AK Partili isimler doğu ve güneydoğulu kanaat önderleri bir araya geldi

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, doğu ve güneydoğulu kanaat önderleri ile bir araya geldi. AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım da toplantıya video konferans yöntemi ile katıldı.

Giriş Tarihi 10 Mart 2019, 16:51 Güncelleme 10 Mart 2019, 16:51
AK Partili isimler doğu ve güneydoğulu kanaat önderleri bir araya geldi

İÇİNDEKİLER

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, doğu ve güneydoğu kanaat önderleriyle Avcılar'da bir otelde bir araya geldi.

Kurtulmuş, bu toplantının sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya katkısı olması bakımından değil, İstanbul'daki seçimlere katkısı olması bakımından da önemli olduğunu söyledi.

Bu coğrafyada yeni dönem içinde son derece zor yılların geçirildiğini, gelecekte de çok kolay yılların görülmediğini belirten Kurtulmuş, "Oynanan oyunu fevkalade iyi görüyor ve anlıyoruz. Bir asır geçti. İnsanlar, sınırları bölündü ama gönülleri ve zihinleri birbirinden ayrılmadı. Bir asır sonra Sykes-Picot'un ikinci perdesini oynuyorlar. Bu sefer, halkların gönüllerini ve zihinlerini ayırmaya çalışıyorlar. Bunu yaparken ya bir takım ırkçı ideolojilerle ya da terör örgütleri vasıtasıyla yapıyorlar." diye konuştu.

"DEAŞ'I DA ÇÖP TENEKESİNE ATACAKLAR"
Emperyalist güçlerin, ateşe elini sokmadan vekilleriyle Orta Doğu'yu tanzim ettiğini aktaran Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:

"DEAŞ'ın nasıl kurulduğunu, nasıl bu hale getirildiğini, nasıl silahlandığını dünyada kim kalkıp da anlatabilir? Bundan 5-6 sene önce internet üzerinden haberleşerek dünyanın dört bir tarafından 80 bin insanı bir araya getirerek Orta Doğu'ya yerleştirdiler. Adına da dediler ki DEAŞ. Bir İslam devleti adı altında bir terör grubu oluşturdular. Bunun arkasındaki akıl, lojistik destek, istihbarat, silah desteği kimin?

Kurdukları bir örgüt, şimdi vakti de bittiği için paçavra gibi çöp tenekesine atacaklar. Nasıl Asala'yı çöp tenekesine attılarsa, DEAŞ'ı da çöp tenekesine atacaklar. Bir müddet sonra işi bittiği zaman PYD, YPG ve PKK'yı da çöp tenekesine atacaklar. Ama şimdilik işleri var kullanıyorlar."

"BUNLARIN SEVDİKLERİ, KENDİ MENFAATLERİDİR"
Kurtulmuş, "AFAD'tan sorumlu Başbakan Yardımcısı olduğum dönemde Suruç'taki Mürşitpınar Sınır Kapısı'ndan 3 günde 283 bin Kürt kardeşimizi Türkiye'ye aldık. Çünkü arkadan DEAŞ geliyor. Girdiği köyü yıkıyor, yakıyor. O insanlara biz kapılarımızı açmak mecburiyetindeydik. Dünyanın hiçbir başka ülkesi 3 günde 283 bin mülteciyi almaz." dedi.

AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:
"Bundan 6-7 sene evvel, Suriye'nin kuzeyinde PYD, YPG diye bir siyasi kimlik ya da örgüt var mıydı? Yoktu. Binlerce silah verildi. Hatta öyle ki uçaksavarlardan, helikopterleri düşürecek ağır silahlara kadar verildi. Niçin? Bu gavurlar Kürt kardeşlerimizi çok mu severdi? İnanın günahları kadar sevmezler. Ne Kürt'ü ne Arap'ı ne Türk'ü ne Acemi severler ne Sünni'yi severler ne Şii'yi severler. Bunların sevdikleri, kendi menfaatleridir, kendi çıkarlarıdır. Bunların sevdikleri ve istedikleri Orta Doğu'da zillet içinde yaşayan Müslüman toplulukların var olmasıdır.

