Son dakika... Başkan Erdoğan'dan canlı yayında çok kritik açıklamalar

Son dakika... Canlı yayında soruları yanıtlayan Başkan Erdoğan, anketlerde ciddi bir manipülasyon olduğunu belirterek,"Son dönemlere gelince bakıyorsunuz ki, biz bir anket firmasıyla çalışmayız, en az üç firmayla çalışır check ederiz. Bakıyoruz ki neticeler geliyor, hiçbiri birbirini tutmuyor. Bu seçimde daha farklı yöntem kurduk. " dedi. Başkan Erdoğan, Beton Ekrem'e ilişkin, "İstanbul'daki aday çıkmış diyor ki, 'Erdoğan İstanbul'a aday olduğu zaman ne tecrübesi vardı' diyor. Önce kendine gel sen! Siyasette, özel sektörde yakaladığım tecrübe adeta senin şu anda senin yakaladığını ben o zaman unutmuştum." diye konuştu. Başkan Erdoğan, "Ayrılanlar oldu. İsim vermeye gerek yok. Bun ayrılanlarla bir daha onlarla yol yürümek mümkün değil. Biz bunları kovmadık, gidin demedik. Bizim tek gayemiz millete hizmet eden hiçbir zaman hezimete uğramaz." şeklinde konuştu.

Giriş Tarihi 26 Şubat 2019, 21:50 Güncelleme 27 Şubat 2019, 01:56
Son dakika... Başkan Erdoğan’dan canlı yayında çok kritik açıklamalar

İÇİNDEKİLER

Başkan Recep Tayyip Erdoğan canlı yayında soruları yanıtladı. İttifak yarışında son durum ne, seçim sonucunu nasıl görüyor, Fırat'ın doğusuna girilecek mi, yeni askerlik sistemi ne zaman uygulamaya girecek?.. Ekonomideki son gelişmeler ve Suriye'deki güvenli bölge... Cumhurbaşkanı Erdoğan gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.

65. yaşına özel hazırlanan, aile ve siyaset hayatına dair kesitlerin yer aldığı klibi izleyen Erdoğan, duygusal anlar yaşadı. İşte Başkan Erdoğan'ı duygulandıran o klip...

İşte Başkan Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları...

"TEK BAŞIMIZA İKTİDAR OLDUK"
Hayat serüvenim çok çok farklı. Doğduğum yerden arkadaş çevrem, ilkokul, ortaokul, imam hatip... Bizim o dönemlerde imam hatip mezunlerı üniversiteye girmeleri kolay değildi. Lise fark imtihanlarına girecektiniz. İmam hatipten sonra Eyüp Lisesi'nden fark derslerine girdim. Aslında fark dersler bizim imam hatipte okuduğumuz derslerdi. Neyse o imtihanları da verdikten sonra üniversite hayatımız başladı. Marmara Üniversitesi İktisat ve Ticaret buradan devam ettik ve mezun oldu. Oradan partimizin o zaman ki gençlik kollarında başladık. Gençlik kollarından sonra da ana kademeye geçme fırsatımız oldu. 85 yılında il başkanlığı gerevine geldim. İl başkanlığı döneminde başlayan süreç İstanbul'a belediye başkanı olduğum zamana kadar devam etti. Sonra cezaevine girene kadar o devam etti. Daha sonra partimizi kurduk ve yüzde 34,4 gibi oyla parlamentoya CHP ile girdik. Çıktıktan sonra da partimizi kurduk. Tek başımıza iktidar olduk.

