Başkan Erdoğan Ankara'da konuştu

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de düzenlenen 35. İl Müftüleri Toplantısı’nda konuşuyor. Erdoğan, "FETÖ, milleti ile kavgalı, vatandaşına tepeden bakan, kendi insanını ötekileştiren çarpık sistemin neden olduğu bir hastalıktır" dedi.

Giriş Tarihi 15 Ekim 2018, 00:00 Güncelleme 15 Ekim 2018, 17:14
Başkan Erdoğan Ankara’da konuştu

İÇİNDEKİLER

Başkan Erdoğan İl Müftüleri Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan, "Sahih İslam anlayışının yayılması için çaba göstermeliyiz. Ülkemizin dört bir yanında 140 bin civarında dini görevlimizin olduğunu düşündüğümüzde böyle büyük bir ordunun yapamayacağız bir şey yoktur." dedi.

Bizim hocalarımız instiyatif almadığı zaman hurafeci cahillere, televizyonlarda sazlı danslı program yapan soytarılara kalıyor.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları;

"TÜM DİN GÖREVLİLERİNDEN ALLAH RAZI OLSUN"
15 Temmuz gecesi her biri Sütçü İmam'a dönüşen tüm din görevlilerinden Allah razı olsun diyorum. 15 Temmuz destanımızla iftihar etsek de rabbim bu milleti bir daha böyle bir destan yazmak zorunda bırakmasın. Tarih, ibret almayanlar için tekerrür eder.



"FETÖ İLE GERÇEK MÜCADELE SADECE BİZM DÖNEMİMİZDE YAPILMIŞTIR"
15 Temmuz ihaneti ve FETÖ konusundaki özeleştirimizi açık yüreklilikle yapabilmeliyiz. FETÖ ihanet çetesinin 40 yıl boyunca devlet ve toplum yapımıza sirayet edebilmesi bu noktada bazı eksikliklerin olduğunu gösteriyor. Bu örgütün oluşturduğu tehdidin uzun yıllar farkına varılamaması, hepimizin üzerinde hassasiyetle düşünmesi gereken bir husustur.

"FETÖ BİR SEBEP DEĞİL, ARIZİ BİR SİSTEMİN ÜRETTİĞİ SONUÇTUR"
FETÖ ile gerçek anlamda mücadele sadece bizim dönemimizde yapılmıştır. Ama şunu da söyleyeyim, biz de geç kaldık. Bu geç kalışın bedelini de maalesef ödedik.

FETÖ, milleti ile kavgalı, vatandaşına tepeden bakan, kendi insanını ötekileştiren çarpık sistemin neden olduğu bir hastalıktır. FETÖ bir sebep değil, arızi bir sistemin ürettiği sonuçtur.

"17-25 ARALIK GİRİŞİMİ SONRASI ANAMUHALEFETİN ENGELLEMELERİNE RAĞMEN..."
FETÖ, 1970'lerin ortalarında bünyeye girmiş, 40 yıl boyunca da o bünyede sinsi şekilde büyümüş, palazlanmış, vücudun farklı organlarına bulaşmış habis bir urdur. Bu örgüt, 40 yıllık serencamı içerisinde en güçlü desteği 80 darbesiyle, 28 Şubat müdahalesinin faillerinden görmüştür. Şayet 17-25 Aralık girişimi sonrası anamuhalefetin engellemelerine rağmen yürüttüğümüz mücadele olmasaydı, emin olun 15 Temmuz'un sonuçları çok daha farklı olurdu.

"15 TEMMUZ'DA YAŞADIKLARIMIZDAN DERS ÇIKARACAĞIZ"
(15 Temmuz) Yaşadıklarımızdan ders çıkartarak, muhasebe ve murakabemizi yaparak bir daha böyle acı hadiseler yaşamamak için gereken her türlü önlemi almayı sürdüreceğiz.

"TÜRKİYE, TÜM İSLAM DÜNYASINA ÖNCÜLÜK YAPABİLECEK TEK ÜLKE!"
Tarihi birikimi, coğrafi konumu ve farklı inançları asırlardır barış içinde yaşatan kültürel zenginlikleriyle Türkiye, tüm İslam dünyasına öncülük yapabilecek tek ülkedir.

"FETÖ'NÜN CAN DAMARLARINI BİRER BİRER KESTİK, KESİYORUZ"
251 insanımızın şehit olması, 2 bin 193 vatandaşımızın yaralanması, bu şahısların gözlerindeki gaflet perdesini kaldırmaya ne yazık ki yetmedi. Hatta sözde adalet yürüyüşleriyle örgütün propagandasını yapmaya devam ettiler. Millete kurşun sıkanlara 'ana kuzuları' diyerek örgüte kol kanat germeyi sürdürdüler. Diğer taraftan aynı çevreler sadece FETÖ meselesinde değil DEAŞ ve bölücü terör örgütüne yönelik gerçekleştirdiğimiz operasyonlarda da benzer bir tavır takınmışlardır. Biz rotamızı bugüne kadar bu çevrelerin davranışlarına göre çizmedik, çizmiyoruz. Bundan sonra da üç beş kifayetsiz muhterisin eleştirilerine göre politikalarımıza yön vermeyeceğiz.

"TÜM ÇABALARIMIZA RAĞMEN TEHLİKENİN ATLATILDIĞINI SÖYLEYEMEYİZ"
Tüm çabalarımıza rağmen tehlikenin atlatıldığını söyleyemeyiz. Küçük cihattan büyük cihada geçtiğimiz bir dönemdeyiz. Dinimizi istismar eden, evlatlarımızın istikbalini çalan bu yapıların ülkemizin ve 1,7 milyarlık İslam aleminin geleceğinde yeri yoktur.

"HALKIMIZ KAPISINI EN ÇOK MAHALLENİN İMAMINA AÇAR"
Sahih İslam anlayışının yayılması için çaba harcamalıyız. Ülkemizin dört bir yanında 140 bin civarında dini görevlimizin olduğunu düşündüğümüzde, böyle büyük bir ordunun herhalde yapamayacağı iş yoktur. Bütün hafızalara sizlerin girmesi gerekiyor. Sizler ki milletimizin en çok inandığı, güvendiği kişilersiniz. Halkımız kapısını en çok mahallenin imamına açar. Bir de hanım hocalarımızla bu çalışmaları çok daha fazla yapmalıyız. Yoğun bir çalışmayı bizim gerçekleştirmemiz lazım.



"MEYDAN SOYTARILARA KALIYOR"
Bizim hocalarımız inisiyatif almadığı zaman meydan FETÖ elebaşı gibi şarlatanlara, hurafeci cahillere, televizyonlarda sazlı danslı program yapan soytarılara kalıyor.

"BU YÜZDEN CAMİLERİMİZ SÜREKLİ AÇIK OLMALI"
Camilerimizi salt namaz kılıp sonra herkesin dağıldığı, cami kapılarının da kilitlendiği mekanlar haline getirmemeliyiz. Bu, Beytullah'ın şubeleri olan bu mübarek çatılara yapılabilecek en büyük haksızlık olur. Onun için camilerimiz sürekli açık olmalı.