Erdoğan’a karşı yeni kumpasa dikkat!

ABD, bağımsız politikalar izleyen güçlü Türkiye'ye boyun eğdirmeye çalışıyor. İçerideki işbirlikçileriyle ardı ardına kumpaslar kurarak Erdoğan'sız bir Türkiyeyi şekillendirmek istiyorlar. Kurulan yeni kumpasa dikkat çeken bir yazı da Oray Eğin'den geldi. 17-25 Aralık'ta ve 15 Temmuz'da hesapları tutmayan bu kesimin yeni bir kumpas hazırlığı içinde olduğuna değinen Eğin, "Amaç şimdi bu direnişi kırmak, Erdoğan’ı yalnızlaştırmak ve yeni kumpas için kamuoyunu hazırlamak." ifadelerini kullandı.

Giriş Tarihi 13 Şubat 2018, 00:00 Güncelleme 13 Şubat 2018, 10:15
Erdoğan’a karşı yeni kumpasa dikkat!

İÇİNDEKİLER

İşte Habertürk yazarı Oray Eğin'in yazısında yer alan o kısım:

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson neden Türkiye'ye geliyor? Egemen devletler onlardan izin almayan, başına buyruk hareket eden, sadece Türkiye'nin çıkarlarını, uluslararası hesaplardan bağımsız olarak ülkenin sınır güvenliğini düşünen bir lider istemiyorlar.

Önce 17-25 Aralık, sonra 15 Temmuz, Reza olayı... Amaç Erdoğan'sız bir Türkiye'yi şekillendirmekti. Uluslararası güçler bu hevesten vazgeçmediler. Yaklaşan tehlikenin izlerini dün olduğu gibi bugün de açık istihbarattan, gazetelerde yazılan yazıların, televizyonda konuşan kimi "uzmanların" satır aralarından, alt metinlerinden anlamak mümkün.

17-25 Aralık sızıntılarından önce de bir tehlikenin yaklaştığı FETÖ'yle iç içe olan liberallerin aniden muhalif saflara geçmelerinden belliydi. Hep güce tapınan liberaller korosu, yaklaşan çatışmada FETÖ'nün galip geleceğini hesap ederek saflarını belirledi. FETÖ'nün Erdoğan'dan kurtulmak isteyen bir dünyanın taşeronu olduğunu biliyorlar, yakın tarihte haşhaş ekiminden Kıbrıs harekâtına Batı'ya direnen liderlerin akıbetinden yola çıkarak pozisyon alıyorlardı.

HESAP TUTMADI
Bütün siyasi taktik kitaplarına göre herhangi bir ülkede herhangi bir liderin 17-25 Aralık gibi bir kumpastan sağ salim çıkması imkânsızdı. Erdoğan ise bu süreci atlatarak bütün stratejileri yeniden yazdı. Eğer pek çoklarının hesap ettiği gibi atlatamasaydı Türkiye'yi çok karanlık bir gelecek bekliyor olacaktı. Uluslararası bir gücün emrindeki çete, Türkiye'yi ele geçirecekti. 17-25 Aralık sürecinin atlatılması bu örgütün temizlenmesinin yolunu açtı. Erdoğan kaset kumpasıyla istediğini alamayan terör örgütünün 15 Temmuz darbesine direnerek Türkiye Cumhuriyeti'ni kurtardı.

Erdoğan hep direndi, direndikçe de kazandı. Ama onu devirmek isteyenler de hiç pes etmedi, etmiyor.

Şimdi yine Türkiye kendi sınırının güvenliğini korumaya çalışıp bağımsızlık mücadelesi verirken medyada yeni bir algı operasyonunun işaretlerini görüyorum.

15 Temmuz'da asker içindeki ulusalcıların desteğini alacağını hesaplayan örgütün hesabı tutmamıştı. Türkiye Cumhuriyeti'ne inananlar koltuğa değil, ülkeye sahip çıkıyor ve öncelik vatansa Erdoğan karşıtlığının bir anlamı kalmıyor.

Benzer şekilde yine normal şartlarda yan yana gelmeyecek insanların öncelik Türkiye'ye sahip çıkma söz konusu olduğunda (15 Temmuz, Afrin operasyonu) Erdoğan'ın etrafında birleşmesini hazmedemiyorlar, oluşan uzlaşmayı kırmaya çalışıyorlar. Kamuoyunu yönlendiren medyada farklı kesimlerden Erdoğan'a destek gelmesi (mesela Uğur Dündar'ın Afrin Harekâtı'nı desteklemesi) belli güç odaklarının işine gelmiyor.

Amaç şimdi bu direnişi kırmak, Erdoğan'ı yalnızlaştırmak ve yeni kumpas için kamuoyunu hazırlamak.

TEHDİTLER BAŞLADI
Süleyman Demirel yakın çevresine Ergenekon operasyonları başladığında, "Türkiye bu işi kendi kendine yapamaz" demişti. 17-25 Aralık süreci de Türkiye'nin "temiz eller" operasyonu değil, ustaca kurgulanmış, "modus operandi" bakımından bile dış dünyanın izlerini taşıyan bir kumpastı. Zaten Reza Zarrab olayında mahkemede dinletilen kayıtlarla operasyonda kimin parmak izi olduğu ortaya çıktı.

Tam da Rex Tillerson gelirken basında Ergenekon-Balyoz yıllarında Taraf Gazetesi'nde örgüt elemanlarının yazdığı türden yazıların yeniden çıkması, yalanların, tehditlerin başlaması tesadüf mü?