Sonra babam vefatı ardından validemin 2011'de vefatı var. Bu süreçte bir taraftan evliyim, çalışıyorum. Diğer taraftan amatör kümede de futbol oynuyorum. Camialtı'da başladım. 6 yıl orada oynadım. Oradan İETT'de devam ettik. Orada 7 yıl kadar devam eden bir süreçti .Darbe girişimiyle beraber oradan ayrılıp özel sektöre geçtim. Özel sektçre geçmeye devam ettim. Bir taraftan ekmek, bir taraftan da siyasi mücadele olarak devam etti. 4 tane rabbim bizlere evlat nasip etti. Eşimle beraber yavrularımzı büyütmenin mücadelesidni verdik. Siyasi mücadelede de Beyoğlu seçimleri var ki 89'da o renkli bir dönemdir. Çok farklıydı, dönen dolaplar... Tutanakların birleştirilmesinde bir oyun oynandı. O birleştirme zaptında rakamlar üzerinde bir rakamı silsen sayı binler olarak düşüyor. Bunu gözlerimizle de yakaladık. Okulun üst katında masa kurulmuş orada alkol alınıyor. Bir taraftan da seçimi yönetmeye çalışıyorlar. Bu alkolik halinle mi burada adil bir seçim yöneteceksin? Bunu söyledim oradan ayrıldım. Bize dava açılma yoluna gittiler. Bize tutuklama kararı çıktı, bir hafta da bundan dolayı yattık. Mahkemelerde çıktık ondan sonraki süreç kararlı şekilde devam etti. Bize inanıp bize güvenenler, bizimle birlikte yol yürüyenler 89 seçimleri bize 94'de İstanbul başkanlığını getirdi.

"MEĞERSE BAY KEMAL 23.15'TE TANKLARIN KARŞISINA GEÇMİŞ!"
Allah rahmet etsin, geceleri benimle sokak sokak dolaşan arkadaşlarım vardı. Şu anda onlar hayatta değil. 1994 belediye başkanlığı, 99 hapishane yılları Pınarhisar'da. 2007 27 Nisan e muhtırası. 16 Temmuz'da malum FETÖ takımının darbe girişimi. Millet hakikaten o akşam verdiğimiz mesaj karşısında on binler caddelere dökülünce farklı bir süreç oldu. Biz Marmaris'ten Atatürk Havalimanı'na indiğimizde onbinlerin bizi karşılaması. 00.15'te, meğerse 23.15'de Bay Kemal tankların arasından geçmiş. 16 saat sonra darbe püskürtüldü. Biz tekrar 16 saati oradan yönettik. Gerekli adımlar atıldı, yolumuza devam ettik. Şimdi bu darbe girişiminde bulunanların nerede varsa silahlı kuvvetler, polis teşkilatının içinde olanlar tüm bunlara karşı hukuk standartları içinde yapıldı, yapılıyor ve tabii ki yapılacak, yola devam."

"MEYDANLARIN DİLİNİ MEYDANLARDA ÖĞRENECEKSİNİZ"
Meydanların dilini meydanlarda öğreneceksiniz. Bazıları diyor ki, 'artık bunlar televizyonlarla, sosyal medyalarla' hepsi doğru ama meydanların farkı bana göre daha farklı. Ben mesela en büyük zevki meydanlarda alıyorum. Halkımın inancını, yaklaşımını, anlayışını görüyorum. Bugün Giresun, Erzincan mesela. Bu soğuğa rağmen insanlar oraya geliyorsa liderini özlüyor, ne söyleyeceğini dinlemeye geliyor. Biz mesajı verdiğimizde o da yakınlarına, akrabasına ulaştıracak. İl olarak dolaştıklarım 20 oldu. Yurt dışı kabuller var. Yurtdışı görüşmelerimiz var. Bizi kılı kırk yararak bugünlere geldik. Çalıştık... Tüm kadın kollarımız, gençlik kollarımzı çalışmalarımızı geceli gündüzlü yürüttük. Siyasi partide sizlere makam verilirken iyi güzel verilmeyince ise... Siyasette dava adamı olma anlayışı çok önemli, olamıyorsanız sizinle de bir yere gidilmez. Cumhur İttifakı olarak bir hamlemiz var. Bahçeli ile irtibatlarımızı sıkı tutuyoruz. Doğum yıldönümüz için kutladılar. Bu da ne denli bir dayanışma içerisinde olduğumzu gösteriyor...

Bizim 10 milyonun üzerinde üyemiz var. Örgütlenme ağımız çok geniş. Meydanlarda gümbür gümbür çalışıyorlar. Cumhur İttifakı olarak bir hamlemiz var. Bu konuda sayın Bahçeli ile irtibatlarımızı sıkı tutuyoruz. O da sağ olsun bugün doğum günümle ilgili kutladılar. Kendilerine ayrıca müteşekkirim. Bu dayanışmayla da Cumhur İttifakı'nda şu ana kadar herhangi bir sıkıntı olmadan yoluna devam ediyor."

