Son dakika: Başkan Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Külliye'deki Arşiv Sempozyumu'nda konuşan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Ermeni meselesi ve terörle mücadele üzerinden Türkiye'ye insan hakları ve demokrasi dersi vermeye kalkışanlara baktığımızda hepsinin kanlı bir geçmişe sahip olduğunu görüyoruz. Soykırımların katliamların işkencelerin hiçbirisinde bizim dahlimiz bulunmadığı gibi çoğu defa bunun mağduru olduk. 25 sene önce Ruanda'da 800 bin insanı o soykırımda kimlerin öldürdüğü aşikardır ve failleri Fransızlardır. Kalkıp bize ders veriyor. Ne dersi veriyorsun? Cezayir'de Müslümanları katleden Fransa, Türkiye'ye ders veremez. Cezayir'de Ruanda'da yaptığını katliamları çok iyi biliyoruz." dedi.

Giriş Tarihi 24 Nisan 2019, 11:44 Güncelleme 24 Nisan 2019, 13:04
Son dakika: Başkan Erdoğan’dan önemli açıklamalar

İÇİNDEKİLER

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde Arşivlerimizin Gelişimi, Vizyonu ve Tarih Araştırmalarına Katkısı Sempozyumu'nda konuştu. Başkan Erdoğan, 1915 olaylarına ilişkin Ermenistan'a arşivleri açma çağrısını yinelerken, "Soykırımdan söz edenler Avrupa'daki Yahudi avını hafızalarından silmiş durumdalar. Ahıska Türklerini trenlerle ölüme gönderenleri unutmadık, unutmayacağız" ifadelerini kullandı.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

''Arşivciliğimizin ve tarih araştırmalarının gelişmesine katkıda bulunan herkesi şükranla yad ediyorum. Yeni yönetim sisteminde Devlet Arşivleri Başkanlığı'nı doğrudan Cumhurbaşkanlığı'na bağladık. Arşiv, milletin ve devletin hafızasıdır. Hafızası olmayan milletler nereden geldiklerini, bugün nerede durduklarını ve nereye gideceklerini bilemezler.

''CUMHURİYET ARŞİVİNDEKİ 19 MİLYON BELGE DİJİTALLEŞTİRİLMİŞTİR''
Hep yanarım Süleymaniye'deki arşivlerin haline. Bizi yeni yerin yapımına o itti. Dijitalleşme projeleriyle devlet belgelerinin önemli bir bölümünü bilgisayar ortamında güvence altına aldık. Meclis ve İstihbarat dışındaki tüm kurumların arşivleri artık merkezi olarak yönetiliyor. Bundan sonra devlet belgelerimizi ecdadımızın hassasiyetinde koruyacak ve değerlendireceğiz. Osmanlı arşivindeki 33,5 milyon belge ve 8 milyon defter görüntüsü, Cumhuriyet arşivindeki ise 19 milyon belge ve 2 milyon defter görüntüsü dijitalleştirilmiştir.

''TÜRKİYE, ARŞİVLERİNDE DEV BİR COĞRAFYANIN HAFIZASINI SAKLIYOR''
Osmanlı'yı reddeden Selçuklu'yu görmezden gelen kısır bir anlayış türetilmiştir. Yeni nesillerin kafasında sanki milletimizin tarihi 1919'da başlıyor daha öncesi bize ait değil gibi bir yaklaşım nakşedilmeye çalışılmıştır. Milletimiz o engin irfanı ile bu dayatmayı reddetmiş ve tarihine sahip çıkmıştır. Ortaya çıkan tahribatı küçümsemek mümkün değildir. Osmanlı arşivi öyle bir hazine ki 40'dan fazla devletin geçmişini içinde barındırıyor. Türkiye arşivlerinde kendisi ile birlikte dev bir coğrafyanın hafızasını saklıyor. Bizim arşivlerimizdeki kayıtlar bu bölgelerin gerçek sahiplerini tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır. Elimizdeki arşiv belgelerini yardımıyla hak yerimi bulacaktır.

OSMANLI TÜRKÇESİ VURGUSU
Osmanlı Türkçesine savaş açanların amacı bugünkü alfabemizi ve Türkçemizi savunmak asla değildir. Bilakis asıl gaye, milletimizin mazisiyle olan bağlarını tümden kesmektir. Orta öğretimden başlayarak Osmanlı Türkçesini yaygınlaştırmamız kültürel açıdan büyük fayda sağlayacaktır. Elimizdeki arşiv hazinesine bir başka ülke sahip olsaydı inanın tüm dünya bizim arşivlerimizi konuşuyor olurdu. Sadece Osmanlı değil Cumhuriyet tarihini hakkıyla çalışmak için de Osmanlı Türkçesini bilmek elzemdir, gereklidir. Çünkü Gazi Mustafa Kemal'den İsmet İnönü'ye, Celal Bayar'dan Kenan Evren'e kadar Cumhuriyet dönemi devlet adamlarının önemli bir bülümü de notlarını Osmanlı Türkçesi ile tutmuştur.

TÜRKİYE'YE DERS VERMEYE KALKANLAR KANLI BİR GEÇMİŞE SAHİP
Ermeni meselesi ve terörle mücadele üzerinden Türkiye'ye insan hakları ve demokrasi dersi vermeye kalkanların kanlı bir geçmişe sahip olduğunu görüyoruz. Bizim ecdadımızı da kalpleri fethederek hakimiyet alanını genişletmiştir. Son asırlarda insanlığın yaşadığı büyük kıyımların sorumlusu bugün insan hakları ve özgürlükler havarisi maskesi takanlardır.

Haçlı seferlerinde o dönemin dünyasında 4 milyon insanın ölümünün sorumlusu ne Türklerdir, ne Müslümanlardır. Soykırımdan söz edenler Avrupa'daki Yahudi avını hafızalarından silmiş durumdalar. Ahıska Türklerini trenlerle ölüme gönderenleri unutmadık, unutmayacağız.

Masumların Libya ve Cezayir çöllerindeki feryatlarını bugün de duyuyoruz. Fransa Devlet Başkanı'na söyledim, 'Daha bu işlerde yenisin, Cezayir'de, Ruanda'da yaptığınız katliamları biliyorum' dedim. 25 sene önce Ruanda'da 800 bin insanı soykırımda kimlerin öldürdüğü aşikardır ve failleri Fransızlardır. Kalkıp bize ders veriyor Fransızlar.

Katliamların, soykırımların, işkencelerin altını kazdığınızda bugün demokrasi, özgürlük gibi yaygara koparanları göreceksiniz. Ermeni meselesi ve terörle mücadele üzerinden Türkiye'ye insan hakları ve demokrasi dersi vermeye kalkışanların hepsi kanlı bir geçmişe sahip.

BİZ ARŞİVLERİMİZİ AÇTIK. EY ERMENİSTAN SENİN DE VAR SİZ DE AÇIN
Biz arşivlerimizi açtık. Ey Ermenistan senin de var siz de açın, üçüncü ülkelerde varsa onlar da açsın. Tarihçiler gelsin çalışsın. Sonra siyasetçiler olarak bizler konuşalım. Gerçeği bulmak isteyen herkese arşivlerimizin kapıları sonuna kadar açıktır. Ermeni meselesini kaşıyan hiçbir grup ve devlet iddialarını arşivleriyle ispat edememişlerdir."