Son dakika: Kaşıkçı cinayetinde flaş gelişme: Başsavcılık yakalama kararı talep etti!

Son dakika... 2 Ekim'de giriş yaptığı Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinde gelişmeler yaşanmaya devam ediliyor. İstanbul Başsavcılığı, Arap koalisyonunun sözcülüğünü yürüten Ahmed Asiri ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın danışmanlığını yapan Suud Kahtani hakkında yakalama kararı talep etti. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri'nden de açıklama geldi.

Giriş Tarihi 05 Aralık 2018, 00:00 Güncelleme 05 Aralık 2018, 19:09
Son dakika: Kaşıkçı cinayetinde flaş gelişme: Başsavcılık yakalama kararı talep etti!

İÇİNDEKİLER

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Washington Post yazarı Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı.

2 Ekim'de giriş yaptığı Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinde gelişmeler yaşanmaya devam ediliyor. İstanbul Başsavcılığı, eski Suudi İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed el-Asiri ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın eski danışmanı Suud el-Kahtani hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.

Talebi değerlendiren nöbetçi sulh ceza hakimliği, bu kişiler hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına karar verdi.

BM: ULUSLARARASI SORUŞTURMA GEREKLİ
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri'nden de açıklama geldi. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, "Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili uluslararası soruşturma gerekli" ifadelerini kullandı.

Bachelet, BM'nin işkence, ifade özgürlüğü, yargısız infaz konusundaki 3 raportörünün daha önce Kaşıkçı cinayetine ilişkin uluslararası soruşturma çağrısında bulunduğunu anımsatarak, "Ayrıca biz de uluslararası soruşturma çağrısı yaptık. Ama bizim cezai soruşturma için yetkimiz yok." dedi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e Kaşıkçı cinayetine ilişkin uluslararası bir soruşturma yapılması gerektiğini ilettiğini aktaran Bachelet, böyle bir soruşturmanın ancak BM üyesi ülkeler ve BM Güvenlik Konseyinin girişimiyle yapılacağına dikkat çekti.

Bachelet, "Hakikaten gerçekte neler olduğunun ortaya çıkması ve bu korkunç cinayetin sorumlularının ortaya çıkması için (böyle bir soruşturmanın) gerekli olduğuna inanıyorum. Ayrıca tüm gazetecilerin de korunması gerektiğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Kaşıkçı cinayetine ilişkin BM'nin pasif kaldığına ilişkin eleştirelere katılmadığını belirten Bachelet, "Konuyu öğrenmek için bilgi bekliyorduk. Çünkü duyumlara göre hareket edemeyiz. Söylediğim gibi cezai bir soruşturma için bizim bir yetkimiz yok. " dedi.

Başsavcılık, Asiri ve Kahtani hakkında güçlü şüpheler olduğunu ifade etti. Savcılık, "Bu iki kişi cinayeti planlayanlar arasında olabilir" açıklamasında bulundu.

Habertürk'ün haberine göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi olayına karıştıkları yönünde kuvvetli şüphe bulunduğunu belirterek şüpheliler Ahmet Bin Muhammed El Asırı ve Saud Al Kahtani hakkınd tutuklamaya yönelik yakalama emri düzünlenmesini talep etti.

BİLGİ ELDE EDİLDİ
Suudi Arabistan Krallığı Adli makamlarınca belirtilen 18 şüpheli dışında şüpheliler Ahmet Bin Muhammed El Asırı ve Saud Al Kahtani haklarında soruşturma yürütüldüğü, bu şüphelilerin Cemal Kaşıkçı'nın öldrülmesi olayının Suudi Arabistan Krallığı ülkesinde bulunan planlayıcıları arasında yer aldıkları bilgileri elde edilmiştir.

18 ŞÜPHELİ HAKKINDA YAKLAMA KARARI ÇIKARILDI
Evlilik işlemleri yapmak için 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistn Krallığı İstanbul Başkonsolusluğu'na giden Cemal Kaşıkçı'nın, Suudi Arabistan Krallığı ülkesinde aynı gün ülkemize gelen 15 şüpheli ve başkonsoloslukta görevli 3 şüpheli ile birlikte tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürdükleri hususunda kuvvetli şüphe bulunduğundan 18 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkartılmıştır.

ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR
Suudi Arabistan Krallığı adli makamlarınca yürütülen soruşturmada elde edilen bilgiler doğrultusunda 18 şüphelinin gerçekleştirdiği öldürme eyleminde şüpheliler Ahmet Bin Muhammed El Asırı ve Saud Al Kahtani'nin olayın planlayıcıları arasında yer aldıkları hususunda kuvvetli şüphe bulunduğu anlaşılmıştır. Böylelikle Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'na 2 Ekim 2018 tarihinde evlilik işlemleri yapmak için giden Cemal Kaşıkçı'yı Suudi Arabistan Krallığı ülkesinden aynı gün ülkemize gelen 15 şüpheli, Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'nda görevli 3 şüpheli ve şüpheliler Ahmet Bin Muhammed El Asırı ve Saud Al Kahtani'nin birlikte tasarlayarak canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürdükleri hususunda kuvvetli şüphe bulunduğu anlaşılmış olup suça katılan diğer şüphelilerle ilgili çalışmalar devam etmektedir" denildi.

TUTUKLAMAYA YÖNELİK YAKALAMA TALEP EDİLDİ
Savcılık, şüpheliler Ahmet Bin Muhammed El Asırı ve Saud Al Kahtani hakkında tutuklamaya yönelik yakalama emri düzünlenmesi Sulh Ceza Hakimliği'nden talep edildi.

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz Al Suud, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ülkesinin İstanbul'daki başkonsolosluk binasında öldürülmesi olayı üzerine üst düzey 5 kişiyi görevden aldırmıştı. Bu kişiler arasında daha önce Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın danışmanlığını yapan Suud Kahtani ve Yemen'de Husilere karşı meşru hükümeti desteklemek amacıyla Suudi Arabistan öncülüğünde kurulan Arap koalisyonunun sözcülüğünü yürüten Ahmed Asiri isimleri öne çıkmış, Kraliyet Divanı Müsteşarı Suud bin Abdullah el-Kahtani ve Suudi Arabistan Genel İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri'nin görevine son verilmişti.

KAŞIKÇI OLAYI
Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve Batı medyasında Ortadoğu ile ilgili haberleriyle tanınan Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim'de resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra ortadan kaybolmuştu.

Emniyet kaynaklarınca yapılan değerlendirmede, Kaşıkçı'nın gittiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğundan bir daha çıkmadığı teyit edilirken, başkonsolosluk binasında aynı saatlerde, 2 uçakla İstanbul'a gelen ve aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu, bu kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndükleri belirlenmişti.