BURHANETTİN KOCAMAZ'IN ADAY OLAMAMASI
Orada ben değerlendirmeye girmeyeyim. Değerlendirmeyi il seçim kurulu yaptı. Eğer orada saati geçirmişse ki, 10 dakika geçirdiği söyleniyor. O anda her şey kilitlenir. Oradan aday olamayan ondan sonra aday olamaz hükmünü verdi. Nihai karar YSK'nındır. YSK hangi kararı verirse nihai hükümdür.

"MEYDANLAR BENİM İÇİN EN BÜYÜK ANKET"
Anketlerde ciddi manada manipülasyonlar var. Gerçekten başarılı bir anket çalışması yapan parti olduk. Son dönemlere gelince bakıyorsunuz ki, biz bir anket firmasıyla çalışmayız, en az üç firmayla çalışır check ederiz. Bakıyoruz ki neticeler geliyor, hiçbiri birbirini tutmuyor. Bu seçimde daha farklı yöntem kurduk. Marka şirketlerle çalışmaktan çok bu işi hiç adı sanı duyulmamış bir şekilde sürdürüyoruz. Peki marka yok mu? Marka da var. Güven noktasında güven vermiyor. Check ederken açık ara tutarsızlık var. O zaman diyorum ki sen işine bak. Benim anket meydanlardır. Ama tabii ki en büyük anket 31 Mart'tır.

"SORUŞTURMA AÇILDI, SUÇ DUYURUSU YAPILDI"
Çıkmış televizyonda konuşuyor. 'Güneydoğu'da filanca parti, batıda AK Parti ve MHP'Yi yok edeceğiz' vesaire.Bunu diyen kişi aynı zamanda eş başkan. Bir de Kürdistan'dan bahsediyor. Bu adama verilecek bir cevap var. Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Zaten kendisine soruşturma açıldı, suç duyurusu yapıldı. Sen nasıl olur da benim ülkemi bölersin? Eğer Kürdistan aşkın varsa Irak'ın kuzeyinde Kürdistan var, buyur oraya git. Her taraf Anadolu toprağıdır. 780 bin kilometre kareyle bu ülke Türkiye'dir. Çukurlar açtınız biz de geldik sizi çukurlara gömdük."

"ANKARA'YI DAHA İLERİYE GÖTÜRECEK İSİM ÖZHASEKİ'DİR"
Kenarda, köşede görev yapmış birisi değil. Kayseri gibi bir şehir. 5 dönem Kayseri'de büyükşehir belediye başkanlığı yaptı. Ardından milletvekili olarak geldi. Mehmet Özhaseki Bey'i daha sonra Çevre Şehircilik Bakanlığı'na getirdik. En geniş anlamda bir belediyecilik sayılır o bakanlık. O görevden sonra kendisini mahalli idarelerden sorumlu genel başkan yardımcılığına getirdik. Tabii ki Ankara gibi bir şehre, başkente çok donanımlı bir isim olması gerekiyordu. Biz seçici üslupla arkadaşlarımızla konuştuk, deneyimi, tecrübesiyle, konulara, olaylara vukufuyetiyle ve Mehmet Bey'i biz Ankara'mızı devraldığımız süreçten bu yana, Ankara'nın geldiği bir konum var. Bundan sonraki süreçte de Ankara'yı daha iyi bir noktaya getirecek isim Özhaseki olacaktır."

"LAFLA OLMUYOR, İŞ BİLENİN"
İstanbul'da şu anda malum, Binali Yıldırım Bey var. O da bu emaneti inşallah, mâlum biz CHP'den aldık. Çöp, çukur çamur. Yalan, yasak, yoksulluk bunlardan aldık. Bizden sonra ara dönemler oldu, yine bizim arkadaşlarımız. Şimdi Binali Bey Türkiye'de en uzun dönem Ulaştırma Bakanlığı yapan arkadaşımız. Arkadan Başbakanlık dönemi oldu. Daha sonra Meclis Başkanlığı dönemi oldu. Ulusal ve uluslararası bazda Binali Bey'in tecrübesi çok önemli. Karşısındaki adayın İstanbul gibi bir şehirde öyle bir deneyimi söz konusu değil.Binali Bey'in emeği var. Marmaray, Avrasya, 3. köprü emeği var bütün bunlar bir deneyimle oldu. Olayı bir defa büyük düşünmeye mecburuz. Büyük düşününce karşısına çıkardıkları kişilerin İstanbul'da böyle bir misyona sahip olması mümkün mü?

