Seçmen güvendi ‘güvenlik’ dedi

Türk seçmeni, bir kez daha Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seçti. Tarihi seçim zaferinin öne çıkan unsurlarının “güven” ve “güvenlik” olduğu gözlendi.

TÜRKİYE, tarihi bir seçimi geride bıraktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 16 yıldır hiç yenilmeden bu seçimi de kazandı. A&G Araştırma şirketi Başkanı Adil Gür, en iyi tahmini yapan şirketler arasında ilk sırada yer aldı. Gür ile seçimlerin analizini yaptık.
24 Haziran seçimlerinin sonucu nedir?
Vatandaşın ekonomiden memnun değil ama Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Seçmen, "Dere geçerken at değiştirilmez" diyerek istikrarın devamı yönünde oy kullandı.
Kazananı kaybedeni olmayan bir seçim oldu. Herkesin kazandığı bir durum oldu.
Sayın Cumhurbaşkanının ifadesiyle kazanan 81 milyon oldu.
Çok kritik dönemden geçerken, iç dış müdahalelere açıkken huzur içinde seçimi yaptık.
Vatandaş oyunu hangi nedenle verdi?
Birincisi ekonomik istikradan yana oy kullandı. "Dövizde bir hareket var ama buna birileri müdahale ediyor, manipülasyonun farkındayım" dedi. Bu hareketlenme başka bir dönemde olsa AK Parti oylarının neredeyse 3'te birini kaybederdi. Çünkü insanlar bunun dışarıdan bir müdahale ile olduğunu anladı.
İkinci konu güvenlik boyutu. Vatandaş, "huzur ve güvenlik yoksa parayı ne yapayım ben. PKK; PYD ve FETÖ ile gerçekten mücadele ediliyor ve gerçekten başarılı buluyorum" dedi.
Üçüncüsü ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir lider karizması var. Partisinin 8-10 puan önünde olması biliniyordu. Bu seçimlerde de o bir kez daha görüldü.
HERKESTEN DUA ALIYOR
16 yıldır Erdoğan hep kazanıyor.
Neden kazanıyor?
AK Parti bu ülkeye iyi şeyler yaptı. Türkiye'nin çehresi değişti. Türkiye bugün dünya ülkesi olmaktan çok bulunduğumuz bu zor coğrafyada küresel bir güç haline geldi. Sadece Türkiye'de değil Afrika'da, Orta Doğu'da Müslümanlar'a, yoksullara, garibanlara kol kanat geren bir ülke bir ağabey rolünde.
Sayın Cumhurbaşkanı'na çok dua var. Dua eden insanlardan dolayı Erdoğan'ın işi rast gidiyor. Ben bu dua işine hakikaten inanıyorum. Erdoğan, çok fazla hayır duası alıyor.
Sadece Türkiye'de değil dünyanın her yerinde hayır duası alıyor. Ben Anadolu'da köyde, şehirde gezerken çok şahit oldum.
Bir kadın; 'dün gece rahmetli anamı rüyamda gördüm. Aman ha kızım Erdoğan'a gidip oyunu vermez isen hakkımı helal etmem' dediğini bana anlattı. Muhalefet Erdoğan kötü dedikçe , Erdoğan'ı yerli, milli ve çalışkan bulanlar destek oldular.
Bir bloklaşma mı oluştu?
Türkiye'de kamplaşma ve kutuplaşma ile iki blok oluştu. Oy geçişleri, tamamen ideolojik, ekonomik değil. Bloklaşma 2010 referandumu, 2014
Cumhurbaşkanlığı seçiminde, 2017 halk oylamasında ve 2018'deki cumhurbaşkanlığı seçiminde oy oranlarına baktığınızda birbirine benzer sonuç çıkmıştır.
2010 farklı gibi gözükür HDP seçimleri boykot etmeyip hayır oyu verseydi aynı sonuç çıkacaktı.
Yani Türkiye'de 52'ye 48, 52.5'a 47.5 gibi iki blok var. İşte Erdoğan bu bloğun toplam oyunu aldı. Siyasi partiler ise blokların içindeki oyu aldı.
AK Partililer'in ikinci tercihi MHP, MHP'nin de ikinci tercihi AK Parti. CHP'lilerin ikinci tercihi İyi Parti ve HDP, HDP ve İyi Parti'nin ikinci tercihi de CHP.
