Turkuvaz Medya Afrin'de Mehmetçiğin yanında

Türk Silahlı Kuvvetleri, Afrin'de terör örgütlerine karşı büyük bir mücadele verirken, Türkiye aleyhine dünya basını ve sosyal medyada yürütülen kara propagandaya karşı da mücadele veriliyor. Turkuvaz Medya Grubu, tüm dünyaya doğruları göstermek ve kara propagandanın başarılı olmaması için Mehmetçiğin yanında mücadele veriyor.

Giriş Tarihi 11 Şubat 2018, 00:00 Güncelleme 11 Şubat 2018, 12:16
Turkuvaz Medya Afrin’de Mehmetçiğin yanında

İÇİNDEKİLER

Bugün Zeytin Dalı Harekâtı'nın 23. günü. Türk Silahlı Kuvvetleri, sınır ötesinde terör örgütüleri PKK/KCK/ PYD-YPG ve DEAŞ'e karşı haklı bir mücadele veriyor. Amacı, Türkiye'nin sınırlarında güvenlik ve istikrarı sağlanmak.

Ülke olarak tek yürek olduk. Dualarımız her an canlarını ortaya koyarak vatan için savaşan Mehmetçiğimiz için. Ancak millet olarak verdiğimiz savaş Afrin'le sınırlı değil. Her geçen gün daha güçlü hale gelen ve bölgede önemli görevler üstlenen Türkiye, yapılan asılsız haberler ile dünyanın önde gelen kanalları ve terör örgütü yanlılarının da hedefinde.

Anbean TSK'nın bölgedeki sivilleri vurduğuna dair asılsız haberler yapılıp binlerce tweet atılarak dünya kamuoyunda katil bir Türkiye imajı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu durumlarda en büyük sınavı ülke içindeki medya grupları veriyor. Çünkü teknoloji çağında doğan bu yeni cephede, yapılan yalan haberleri ortaya çıkarıp doğru olanı vermek de ulusal kanallarımıza düşüyor.

Turkuvaz Medya Grubu da bu cephede savaşarak tarihteki yerini alıyor. Sınır bölgesi ve sınır ötesindeki gazeteci ekibiyle 24 saat yayın yapıyor. Masabaşı gazetecilik yerine olayları yerinde takip eden, gerçekleri göstermeyi amaç edinmiş bir habercilik örneği gösteriyor.

Zeytin Dalı Harekatı'nın 23. gününde de sınırda canla başla mücadele veren bir gazeteci ordusunun nasıl çalıştığını a Haber Genel Müdürü Abdulhalik Çimen şöyle anlatıyor: "a Haber olarak, Zeytin Dalı Harekâtı başladığı andan itibaren yakın yerlerdeki muhabirlerimizi hemen bölgeye kaydırarak yayınlarımıza başladık. Gece uçak yoktu, sabah erkenden İstanbul ve yurttaki muhabirlerimiz ile teknik ekibimizi bölgeye gönderdik. 35 kişilik bir ekibimiz var.

24 saat yayın yapıyoruz. Üç vardiya çalışıyoruz. İliştirilmiş gazeteciler değil, gazetecilik refleksi ile oradalar. Kendi haber kaynaklarımızla sınırın ötesine geçiyoruz. Olayların perde arkasını, ülkemizi tehdit eden unsurları deşifre ederek yayıncılık yapıyoruz."

GİTMEDİĞİMİZ HABER BİZİM DEĞİLDİR
Çimen habercilik konusunda da şöyle konuşuyor: "Olayın olduğu yerde olmak lazım. Doğru habercilik bunu gerektirir. Gitmediğiniz yer sizin değildir derler. Biz de diyoruz ki 'gitmediğimiz haber bizim değildir.' A Haber ajansları kadar kendimizi güçlü hissediyoruz. Bugün abone olduğumuz yerli ve yabancı ajansları iptal etsek bile yine bu performansı sağlarız."

DÜNYA MARKASI
"Tüm dünya kanallarının görüntü istediği bir kanal olmak kolay değil. Dünya markası haline gelen Turkuvaz Medya Grubu'nun her koşulda işinin başında olan, Afrin'e gidin denilmeden görev bilinci ve vatan aşkıyla bölgeye gitmek için hazırlanan çalışanlarının bunda rolü büyük. 35 kişilik bu dev kadro her koşulda her yeri bir stüdyo haline getirerek saatlerce yayın yapıp pek çok kanala haber atlatıyor. Öyle ki, Reuters, AP, BBC, CNN International Turkuvaz Medya Grubu'ndan görüntü istiyor."

MEDYANIN İMTİHANI
"'İstikamet Kızılelma' diyen askerimiz günlerce konuşulmuş ve Türkiye'nin gündemine oturmuştu. Yapılan sadece sıradan bir habercilik değil, insanın, vatan aşkının, milli ruhun ekranlara taşınmasıydı. Gazetecilerin içtenliğine inanan yöredeki insanlar Türk askerleriyle birlikte onlara da yemek, çamaşır ve ayakkabı getiriyor ve gelip a Haber'e atv'ye konuşmak istiyorlar. Savaşın olmasını kimse istemez ancak savaşlar da büyük imtihan zamanlarıdır. Turkuvaz Medya Grubu da devletin ve milletin yanında durarak önemli bir görevi yerine getirdi ve tarihteki yerini aldı."

GERÇEK OLMAYAN HABERLER
TSK'nın Afrin'deki terör örgütü hedeflerine yönelik başlattığı Zeytin Dalı Harekâtı'na ilişkin hem yabancı ülkelerin önde gelen televizyon kanalları hem de terör örgütü PKK tarafından sosyal medyadan başlatılan karalama kampanyası devam ediyor.
Yapılan haberlerde aslı astarı olmayan iddialarda bulunuluyor. Yukarıdaki fotoğrafların ilki terör yanlıları tarafından "Türk tankı vuruldu" ifadesiyle sosyal medyada kullanıldı.
Oysa o fotoğraf yıllar önce çekilmiş (ikinci fotoğraf) bir görüntü. Üçüncü fotoğraf, "Türk tankını bu arkadaş vurdu" ifadesiyle yayınlandı, oysa bu görüntü de dördüncü fotoğrafta görüldüğü gibi YPG'nin 2 Temmuz'da Kobani'ye yönelik saldırısından. a Haber, atv, anews ve SABAH gazetesi yaptığı yayınlarla bu haber, fotoğraf ve videoların gerçek olmadığını göstererek kamuoyunu aydınlatıyor.
Özellikle yabancı kanallar, Türkiye aleyhine deliller oluşturmaya çalışıyorlar. A Haber ve atv bu süreçte Türkiye'nin yaptığı operasyonun haklılığını kanıtlayan, sadece terörle mücadele ettiğini gösteren bir yayıncılık yapıyor.

SINIR ÖTESİNDEKİ TEK GAZETE SABAH
Uğur Yıldırım 25 gündür sınır ötesindeydi. "Harekatı görüntüleyebilen tek gazete SABAH gazetesi. Ben ilk kez değil beş yıldır Suriye'deyim ve bu bölgeyi çok iyi biliyorum. Yaptığımız iş çok değerli. Ben operasyondan beş gün önce içeri girdim. İlk 10 gün bir ÖSO karargahında kaldım. Bu arada sadece humus gibi kuru yiyecekler yiyebiliyorduk, o da bulabilirsek. 25 günde sadece bir kez yıkanabildim.".