"ÖNCE KENDİNE GEL SEN"
İstanbul'daki aday çıkmış diyor ki, 'Erdoğan İstanbul'a aday olduğu zaman ne tecrübesi vardı' diyor. Önce kendine gel sen! Siyasette, özel sektörde yakaladığım tecrübe adeta senin şu anda senin yakaladığını ben o zaman unutmuştum. İstanbul'da ilçe başkanlıklarından tut, il başkanlığına varıncaya kadar bunları yapmışım. Özel sektör, devlet sektörü deneyimim var. Bu iş lafla, dedikodu, iftirayla olmuyor. Eserini ortaya koy, onunla konuşur. Beylikdüzü'nde belediye başkanlığı yapmışsın. Tamam da ne yapmışsın onu söyle? Neymiş kültür merkezi yapmışsın. Senin kültür merkezin o ilçenin çapında bile değil. Partilerin kongre yapacağı yer olarak nereye geldiler. Haliç Kongre Merkezi'ne geldiler. Biz orayı temizledik, muhteşem Haliç Kongre Merkezi'ni yaptık. Şu anda merasimler, kongrelere cevap veriyor. O çevre farklı bir düzene kavuştu. Bizim ilçe belediyelerimiz kendilerine muhakkak irili ufaklı kongre merkezleri yapar. Beyefendi 37 tane vaadde bulunmuş sadece iki tanesini yapmış. Dürüst olacağız. Binali Bey'le İstanbul çok daha büyük bir ivme kazanacak.

"İZMİR ŞU ANDA KOKUYOR"
İzmir şu anda kokuyor. İzmir-İstanbul yolunu biz yapıyoruz. İzmir'i Manisa'ya bağladık. Binali Bey'i oradan belediye başkan adayı yaptık. Binali Bey İzmir'i seçmedi ama oradan milletvekili olarak geldi. Şimdi Nihat Zeybekci aday. Denizli'de iki dönem belediye başkanlığı yaptı. Partide benim genel başkan yardımcılığımı yaptı. Bir de Ekonomi Bakanlığı yaptı. Nihat Bey'in ulusal ve uluslararası bazda çok ciddi deneyimi var. İzmir'in şu anda pırıl pırıl olmasını istiyorsak gerçekten Nihat Bey'in orada böyle bir görevlendirmeyi alması İzmir'e çok şey kazandıracaktır.

"İZMİR'İ O PİSLİKTEN ANCAK BİZ KURTARIRIZ"
İzmir'de doğru dürüst havalimanı yoktu. Adnan Menderes Havalimanı'nı biz yaptık. İZBAN diye bir raylı sistemi var İzmir'in, yapamadılar. Sonra yüzde 50, yüzde 50 Ulaştırma Bakanlığı zamanında Binali Bey'in, o zaman yapıldı. DSİ'yi devreye soktuk, İzmir'in su sorununu çözdük. O körfezdeki pislikten İzmir'den biz kurtarırız. Belediyecilik AK Parti'nin işidir.

"CHP'DE OLDUĞU GİBİ SİYASETTE ÇAKILI KADROLAR OLAMAZ"
Benim sözüm geneldir. Siz bir yola beraber çıktığınız insanlar içerisinde ilanihaye sizinle beraber gelecek diye bir şey yok. Bizim AK Parti olarak bu olaya bir dava olarak bakıyoruz. Sıradan bir parti değil. Eğer dava adamıysan, bir defa davada enaniyetin olmaması lazım. Görevi senden alıp bir başkasına verildiği anda eyvallah dersin. Sana başka bir görev verilir. Sürekli olarak CHP'de olduğu gibi bir yere çakılı kalmak gibi, siyasette çakılı kadrolar olamaz. Liderin görevi nedir? Adeta bir satranç oynar gibi, ben hiç satranç bilmem, bu işte başarırsınız. Ayrılanlar oldu. İsim vermeye gerek yok. Bun ayrılanlarla bir daha onlarla yol yürümek mümkün değil. Biz bunları kovmadık, gidin demedik. Bizim tek gayemiz millete hizmet eden hiçbir zaman hezimete uğramaz.

