Başkan Erdoğan: Bizim yapmamamız için hiçbir sebep yok

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, ODTÜ Teknokent'in açılış töreninde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Biz "Milli Teknoloji Hamlesi ve Dijital Türkiye" diyerek yerimizi alıyoruz. Çin'de öğrenciler üniversiteden çıkıyor Samsung'a geliyor. Hem teorik hem pratik uygulama var. Burs diye bir sorun da yok, karşılığı veriliyor. Bunu bizim yapmamamız için hiçbir sebep yok" diyerek küresel rekabette öne geçebilmek için üniversiteleri de etkin bir biçimde kullanmanın önemine işaret etti.

Giriş Tarihi 06 Şubat 2019, 14:39 Güncelleme 06 Şubat 2019, 15:42
Başkan Erdoğan: Bizim yapmamamız için hiçbir sebep yok

İÇİNDEKİLER

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, ODTÜ Teknokent açılışında önemli açıklamalarda bulundu.

Başkan Erdoğan'ın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:

Türkiye'nin hedeflerine ulaşabilmesi için bu tarz merkezlerin olması ve çoğalması önemli. Artık hayalleri gerçeğe dönüştürdük. Daha büyük hayaller için çalışmamız gereken bir dönemdeyiz. Açılışını yaptığımız merkezimiz inşallah bu yönde yaptığımız adım olacaktır. ODTÜ başarılarıyla hep adından söz etmiştir. İdeolojik kavgalar elbete ODTÜ'yü de etkilemiştir. Buna rağmen marka değerini korumayı ve geliştirmeyi bilmiştir. ODTÜ'yü hep başarılarıyla ve yetiştirdiği kaliteli öğrencileriyle, bilim teknoloji faaliyetleriyle değerlendiriyoruz.

TİCARİ META HALİNE GELMESİNE İZİN VERMEMELİYİZ
Üniversitelerimizi küresel yarışta en büyük güç kaynağımız olarak görüyoruz. Bilimsel faaliyetlerin ürüne dönüşmesi elbete önemlidir. Ancak bilimin kendisinin ticari meta haline gelmesine izin vermemeliyiz. Bu anlamda yüksek öğretimde çok büyük atılımlar gerçekleştirdik. Yeni dönemde artık niteliğe, kaliteye yoğunlaşmamız gerekiyor. Beşeri sermayemiz bizim en büyük gücümüzdür. Bunun için de yükseköğretim sistemimizi kurumlarıyla ve yönetimiyle çok daha ileriye taşımamız şarttır.

TÜM ÇALIŞMALARI YAKINDAN İZLİYORUM
Çok ideal bir yüksek öğrenim sistemine sahip olmadığımız bir gerçektir. Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi yüksek öğretim için büyük reformlar sağlıyor. Araştırma üniversitelerinden misyon farklılaşmasına kadar yapılan tüm çalışmaları izliyorum. Elde edilen sonuçları değerlendirerek sistemin işleyişine yansıtılacağına inanıyorum. Bazı vakıf üniversitelerimizin vakıf mantığıyla uyuşmayacak şekilde kazanç odaklı faaliyet gösterdiğini görüyoruz. Bunun üzerinde hassasiyetle durulması gerekiyor. Tüm bu meseleleri önümüzdeki hal yoluna koyacak ve Türkiye'yi parmakla gösterilen ülkeler arasına sokacağız.



TEKNOLOJİYİ TÜKETEN DEĞİL ÜRETEN KONUMA GELMELİYİZ
Teknolojik bağımsızlık ve üretiminden güvenliğine, bilişim teknolojiden yapay zekaya kadar her alanda kendi ayaklarımız üzerinde durmak mecburiyetindeyiz. Yoksa ipin ucu başkalarına geçecektir. Teknolojiyi sadece kullanan değil, üreten tasarlayan bir ülke konumuna gelmeliyiz. Teknoloji çok hızlı gelişiyorsa bizim ondan daha hızlı hareket etmemiz şarttır. Küresel rekabette öne geçebilmemiz için üniversitelerimizi de etkin şekilde kullanmalıyız.

BUNU YAPMAMAMIZ İÇİN HİÇBİR SEBEP YOK
Biz "Milli Teknoloji Hamlesi ve Dijital Türkiye" diyerek yerimizi alıyoruz. Çin'de öğrenciler üniversiteden çıkıyor Samsung'a geliyor. Hem teorik hem pratik uygulama var. Burs diye bir sorun da yok, karşılığı veriliyor. Bunu bizim yapmamamız için hiçbir sebep yok.

Nasıl topraklarımıza hükmetmeden bağımsız olamazsak, teknolojiye hakim olmadan da bağımsızlığımızı sürdüremeyiz. Üniversite-sanayi işbirliğini daha üst seviyelere taşımamız gerekiyor. Üniversitelerimiz ellerindeki kaynakları en doğru şekilde kullanarak Türkiye'nin gelişmesine katkı verdiklerinde oranda büyüyecektir. Bu benim tek başıma yapacağım bir şey değil.