'nin zayıflaması demek, Türkiye'nin zayıflaması demektir. Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması bu dönemde verdiğimiz mücadelenin başarısına bağlıdır.

SEÇİM SONUÇLARI
Biz sıradan bir parti değiliz. Bu hareket bir davadır. Bizler dava arkadaşları olarak bir aradayız. Türkiye'de çok partili siyaset hayat döneminde bizim kadar kesintisiz ve uzun iktidarda kalan başka parti yoktur. Gerilemek, dağılmak yerine mücadele azmimiz daha da arttı. Tespitlerimizde bir yanlışımız var. Kamuoyunu bilgilendirmede eksikliğimiz var. 3 Kasım 2002 seçimlerinde yüzde 34,5 ile iktidara gelmiştik. 2004'te yüzde 40, 2007'de yüzde 46,6, 2009'da yüzde 39, 2011'de yüzde 49,8, 2014'te yüzde 45,5, 2015'te yüzde 41, kasım seçimlerinde yüzde 49,5, 2017'de referandumda yüzde 51,5. Birileri ne diyor? Bunu değiştirelim, neyi değiştiriyorsun? Bu millet yüzde 51,5'la bu yeni sistemi onaylamış. 2018 seçimlerinde cumhurbaşkanlığında yüzde 52,6, AK Parti olarak yüzde 42,6 oy oranı elde ettik. 2019'da yüzde 44,3 oy oranına ulaştık.

BELEDİYE MECLİSLERİ
Bu seçimlerin en çok tartışılan yerleri Ankara ve İstanbul seçimleriydi. İstanbul'da büyükşehir belediye başkanlığı seçiminde 31 Mart'ta biz yüzde 48,6 oy alırken, CHP yüzde 48,8 oy oranına ulaşmıştı. Tekrarlama seçiminde biz yüzde 45'te kaldık, CHP seçimi kazanan parti oldu. Başkanlıkta aldıkları oy bu. Büyükşehir Belediye Meclisi seçiminde AK Parti yüzde 45,6 ile açık ara birinci parti çıktı. Belediye Meclisi'nde CHP yüzde 38,5 oy aldı. HDP yüzde 4, İYİ Parti 3,5, Saadet Partisi yüzde 2,1 oy oranı elde etti. Bunların konuştuğu ne? İşlerine geleni konuşuyor. Meclis'teki tabloda açık ara önde. İstanbul'un 39 ilçesinin 24'ünde AK Parti, 1'inde MHP, 14'ünde CHP kazandı. Bunu gündemde tutmamız gerekiyor. Milletimizin bunları görmesi gerekiyor. Ankara'da da benzer bir fotoğrafla karşı karşıyayız. CHP adayı yüzde 50,9 alırken, biz yüzde 43,8'de kaldık. Belediye Meclisi'nde AK Parti 88 üyeyle, MHP 19 üyeyle temsil edilirken CHP 29 ve İYİ Parti de 11 üyeyle yer almış oldu. Fark devasa.

AK Parti'nin girdiği tüm milletvekili ve mahalli idareler seçimlerindeki seviyenin gerisine düşmedik. Kaybettiğimiz her yerin muhasebesini yapacağız. Ortada asla bir başarsızlık olmadığını kabul edeceğiz. Rakamlar ve tablo aşikarken, aksi yönde şikayetlerle dolaşmanın iyi niyetle ilgisi yoktur.

"YENİDEN YOLLAR DÜŞME VAKTİ"
Türkiye gelecek çeyrek asrının, yarım asrının belirleyicisi olacak bir dönemden geçiyor. 6 yıldır ülkemize yönelen gizli, açık saldırılar milletimizi yıkamadı ama yordu. Üstesinden geldiğimiz her sorun ülkemizi daha güçlü hale getirmiştir. Türkiye'ye zarar vermenin maliyeti düne göre katbekat fazladır. Bu sürecin hem ülkemize hem bizlere ciddi maliyeti olmuştur. Yaşadığımız sıkıntıları, acıları unutmadık. Birlik, dirlik için yeniden yollara düşme vaktidir. Mümkün olduğu kadar kucaklayıcı, pozitif bir gündem izlemeye çalışıyoruz. Kin ve nefret kokan sözlerle değil, eserlerimizle bu kifayetsiz muhterislerin gerçek yüzlerini milletimize gösterme yoluna gittik. Önümüzdeki dönemi en iyi şekilde değerlendirirsek gelecekte bizi büyük başarılar bekliyor.

"ŞİMDİ BİZE DÜŞEN..."
Neymiş güvenli bölgeyi ABD kendi planlamış. Yahu bunlar geçmişi okumaktan aciz zavallılar, ana muhalefetin atıkları böyle. Trump bizim dediğimiz noktaya geldi. Fırat'ın doğusundan çekilmeyi gündeme getirdi. Yanındakiler talimata uymuş değiller. Güvenli bölge olarak söylediğimiz ve harita da çizip gösterdiğimiz yerler, onun üzerinde yaptığımız çalışmalar hepsi bizim bu bölgede durumumuzun ne olduğunu göstermesi noktasında çok önemli. Şimdi bize düşen en iyi hazırlıkları yapıp, bir yandan devam eden çalışmaları sonuçlandırmaktır.

Biz işimize bakacağız. Türkiye için en yapabiliriz ona bakacağız. Gözlerini ve kalplerini bize yöneltmişlere nasıl yardımcı oluruz ona bakacağız. Yolumuzun Hak yolu olduğundan yolumuzun milletimizin yolu olduğundan en küçük bir şüphemiz yoktur. Zaferle değil, seferle mükellefiz. Zaferlerimizden de şüphe duymuyoruz."