AK Parti ile MHP'nin oylarına baktığınızda bir bloğu görüyorsunuz. Diğer blokta da Akşener'in bir ara oyu 15'e yakındı. İnce geldi, CHP'nin oyu yükseldi. Geçişler bloklar arsında olabiliyor.
MİLLİYETÇİLİK ÖNE ÇIKTI
n Seçimlerde milliyetçiliğin yükselmesinin nedeni nedir?
Milliyetçiliğin yükselişini Türkiye'nin tehdit altında oluşuna bağlıyoruz.
Türkiye bir taraftan güneyinde Irak'ta Suriye'de bir savaş halinde, operasyon yürütüyor, diğer taraftan bir ekonomik tehditle karşı karşıya...
Dolayısıyla tehdidin olduğu zamanlarda milliyetçi refleks olarak oluşur. Böyle durumlarda seçmen milliyetçi partilere kendiliğinden yönelir. Onun içindir ki, AK Parti'de son dönemlerde milliyetçi söylemi ön plana çıktı.
AK Parti 7 Haziran'da 41, 1 Kasım'da 49.5'a yükseldi. Şimdi 42 civarında olması gerileme midir?
Türkiye 7 Haziran'da bir hükümet çıkaramadı.
İnsanlar istikrarın bozulacağından endişe ettiler ve o dönemi de görüp yaşadılar.
Onun için 1 Kasım'da güçlü bir iktidar çıktı. Aslında AK Parti'nin klasik oyu 40-42.5 aralığında idi. 1 Kasım'da AK Parti'ye gelen oylar emanet oylardı.
MHP'den AK Parti'ye ödünç olarak giden oylar geri döndü.
Vatandaş Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi'ni benimsedi mi?
2007 yılında CHP ve bazı kesimlerin dayatması ile Cumhurbaşkanlığı seçimi esnasındaki olaylar nedeniyle böyle bir sistem değişikliğine gidilmek zorunda kalındı.
Vatandaş hükümet sisteminin değiştiğini fark etti. "Erdoğan kazanırsa Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devam eder" dedi. Yeni sisteme destek verdi.
​KILIÇDAROĞLU BIRAKMAZ
CHP neden oy kaybetti, İnce neden oyunu 30'un üstüne çıkardı?
İki kişinin yarıştığı seçimlerde insanlar yarışanlar etrafında birleşir. Belediye seçimlerinde de böyledir.
Milletvekili genel seçimlerinde herkes partisine oy verir, bir kişinin kazanacağı seçimlerde ya gönülden bağlı olduğu kişiye, ya da kazanmasını istemediğinin karşısındaki en güçlü kişiye oy verirsin. Sayın Muharrem İnce'nin aldığı oy da budur. Tüm kamuoyu araştırmaları gösterdi ki ikinci tura kalırsa İnce kalır diye. Onun için etrafında toplanıldı. Ama İnce'nin meydanlardaki üslubu, hazır cevaplılığı ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kısmen benzeyen bir siyasetçi. Toplum İnce'yi sevdi. Onun için partisinin çok üzerinde oy aldı. Bugüne kadar klasik muhalefet adayları hep halktan kopuk adaylardı. Buna rağmen CHP'de Genel Başkanlık tartışmalarının uzunca bir süre devam edeceğini düşünüyorum.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun bırakıp gideceği, Kongre falan yapacağı kanaatinde değilim.
Siyasi etik açısından Kılıçdaroğlu'nun bırakması gerekir
MHP'nin beklentilerin üstünde oy alamsının nedeni nedir?
Türkiye'nin güvenlik sorunu olduğu dönemde MHP'nin bu ülkenin bekası, güvenliği ile ilgili duruşu ile oy patlamasını sağladı. Çünkü 5-6 beklerken iki kat oy aldı.
Yarın AK Parti'ye kızgınlık, küskünlük olduğunda MHP'nin oyu yükselecektir. Şayet AK Parti verilen mesajı iyi okumazsa, 9 ay sonra yapılacak yerel seçimlerde oluşacak memnuniyetsizlerin gideceği adres yine MHP olacaktır. Türkiye'nin iki güvenlik konusu var PKK/PYD ve FETÖ'dür. MHP dışındaki muhalefet partilerinde bir Demirtaş hayranlığı oldu. Hatta bazılarında PYD'ye terör örgütü diyememe hali vardı. MHP tam da bu noktada yerli ve milli bir duruş sergiledi.
