Nişandaki takılar geri istenebilir mi?

Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse geline takılan altınlar geri istenebilir mi? Düğünlerde gelin ve damata takılan takıların kimde kalacağı, hangi amaçlarla kullanılacağı gibi konularda farklı örf ve adetler olsa da Türk Medeni Kanunu'nda bu konuda düzenlenmiş maddeler de bulunmaktadır. İşte o sorunun cevabı...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 25 Ağustos 2018 Güncelleme 25 Ağustos 2018, 02:09
Nişandaki takılar geri istenebilir mi?

İÇİNDEKİLER

Kısa bir süre önce tanıştığım kız arkadaşımla nişanlandık. Nişandan sonra telefonlarıma çıkmamaya başladı. Maalesef bunu itiraf etmeliyim, nişanlımın tek derdi para ve takılarmış. Nişanda kendisine pırlanta set, 5 bilezik ve misafirlerimizin taktığı 7 çeyrek, 2 yarım, 1 cumhuriyet altını takıldı. Nişanlım, nişanı atacağını söylüyor. Fakat altınları geri vermeyecek. Bu durumda neler yapabilirim?
Nişanlılıkta takılan altınlar nişan evlilikle sonuçlanmışsa kadının olacaktır. Fakat Türk Medeni Kanunu'nun nişanlılığı düzenleyen maddelerinden "Hediyelerin geri verilmesi" başlıklı 122. Maddesi, "Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir." şeklindedir. Yine altınlar aynen geri verilemiyorsa, yani örneğin satıldıysa bu durumda da 122/2 gereği "Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır" şeklinde bir düzenlemeyle dava açılabileceği düzenlenmiştir. Ayrıca, TMK 120 gereği şartları var ise nişanlınıza karşı maddi ve manevi tazminat davası da açabilirsiniz. Nişanlılığın sona ermesinden doğan dava hakları, sona ermenin üzerinden bir yıl geçmekle zaman aşımına uğrar.
Amaç soy bağının korunması
İkinci evliliğimi yapmak üzereyim. Fakat ilk boşanma davamda verilen karar tebliğ edilmediğinden kesinleşmemiş ve bu durumu öğrenir öğrenmez tebliğe çıkartarak geçtiğimiz hafta kesinleştirdik. Bu defa da 300 gün beklemem gerektiği söyleniyor. Bunun için ne yapabilirim?
TÜRK Medeni Kanunu Madde 132'de iddet müddeti başlığı altında bu konuyla ilgili bir düzenleme yapılmıştır. Buna göre; "Evlilik sona ermişse, kadın, evliliğin sona ermesinden başlayarak üç yüz gün geçmedikçe evlenemez." Bu maddenin koyulma amacı hamile olmanız halinde çocuğun iki evlilik arasında nesebinin yani soy bağının karşımasını önlemektir. Bu süreyi beklemeden evlenmek istiyorsanız, hamile olmadığınızı doktor raporuyla ispatlayarak iddet müddetinin kaldırılmasını mahkemeden talep edebilirsiniz.
Zinada dava hakkı 6 ay
Geçtiğimiz yıl eşimin beni iş yerinden bir kadınla aldattığını öğrendim. Boşanma davası açacaktım ki, araya aile büyükleri girdi, eşim bir daha yapmayacağını söyledi ve çocuklarımızı da düşünerek dava açmadım. Fakat bu hadiseyi bir türlü unutamıyorum ve sürekli bu nedenle kavga ediyoruz. Eşime zina nedeniyle boşanma davası açabilir miyim? Yoksa zamanı geçti mi?
ZİNA, Türk Medeni Kanunu Madde 161'de düzenlenen "özel" boşanma sebeplerindendir. Buna göre, "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir." Fakat bu sebebe dayanarak dava açmanın bir süresi vardır bu süre de ilgili maddenin 2. Fıkrasında "Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer." şeklinde düzenlenmiştir. Ayrıca 3. Fıkrada "Affeden tarafın dava hakkı olmadığı" hususu düzenlenmiştir. Sizin olayınızda da devam eden bir zina eylemi yoksa zina eylemini öğrendiğiniz tarihten itibaren 6 ay içinde bu sebebe dayalı davanızı açmalı idiniz. Ayrıca, evlilik birliğini devam ettirerek eşinizi affetmiş sayılırsınız. Bu halde de, bu sebebe dayanmanız mümkün olmayacaktır. Fakat TMK 'nun 166. Maddesi'nde düzenlenen ve genel boşanma nedeni olan "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" nedeniyle boşanma davasını her zaman açabilirsiniz.
Maddi manevi tazminat hakkın var
Kolumdan ameliyat oldum. Fakat doktor hatası nedeniyle kolumda his kaybı var. Haklarım nelerdir?
HATALI tedaviden kaynaklanan Mal praktis davaları hakkında borçlar kanununun haksız fiile ilişkin maddeleri uygulanır. Buradan hareketle, hatalı tedavi nedeniyle hem doktordan hem de hastaneden maddi ve manevi tazminat talep etme hakkınız bulunmaktadır. Maddi tazminatın kapsamına giren talepler, hatalı tedavi nedeniyle oluşan durumun düzeltilmesi için yapılacak yeni tedavi masrafları, ömür boyu sürecek tedavi masrafları, bakıma muhtaç hale gelen hasta için ömür boyu sürecek bakım masrafı, hastanın uğradığı geçici ve sürekli işgücü kaybı nedeniyle mahrum kaldığı ve kalacağı geliridir. Yine hasta, hatalı tedavi nedeniyle yaşadığı elem üzüntü, acı ıstırap ve psikolojik sarsıntı için de mahkemece takdir olacak manevi tazminat alabilecektir.


SİZ SORUN AVUKATINIZ CEVAPLASIN / HUKUKÇU FERİDE HİLAL İMAL