"BİZİM PARTİMİZDE TASFİYE OLMAZ"
Binali Yıldırım Bey'e 'Sen İstanbul'da aday olacaksın' dedik, sağolsun kabul etti. Biz sıradan bir parti değiliz. Türkiye siyasetinde bizim partimiz kadar iç hareketliliği olan hiçbir parti yoktur. Bizde tasfiye olmaz, bayrak yarışı olur.

"AKIBETLERİ BELLİ OLDU"
Parti kuracaklarmış, şu olacakmış, bu olacakmış. Daha önce parti kuranlar oldu, akıbetleri belli. Başka partiye gidenler oldu, onların da akıbetleri belli.

TANZİM SATIŞ
Devlet ticarette yer alır diye bir şey yok. Ancak ortaya simsarlar çıktığı zaman bunları tasfiye kimin görevi? Devletin görevidir. Bizim sosyal devlet sorumluluğunu şu anda yerine getiriyoruz. Darbecilere boyun eğmemiş milletiz. Domates, biber, bakliyat üzerinden bize kalkıp da operasyon çekmeye kalkanlara karşı tedbirleri almamız lazım. Daha önce bunu ette yaptılar. Kıyma, alt gelir gruplarının evinde az da olsa görmesi gereken bir et ürünüdür. Ama öyle şeyler oldu bir ara kilosu 25-38 liraya kadar çıktı. Süratle ithale girmemiz lazım dedim. İthale girdik, fiyatlar 28 liraya kadar çektik. Hatta kuşbaşı 30 lira falandı oraya çektik. 40 liraya çıkmıştı.

"MİLLETİN EKMEĞİYLE OYNAYANLARA HADDİNİ BİLDİRENE KADAR DEVAM"
Sebze meyve fiyatları üzerinden ekonomik suikastle karşı karşıya kaldık. Süratle biz çadırları kuralım ve buralardan bu fahiş fiyatlı satış uygulamasını durduralım. Adımı attık bir iki gün içerisinde yüzde elli fiyatlar düştü. Bu yeterli değil. Zincir marketlerde satılan ürünlere baktığınızda 300-350 çeşit ürün var. Biz vatandaşa darbe yapanlara karşı o adımı attık. Geçenlerde bir ilimizde mitingimizi yaptık. Süreyya Bilgiç kardeşimiz yanıma geldi, şu anda 400 bin ton elma var. Hemen çözelim dedim. Hazine ve Maliye Bakanı'na konuya el atmasını istedim. Onların da beklemediği fiyatta. Adını da söyleyeyim Isparta. Biz bu elmayı peyderpey çekmeye başladık. 81 vilayete bu işi yaymak suretiyle bu adımı atarız. Biz halkımızı vatandaşımızı ezdirmeyeceğiz. Milletin ekmeğiyle oynayanlara haddini bildirene kadar tanzim satışını sürdüreceğiz.

"15 TEMMUZ'DA YAŞANILANLARI YA UNUTTULAR YA DA UNUTTURMAK İSTİYORLAR"
Demokrasi bu noktada bizim sistem olarak şu anda uygulama alanımızı oluşturuyor. Beka sorununu sadece genel seçimlerde değerlendirip de ele alamayız. Yerelde de beka sorunu söz konusudur. Yereldeki beka sorunumuzun neticesi 31 Mart'tır. Onu hafife alamayız. Birileri sulandırarak, bizim beka sorunu diye baktığımız Doğuda, Suriye sınırında YPG/PYD, PKK ile verdiğimiz mücadele beka sorunu değil midir? 15 Temmuz'da yaşanılanları ya unuttular ya da unutturmak istiyorlar. Güneydoğu'daki şehirlerimizde PKK'lıların kazdığı çukurları nereye saklayacaksınız? Nasıl unutturacaksınız bize bunları? Biz kayyumlarla mücadele verdik. Sağ olsun kayyumların mücadelesinde gönderilen para yerlerini buldu bu çukurlardan Diyarbakır'ımız kurtuldu.

