Boğazı bekleyen 4 evliyadan biri Telli Baba

Asıl adı Abdullah olan ve halk arasında "Telli Baba" olarak anılan ve tanınan bu zat-ı şerif, Kadirî Tarikatı şeyhlerinden bir veliyullahtır. Telli Baba'nın türbesi, Sarıyer'den Rumeli kavağına giden yolun ortasında, Beykoz'da Hazreti Yuşa Hazretleri'nin yattığı tepenin tam karşısında, Boğaz'ın Rumeli yakasında bir yerdedir. Telli Baba, Allahu Tealâ'nın ahlakı ile ahlaklanmış ve Resulûllah Efendimiz Hazretleri'nin sîret ve sünnetine can-ı gönülden bağlanmıştır. Bu nedenle yaşadığı dönemde çok sevilen ve ziyaret edilen Telli Baba, insanlar arasında hiçbir zaman din ve mezhep farkı gözetmemiştir Telli Baba, kendisini ziyaret ve çeşitli nedenler ile kendisine müracaatta bulunanlardan, duasını ve manevi himmetini, hiçbir zaman esirgememiştir. Ayrıca yardım isteyenlerin imdâdına ruhaniyyeti ile yetiştiği ve edilen dileklerin kabul edildiğine dair, halk arasında yaygın bir inanç vardır.
AYNI YERE DEFNEDİLDİ
Telli Baba'nın türbe-i şerifi, dünya hayatında iken kendisinin yalnızca Allah-u Teala'ya ibadet ve şükür ettiği yaşadığı yerdedir. Telli Baba adı ile bilinen zaviyesidir ki, alem-i cemale göçünce dervişleri onu aynı yere defnetmişler ve kabr-i münevverini ziyaretgâh haline getirmişlerdir.
İSTANBUL'UN FETHİNE GELDİ
Abdullah adlı Telli Baba olarak tanınan gönül sultanı, Fatih Sultan Mehmet Han ile birlikte İstanbul'un fethine iştirak eden veliyullah safında bulunduğu da söylenmektedir. Bir diğer rivayete göre de, Sultan 2. Mahmud devrinde, Ruslar'ın Karadeniz Boğazı'na saldırısı esnasında, Telli Baba'nın dervişleri ile birlikte düşmana karşı koymak ve savaşmak maksadıyla şimdi türbesinin bulunduğu yere geldiği ve kendisine bir zaviye yaptırarak boğazın bu hakim noktasına yerleştiği, o günden itibaren vatan bekçiliği görevini devam ederek, güzel İstanbul'un manevi muhafızlığına kıyamete kadar devam edeceği anlaşılmaktadır. Türbesinin bulunduğu yer, askeri önemi haiz müstahkem bir ınıntaka olduğundan sivil halka kapatılmış ve bu sebeple zaviyesi ve kabri bir müddet terk olunmuş, sonradan görülen rüya üzerine tekrar küşat edilmiştir.
ADININ HİKMETİ
Kadiri Tarıkatı'nın bir kolunda meşayih taçları, yani başlarına sardıkları tarikat sarıkları üzerine gelin teli takarlardı. Bir başka deyimle, "iklim-i Rabbani arûsu" yani gelini olurlardı. Telli Baba'da yaşarken, tacı üzerine bu şekilde gelin telleri takmayı itiyat edindiğinden, asıl ismi unutulmuş ve "Telli Baba" ismiyle anılmış ve kendisi de bu lakabından memnun kalmış olmalıdır ki, bu lakapla yad olunmaktadır.
RİVAYETLERİ...
Telli Baba, Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet döneminde orduda tabur imamı iken şehit olmuştur. 80 yıl önce de hastalıklı bir genç kızın onu rüyasında görmesiyle birlikte mezarı ortaya çıkarılmış ve o günden sonra iyileşen genç kızın peşinden birçok insan bu türbeyi ziyaret etmeye başlamıştır. Telli Baba Türbesi'nde yatan kişi orduda imamken ölmüş olan bir kişidir. Hastalıklı olan bir kızın rüyasında, şuan ki Telli Baba Türbesi'ni o kişinin mezarı olarak görür ve bu olaydan sonra kız iyileşir. O günden bu güne genç kızlar bu türbeye akın etmektedir. Bir diğer rivayete göre Telli Baba, Osmanlı İmparatorluğu'nun 18. yüzyılda yaşamış bomba imha uzmanıdır. İmparatorluk topraklarında birçok bombayı başarıyla etkisiz hale getirmiş, uzun yıllar bomba imha loncasının piri olarak görev yapmıştır. Kendi düğününe yetişebilmek için acele ettiği Rumeli Kavağı'ndaki son görevinde yanlış teli kesmesi sonucu vefat etmiştir.
GENÇ KIZI KURTARMIŞ
Bir diğer rivayete göre ise Telli Baba, boğulmak üzere olan genç kızı kurtaran bir tahlisiye memurudur. Gemilere kılavuzluk hizmeti veren Telli Baba bir gün nöbeti sırasında havanın aniden patladığı, denizin kabarıp dalgalandığını görmüş. Denizde bir kayık içinde zor durumda olan genç bir kız ve bir oğlan görmüş. Çok geçmeden kayık devrilmiş, genç kız ve oğlan denizde kaybolmuş. Tahlisiye memuru olan Telli Baba koşmuş denize genç kızı boğulmak üzere iken yarı baygın halde kurtarıp sahile çıkarmış fakat oğlanı bulamıştır. Yıllar sonra evlenme çağına gelen genç kız, şükran borcunu ödemek ve teşekkür etmek için tahlisiye memurunun bulunduğu yere geldiğinde öldüğünü öğrenip ve mezarı başında ağlamaya başlamış ve telli duvağını mezara bırakıp ayrılmış.
YUŞA VE YAHYA EFENDİ
Başka bir rivayete göre ise, bugün Telli Baba diye bilinen türbede ziyaret yerinde yatanın aslında bir gelin olduğu şeklindedir. Eskiden beri ermişlerin hep erkek olacağı düşünüldüğünden "Telli Gelin" yerine "Telli Baba" adı yakıştırılmıştır. Telli Baba'nın Üsküdar'da Aziz Mahmud Hüdayi, Beykoz'da Yuşa, Beşiktaş'ta Yahya Efendi ile birlikte boğazın dört bekçisinden biri olduğuna inanılmaktadır. 7
YARIN: Hz. Yuşa Efendi
MEVLÜT YÜKSEL / İSTANBUL'UN MANEVİ SULTANLARI 7
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.