Bunlar el avuç açan Kürt'ü çok severler. El avuç açan Türk'ü çok sevdikleri gibi. Bunlar Batı'nın kuyruğuna takılan Arap'ı çok sevdikleri gibi Batı'nın kuyruğuna takılan Türk'ü de çok severler. Ne zaman şahsiyetli bir şekilde durmaya çalışırsanız püsküllü belayı başınıza bela ederler. Bu oyunu bozmak mecburiyetindeyiz. Orta Doğu'da oynanan oyun ne Arapların ne Türklerin ne Kürtlerin ne Acemlerin menfaatinedir."

"BU OYUN YENİ BİR EMPERYAL BİR PROJEDİR"
Son bir kaç yılda yaşananların Arap, Kürt ve Türkmen'i birbirinden ayırdığı gibi Türkmenlerin dahi Şii ve Sünni Türkmenler diye ikiye ayrıldığını ifade eden Kurtulmuş, "Bu oyun, büyük bir oyundur. Bu oyun, Orta Doğu halklarına ihanet eden bir oyundur. Bu oyun yeni bir emperyal projedir. Türkiye olarak bu oyunu gayet güzel bir şekilde görüyoruz. Biz sadece kuklayla uğraşmıyoruz. Kuklalar kolay. Dün, bugün bir kuklayı kullanırlar, yarın başka bir kuklayı kullanırlar. Kuklayı kaldırıp atarlar. Aslolan kuklayı oynatan eli kırmaktır. Aslolan kuklacıyı tanımaktır. Biz, Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın dirayetli yönetimiyle oynanan oyunu görüyor ve bu oyunu gördüğümüzü de cümle aleme ifade ediyoruz. Tam da sıkıntının sebebi burasıdır." diye konuştu.

"BÖLGE HALKIYLA DEVLETİN ARASINA GİRMELERİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"
Kurtulmuş, zengin bir coğrafyanın, zengin bir birikim ve tarihin mirasına sahip olunduğunu belirterek, "Var olan değerlerimiz, var olan kimliğimiz ve kültürümüz bizim için ayrılık vesilesi değil, zenginlik vesilesidir." dedi.

Terör örgütlerinin yıllardır dil üzerinden propaganda yaptığını dile getiren Kurtulmuş, AK Parti iktidarları döneminde herkesin kendi dilini rahat şekilde kullanabilmesi için büyük reformların yapıldığını hatırlattı.

Kurtulmuş, bu coğrafyanın insanlarının başları dik şekilde yaşamasını hep beraber sağlayacaklarını, dün var olan ve tarihe karışmış örgütlerin yanında bugün yeni ortaya konulan örgütlerin, bölge halklarını temsil etmediğini bildiklerini ve bunların bölge halkıyla devletin arasına girmesine müsaade etmeyeceklerini söyledi.

"BİR İÇ SAVAŞ PROVASININ EŞİĞİNDEN DÖNÜLDÜ"
Türkiye'nin son 6 yılda çok önemli olaylarla karşılaştığını hatırlatan Kurtulmuş, 15 Temmuz'da Türkiye'nin Suriye gibi yapılmaya çalışıldığını, sadece darbe değil bir iç savaş provasının eşiğinden dönüldüğünü belirtti.

Kurtulmuş, bütün bu yaşanan olayların biri Fransa, Almanya, İngiltere'de olsa birkaç gün içinde hükümetin yıkılacağını ifade ederek, "Allah'a şükür bu millet kendisine, geleceğine, istiklaline, istikbaline sahip çıktı." dedi.

Gezi Parkı eylemlerinde duvara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a küfür yazacak kadar aşağılaşan o terör örgütlerinin üyelerini, CHP'li milletvekillerinin ziyaret ettiğini anlatan Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:

"CHP Genel Başkanı, grup toplantısında diyor ki 'Ben Gezi Parkı'nda Türkiye'nin özgürlüğü için mücadele eden genç evlatlarımızı gözlerinden öpüyorum' diyor. Eğer siyaset bunlara bu desteği vermeseydi bunlar bu kadar şirret bu kadar azgın olamazlardı. Aynı şekilde 6-8 Ekim olaylarından önce dağın gölgesindeki siyasi partinin merkez yürütme kurulu, bildiri yayınlayarak halkı sokaklara davet etti. Halka, bir başkaldırı içinde sokakları karıştırması için talimat verdi. Eğer siyaset işin içinde olmasaydı 6-8 Ekim olayları o kadar şiddetli olmazdı. Dağın gölgesindeki siyaset, eğer hendekleri savunmasaydı, hendeklerle ilgili o mücadele o kadar şiddetli olmaz, o kadar insan hayatını kaybetmezdi."