YENİ ASKERLİK SİSTEMİ
Milli Savunma Bakanı ve benim arzum seçim öncesi bu kanunu çıkarmaktı. Fakat yoğunluk var. Şu anda tasarım bitti. Seçim sonrası bunun üzerinde duracağız. Milletimizin askerlikle bağını zedelememeyecek, sürdürülebilir sistemle yaşanan yığılma sorununu ortadan gidereceğiz. Artık bedelli daimi olarak var. Bunun da Avro, TL, yurt içi, yurt dışı. O gün kur üzerinden neyse aynı bedeli ödemek suretiyle bunu yapma imkanına sahip olacak. Burada 6 ay 12 ay meselesi var. Er, erbaş, astsubay ve yedek astsubay var. Bir de yedeksubay meselesi var. Çalışmalar nihai noktaya geldi. Savunma Bakanımızın konuyla ilgili etraflıca çalışmaları var. Kendisi anlatacak. Seçim sonrasında Meclis açıldığında kanunlaştıracağız. İlk işlerimizden birisidir.

"ABD ASKERLERİNİN BÜYÜK BİR ÇOĞUNLUĞU ÇEKİLECEK"
Sayın Trump'la yeni görüştüm. Bu konuları ele alma fırsatımız da oldu. Öyle zannediyorum ki, tahmin edildiği gibi bir şey olmayacak. Onların askerinin büyük bir çoğunluğu çekilecek. Belki orada sembolik olarak, aldığımız bilgiler 300-400 kişi veya 200 kişi veya koalisyon gücü olarak 500 kişiyi bırakma sözkonusu olabilir. Bizim kararlılığımız bellidir. Önemli olan güvenli bölgenin Türkiye'nin kontrolünde olmasıdır. Bunu ne Almanya'ya, ne Fransa'ya bırakamayız. Macron görüşme talebinde bulundu. Dedik ki, 'seçim çalışmalarımız var fırsat bulduğumuzda size döneriz' dedik. Bize tehdit oluşturacak bölgeyi birilerine emanet edemeyiz.

"TÜRKİYE OLMADAN ÇÖZÜME KARVUŞTURULAMAZ"
Bizim gözetleme kuleleriyle ilgili çalışmalarımız var. Rusya ile uyum içerisindeyiz. Önemli olan Fırat'ın doğusu. Amerika'da Trump'ın yapmış olduğu açıklamadan sonra herşey değişir gibi olmuştu. Sonra birileri farklı mesajlar vermeye çalıştılar. Türkiye olmadan Suriye krizi çözüme kavuşturulamaz. Burada 911 kilometre sınırı olan biziz. Diğer ülkelerin burayla ilişkisi var mı? Yok. 3,6 milyon Suriyeli insanı barındıran kim? Biziz. Bize para falan mı verdiler, hayır! Kapıları açmadık, açsak Avrupalı iyice tutuşacak. Şu anda 37,5 milyar dolar oradaki mültecilere yaptığımız harcama var.

"BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ"
Benim söylediğim bir söz var; bir gece ansızın gelebiliriz. Burası yüzde 90 itibarıyla Arapların. Terör örgütünü maalesef Obama oraya yerleştirdi. Daha sonra Trump geldi. Sayın Trump'la da bunu konuştuk. Obama'nın tavırlarından rahatsız olduğunu söyledi. Münbiç yol haritasının açıklanması lazım. Oradaki aşiretler bize sürekli olarak davet gönderiyorlar. Gelin diyorlar, bize güveniyorlar. Biz de bu noktada hazırlıklıyız. Haziran 2018'de Amerika ile mutabık kaldığımız Münbiç yol haritasının amacı belli.

"PYD/YPG MÜNBİÇ'TEN TAMAMEN ÇIKARILACAK"
PYD/YPG Münbiç'ten tamamen çıkarılacak, bunların elindeki silahlar da Amerika tarafından toplanacak. Bu silahlar onların elinde bırakılırsa Saddam dönemindeki Irak'a döner. Şu anda orada 18 üs var. Bu üsler bir yerden tahkim ediliyor. Nereden tahkim ediliyor? Amerika'dan. O bölgede bir silah piyasası oluştu diye düşünüyorum. Burada bizim evelallah askerimiz, Mehmedimiz, Özgür Suriye ordusu çok temkinli bu süreci takip ediyoruz.