HDP BARAJ ALTINDA KALIRDI
CHP'nin oy aldığı yerlerden yüzde 12-16 civarında HDP'ye oy gitmeseydi HDP barajı aşabilir miydi?
Bölgede HDP oylarında düşüş oldu. Hakkari, Bitlis, Muş'ta ve bir çok yerde oyları azaldı. HDP'ye her CHP'li evden bir oy verildi. Bu, HDP'ye ciddi bir katkı sundu.
MHP'nin şehirli, batı kentlerinde yaşayan seçmeni CHP'ye yakın. Orta Anadolu, Karadeniz Bölgesi'nde de AK Parti'ye benzeyen seçmeni var. İşte batıdaki şehirli milliyetçiler İyi Parti'ye geçti. İyi parti, CHP'den de oy aldı. CHP'nin HDP ve Demirtaş ile yakınlaşmasından rahatsız olan bir kesim İyi Parti'ye gitti.
SP CHP'YE MİLLETVEKİLİ KAZANDIRDI
SP hiç bir varlık gösteremedi ama CHP'ye 11 yerde ilk kez vekil çıkardı.
SP, CHP'ye mi yaradı?
İttifakta küçük ortak hep dezavantajlı durumda oldu. SP marj olarak yüzde 1 olduğu için CHP'ye çok büyük katkı sağladı. İyi Parti 6-7 olsaydı CHP'ye katkı sağlayacaktı, 10 olunca CHP'ye zarar verdi.
CHP DEĞİŞMEZSE OLMAZ
Muharrem İnce gibi biri muhafazakar seçmenden oy alabilir mi?
CHP gibi bir parti muhafazakarlardan oy alamsı için çok şeyi değiştirmeniz gerekir. Sadece liderle olmaz. Bir zamanlar Baykal gitsin başka birisi gelsin CHP iktidar olur dediler.
Değişim oldu Kılıçdaroğlu geldi fazla bir şey değişmedi. Sorun yapısal. İnce halkın siyaset tarzına uygun bir kişi, annesi kız kardeşi başörtülü biri. Muhafazakarların sempati ile bakacağı biri. Ama oy alamsı için CHP'nin tepeden tırnağa değişmesi lazım ki, muhafazakarlardan oy alsın. Oy oranında CHP'nin FETÖ konusundaki ikircikli tavrı da belirleyici oldu. Türkiye bir tehditle karşı karşıya iken PYD bir terör örgütüdür, FETÖ bir terör örgütüdür diyerek bu safta CHP yerini alsaydı halkı daha fazla ikna edebilirdi.
ZENGİN MECLİS YENİ ANAYASA YAPMALI
Önümüzdeki dönem nasıl bir Türkiye olacak?
Türkiye'nin, kişi hak ve özgürlüklerinin en geniş manada teminat altına alan bir özgürlükçü anayasaya ihtiyacı var. AK Parti bunun için çabaladı. Muhalefet ile bir araya geldi ama yapılamadı. Top yekun özgürlükleri teminat altına alan bir anayasa yapabilirsek Yozgatlı'nın sorunu ile Diyarbakırlı'nın sorununu aynı anda çözeriz. İnşallah bu zengin meclis uzlaşarak bir araya gelerek Türkiye için özgürlükçü bir anayasa yaparsa, sistemin Başkanlık mı veya Parlamenter mi olduğunun hiç değeri olmaz artık.

A&G şirketi sahibi Adil Gür, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekilliği seçim leri ile ilgili ortaya çıkan tabloyu, arkadaşımız Ali Değer menci'ye değerlendirdi.
Adil Gür, Erdoğan'ın dünyanın her yerindeki insanlardan hayır dua aldığını belirterek, "Ben buna bizzat şahit oldum. Köyde, şehirde, Anadolu'nun her yerinden Sayın Cumhurbaş kanımıza dua ediliyor" dedi.
ALİ DEĞERMENCİ
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.