Son dakika... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan gündeme ilişkin çok önemli açıklamalar

Son dakika... Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen programda önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Erdoğan, Avrupa'ya uyarıda bulunarak, "Komşumuz Suriye'den ülkemize ve Avrupa'ya olan düzensiz göçün önlenmesi için çaba sarf ediyoruz. Türkiye böyle bir yükü ilanihaye taşımak zorunda değildir. Ülkemiz elini taşın altına fazlasıyla koymuştur. Açık ve net söylüyorum yeni bir göç dalgası yaşanması halinde artık biz bunu tek başına göğüsleyemeyeceğiz." dedi. Başkan Erdoğan Batı'ya sert çıkarak, "Batı'da sözde Ermeni soykırımı adıyla bazı propagandalar yapılıyor. Bu millet hiçbir zaman soykırımda bulunmamıştır" ifadesini kullandı.

Giriş Tarihi 19 Şubat 2019, 21:26 Güncelleme 19 Şubat 2019, 22:09
Son dakika... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan gündeme ilişkin çok önemli açıklamalar

İÇİNDEKİLER

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Çırağan Sarayı'nda düzenlenen Budapeşte Süreci 6. Bakanlar Konferansı konuk bakan ve heyet başkanları onuruna verilen yemekte açıklamalarda bulundu.

Başkan Erdoğana'ın açıklamalarının satır başları:

"BUNLAR GİZLENİYOR"
Daha yüksek duvarlar inşa etmenin, daha fazla dikenli tel çekmenin düzensiz göçü önlemek için çözüm olmadığı aşikardır. Afrika kimler tarafından bu güne kadar sömürüldü? Katliamlar kimler tarafından yapıldı? Bunlar hep gizleniyor, bunlar konuşulmuyor. Buralarda yüzbinler, yeri geldi milyonlar öldü. Benim ülkeme gelenler keyifle mi zevkle mi geliyor? Katil Esed'in yağdırfığı varil bombaları ile ülkelerini terk ettiler.

Göç ve mülteciler konusunu sadece güvenlik konusunda ele almak indirgeci bir yaklaşımdır. Asıl problemlere odaklanmalıyız. BM verilerine göre dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan bir ülkenin Cumhurbaşkanı olarak sizlere hitap ediyorum.

OECD verilerine göre milli gelire oranla az gelişmiş ülkelere destek veren dünyanın bir numaralı ülkesi Türkiye'dir.

"FİLİSTİNLİ MÜLTECİLERE VERİLEN YARDIMLARI KESMEK..."
Bir tarafta insanlık lüks ve şarafat içinde yaşarken sınırın hemen yanında açlık ve sefalet kol geziyor. Bugün dünyanın en zengin toplumları ile en fakir toplumları belli belirsiz bir sınır ayırıyor. Filistinli mültecilere verilen yardımları kesmek, onları yokluk ve yoksullukla terbiye etmeye çalışmak da insanlık dışıdır. Göç, güvenlik boyutu da olan insani ve siyasi bir meseledir. Bu meselinin özünde adalet açığı ve empati eksikliği vardır.

"BU MİLLET HİÇBİR ZAMAN SOYKIRIMDA BULUNMAMIŞTIR"
Göç meselesinin sağlıklı bir zemine oturtulması en çok Batı ülkelerine yarayacaktır. Türkiye göç meselesiyle ilk kez yüzleşen bir ülke değildir. Suriye'den ülkemize sığınan hiç kimseyi zorla geri döndermedik. Aramileri, Hristiyanları Ermenileri göndermedik. Batı'da sözde Ermeni soykırımı adıyla bazı propagandalar yapılıyor. Biz de diyoruz ki bu tarihçilerin işidir.

Sığınmacılar için kendi milli imkanlarımızla harcadığımız rakam, BM kriterlerine göre şu an itibarıyla 37 milyar doları aştı.

"AB'NİN TAAHHÜT EDDİĞİ 6 MİLYAR DOLAR SURİYELİLERE ULAŞMADI"
Dünya hala bu işe sesiz. Batı sessiz, birçok sözler de verdiler, ama tutmadılar. Ayrıca Küresel İnsani Yardım Raporu'na göre 2017 yılında 8.1 milyar üzerindeki yardımla ülkemiz dünyada ilk sıraya yükseldi. AB'nin taahhüt ettiği 6 milyar Avro Suriyelilere ulaşabilmiş değil. BM Göç ve Mülteciler'in gayreti de bir yere kadar geldi ve orada kaldı. Bu süreçte Türkiye'nin tek başına bırakıldığımızı söylemek durumundayım. 8 yıldır 4 milyon insana sahip çıkarken ekonomik durumu bizden iyi olan ülkeler 100-150 göçmeni kabul etmemek için adeta birbirini yiyor. Irkçı partiler mülteci düşmanlığı üzerinden koltuk kapmanın hesabını yapıyor.

"AÇIK SÖYLÜYORUM YENİ BİR DALGAYI GÖĞÜSLEYEMEYİZ!"
Komşumuz Suriye'den ülkemize ve Avrupa'ya olan düzensiz göçün önlenmesi için çaba sarfediyoruz. Türkiye böyle bir yükü ilanihaye taşımak zorunda değildir. Ülkemiz elini taşın altına fazlasıyla koymuştur. Açık ve net söylüyorum yeni bir göç dalgası yaşanması halinde artık biz bunu tek başına göğüsleyemeyeceğiz. İdlib'teki halk ki 300-400 bin civarındadır, Türkiye'ye girmesi bu olay çok farklı gelişebilirdi, bunu özellikle burada söylemek zorundayım. Fırat Kalkanı ve Zeytindalı Harekatları geri dönüşleri hızlandırmış 312 bin mültecinin topraklarına geri dönmesini sağlamıştır. Ülkemizin terörden arındırdığı bölgeler Suriye'nin en yaşanabilir, huzurlu alanlarıdır. Güvenli bölge formülü Suriyeli mültecilerin geri dönüşleri için en pratik çözüm yoludur.