"PKK İLİNTİLİ TÜM GRUPLAR TERÖR ÖRGÜTÜDÜR DİYE SÖYLEMİŞİZDİR"
Her etnik unsurun içerisinden olumlu, müspet, iyi insanlar çıkabileceği gibi terörist de çıkar. Şu anda hangi etnik unsur bana diyebilirsiniz ki, içerisinden hiç terörist çıkmaz. Bizim sayın Putin'le ikili görüşme dışında sayın Lavrov hep yanımızda olmuştur. Bir defa PKK ilintili tüm gruplar terör örgütüdür diye söylemişizdir. Bu Kürt olabilir, Fransız olabilir, Alman olabilir, İtalyan olabilir. Buralardan karışanlar da var.

"CHP ARKADAŞ VEYA KARDEŞ DİYEBİLİR AMA BİZ TERÖRİSTE ARKADAŞ VEYA KARDEŞ DİYEMEYİZ"
Bizi adeta Kürt düşmanı gibi lanse etmenin gayreti içerisine girmek çok yanlıştır. Ülkemde vatansever Kürt kardeşlerimiz de var. Bunları yok sayabilir miyiz? Bu lafları söylemeleri çok üzücü. Amerikalılar da zaman zaman 'Kürtleri öldürmeyin' diyorlar. Ne demek! Benim ülkemde saldırı varsa askerimi öldüren varsa el bebek gül bebek diyecek halimiz yok. CHP arkadaş veya kardeş diyebilir ama biz teröriste arkadaş veya kardeş diyemeyiz.

"SAYIN LAVROV'UN TESPİTİ YANLIŞ BİR TESPİTTİR"
Benim tertemiz Kürt vatandaşlarım var. Kabinemde Kürt kardeşlerim olmuştur. Partimde hakeza öyle. Bölgede şu anda Kürtleri temsil ettiğini söyleyen partinin karşısında en önemli güç biziz. Sayın Lavrov'un tespiti yanlış bir tespittir. Rusya'yla varılan mutabakatta 17 Eylül 2108'de imzalanan İdlib Muhtırası'nın tüm veçheleriyle uygulanmasına büyük önem atfediyoruz.

Baba Esed'in zamanında atılmış bir adım. Bu muhtıranın içerisinde önemli olan başlık özellikle terör örgütlerine karşı bizim onları kovalama hakkımız var. Türkiye'den Suriye'ye mi giriyor veya bize mi geliyor, bizim onları kovalama hakkımız var. Eğer taraflar yenilenmemesi istikametinde herhangi bir tavır ortaya koymazsa bu mutabakatın devamı anlamına gelir. Böyle bir şey sözkonusu olmadığı için bu mutabakatın geçerli olduğu anlamına gelir. Mesela ABD Suriye'ye davetli değildir. Koalisyon güçleri davetli değil. Sınır tehdit altında olduğundan hareketle, Adana Mutabakatı sebebiyle bu adımı atmıştır, atmakla atmıştır. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz, tedbirlerimizi alıyoruz, olay budur.

"KUSURA BAKMAYIN BU İŞ BİTMİŞTİR"
Burada teknik anlaşmazlıklar sözkonusu. Sayın Obama döneminde Patriotlarla ilgili olarak satınalma talebimiz vardı. Buna maalesef olumlu cevap verilmedi. Kongre bu işe olumsuz döndü. Biz de göbeğimizi kendimiz keseceğiz, çaresine baktık. Bunlar savunma sistemi, taarruz değil. S-400 konusunu sayın Putin'le konuştuk. Kredi, teknik, ortak üretim konusunda, süre konusunda Türkiye'nin güvenliği için şart. Sayın Putin bu konuda bize çok çok olumlu yaklaştı. Kredi şartları, faiz oranları itibarıyla bize hakikaten güzel bir imkan sundu.

"BURADA SESİNİZ ÇIKMIYOR, KALKIYORSUNUZ TÜRKİYE'DE OLUNCA..."
Şimdi kalkıp da hayır bunu almayacağız mı diyelim. Yunanistan S-300'ü almış. Bulgaristan'da var. Slovakya'da yanılmıyorsam var. Burada sesiniz çıkmıyor, kalkıyorsunuz Türkiye'de olunca bu adımı atıyorsunuz. Patriotlar konusunda siz de bize bu iyi şartları sağlarsanız buna da varız. Bize haksızlığı yapan gelin anlaşalım diyor, S-400'leri bırakın diyorlar. Kusura bakmayın bitti bu iş. Türkiye gibi gerek askeri potansiyelinin gücü ortada olan bi ülkeye kimse bu haksızlığı yapamaz. Temennim odur ki, yanlış yaklaşım da bir an önce giderilir. Bizim S-400 olayında geri adımımız artık sözkonusu değildir.