"CHP, 15 TEMMUZ TEŞEBBÜSÜNE TERSİNDEN DESTEK VERDİ"
CHP'nin "Bu bir tiyatrodur.", "Bu bir örtülü darbedir." diyerek 15 Temmuz teşebbüsüne de tersinden destek verdiğini ifade eden Kurtulmuş, rakip partilerin içindeki önemli unsurların FETÖ'ye de PKK'ya da bir takım irili ufaklı terör örgütlerine de sözleriyle de varlıklarıyla da destek olduğunu kaydetti.

Bu seçimde, meydanlarda yıkamadıkları Erdoğan'ı, "Nasıl bir araya geliriz de sandıklarda yıkarız." diye mücadele verildiğini anlatan Kurtulmuş, "Millet nasıl Cumhurbaşkanımıza, AK Parti'ye, istiklaline, istikbaline sahip çıktıysa, sandıklarda da sahip çıkacak. İnşallah muhalefete sandıklarda fırsat vermeyecektir." dedi.

Kurtulmuş, İstanbul, İzmir ve Adana'da HDP'nin aday göstermeyerek CHP'yi desteklediğini, bunun açık bir ittifak olduğunu belirtti.

Şanlıurfa'da AK Parti adayı karşısındaki adayın DYP kökenli bir aileden, oylarının HDP ve CHP'den geldiğini, seçime girdiği partinin ise Saadet Partisi olduğunu anlatan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Bu dört partiyi hangi yapıştırıcı unsur bir araya getirdi. Anlamakta zorluk çekiyoruz. Söylediğimiz zaman utanıyorlar. Sen ittifak yapmaktan utanmayacaksın da biz senin ittifakını söyleyince niye utanıyorsun? Milleti kandırma. 'Benim dirsek temasım var.' Hayır, dirsek temasınız falan değil, gönül temasınız olmaya başlamıştır. Sebep? Bremen Mızıkacıları vardır ya birbirine benzemeyenler bir araya gelir. Hepsi başka bir şey söyler. Bunlar Bremen Mızıkacıları ittifakı, yani benzemezler ittifakını ortaya koyuyorlar. Tek ortak cümleleri vardır; 'Tayyip Erdoğan düşsün de nasıl düşerse düşsün'. 'AK Parti gitsin de nasıl giderse gitsin'. Bu siyasette tutarlı ve doğru bir yol değildir. Oynanan bütün oyunları bozacak cevabı inşallah sandıklarda vereceğiz."



"BİZİ BÖLMEK İSTEYENLER VAR"
PKK bölücü terör örgütünün Avrupa'daki üst düzey yöneticilerinden olan Remzi Kartal'ın ağabeyi Necip Kartal ise Binali Yıldırım'a destek verdiğini ifade ederek, "İstanbul bir devlettir, bir eyalettir. Buraya hepimizin canı gönülden hizmet etmesi lazım. Biz kimsenin hakkı için çalışmıyoruz, kendi namusumuz ve şerefimiz için çalışıyoruz. Kardeşliğimiz için çalışıyoruz. Bizi bölmek isteyenler var. Aramızda yakınlarımız olanlar da var bu bölmeyi isteyenlerin. Biz kendi beynimize danışacağız, kendi gözümüze inanacağız, kendi aklımızı kullanacağız. Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini iyi düşünmemiz lazım. Birisi başbakan olmuş, birisi reis-i cumhur olmuş, onlar gelecekleri yere gelmişler ama bundan sonra görevini iyi bir şekilde layıkıyla yapabilecek, layıkıyla belediye başkanlığını yapabilecek bir insanı seçmezsek bunun cezasını yine biz çekeriz. İyisi gelirse hepimiz evimizde, memleketimizde, şehrimizde rahat ederiz. İşte bugün o gündür" diye konuştu.