"AVRUPA BİRLİĞİ İKİYÜZLÜLÜĞÜN TARİHİNİ YAZMIŞTIR"
Avrupa Parlamentosu'nun aldığı bu kararların hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur. Bunlar kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. AB ikiyüzlülüğün tarihini yazmıştır. AB üyesi ülkelerde idam yasaktır değil mi? Şimdi AB üyesi ülkeler Sisi'nin davetine icabetle resim verdiler mi? O hafta içerisinde 9 genci bu Sisi idam etti. Kendi başkanlığı döneminde 42 tane Mısırlıyı idam etti. Sen nasıl oluyor da idama hem hoş bakmayacaksınız, ondan sonra da gidip idamı gerçekleştiren böyle bir adamla aynı karede poz vereceksiniz. Türkiye'de bazı kişiler cezaevine atıldığı anda kıyameti koparan bu AB değil mi?

"SİSİ İLE BİR ARAYA GELMEK TARİHİ BİR LEKEDİR, AB BUNDAN KURTULAMAZ"
Bu bizi kendi yolumuzu artık çizmeye götürebilir. Biz bunların ağzının kokusunu dinlemeye mecbur değiliz. Diyeceksin ki, idam olamaz. Bana bunu söyleyeceksin. Sen 42 Mısırlıyı idam eden kişiyle yanyana poz vereceksiniz. Biz reform çalışmalarını sürdürmekte kararlıyız. Ne diyordum ben Kopenhag kriterleri olmaz Ankara kriterleri ile devam ederiz. Sisi'nin onlarla biraraya gelmesi tarihi bir lekedir. AB bundan kurtulamaz. Sen nasıl oluyor da idama hem hoş bakmayacaksınız, ondan sonra da gidip idamı gerçekleştiren böyle bir adamla aynı karede poz vereceksiniz. Türkiye'de bazı kişiler cezaevine atıldığı anda kıyameti koparan bu AB değil mi? Avrupa Birliği bir çekim merkezi olma şansını yitirmiştir.

"BUNDAN UZAK DURMAMIZ SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"
Venezuela'nın altınlarına el koyma operasyonundan başka bir şey gözükmüyor. Afrika'da da aynı şeyler yapıldı. Benim ülkeme Venezuela'dan kaçıp gelen herhangi bir şey yok. Şu anda Venezuela'da devlet sıfırlanmış değildir ki. Ticari ilişkiler sebebiyle oradan herhangi bir yetkili gelir bizim yetkililerimizle görüşmesini yapar. Olay budur. Guiado Türkiye'yi tanımadığı için. O Türkiye'yi kabile devleti zannediyor. Bizim darbelere karşı açık ve nettir. Bunu biz 15 Temmuz'da ortaya koyduk. O darbe olayında bize ilk olumlu mesajla yaklaşan Maduro olmuştur. Madura'ya karşı yapılan darbe girişimine uzak durmamız sözkonusu değildir. Halkıyla birlikte yürüdüğü sürece desteğimiz olacaktır.

Benim ülkeme Venezuela'dan kaçıp gelen herhangi bir kimse yok. Aramızda ticari ilişkiler var. Bu çerçevede oradan yetkililer gelir, görüşmelerini yapar. Guaido Türkiye'yi tanımadığı için, Türkiye'yi kabile devleti sanıyor. Bazı şeyleri öğrenmesi lazım. Devlet adamı olmak öyle kolay değil. Umarım bu süreçte bazı şeyleri öğrenir diye düşünüyorum.

Patriotlar konusunda, eğer bize bu iyi şartları sağlarsanız biz buna da varız. Biz de alternatifli çalışmak durumundayız.

2019 GÖBEKLİTEPE YILI
Çok önemli bir tarihi eserimiz, çalışmalarımız sürüyor.