15 Temmuz 40 yıllık gizli bir örgütlenmenin sonucu olarak doğdu. Devletin kılcal damarlarına kadar bir örgütün sızması çok uzun bir süre alır. 15 Temmuz aslında FETÖ (Gülen Örgütü) nün uzunca bir süre kadrolaşmasının, örgütlenmesinin, örtük bir mücadelenin, eleman devşirmesinin bir sonucu olarak ortaya çıktı.
Gülen Örgütü bildiğimiz şekilde geleneksel, klasik bir tarikat değildir. FETÖ'de hem sembolik bir dil var hem askeri bir jargon var, hem de istihbarat dili var, oldukça mitolojik unsurlar var... Bütün bunları bir araya koyduğunuz zaman bu yapı 'HiBRİT' bir yapı. Doğal değil. Tarih boyunca bu gizem; ezoterik, batıni yada Masonik örgütlenmelerde çok fazla görüyoruz zaten.
KENDİNİ MESİH SANIYOR
Günümüzün Hasan Sabbah'ı... Nizai İsmailiğin bir koludur bu. Aşırı Şii tarikatlar vardır.
Bunların hepsinin ilahlaştırdıkları bir liderleri vardır. Dünyanın sonuna doğru bu dünyayı yönetecek topluluk olduklarına inanırlar. Bulundukları toplumlarda iktidarı devirerek Mesih'in ya da Mehdi'nin gelişini hızlandırmak isterler.
Fetullah Gülen kendisinin Mesih'in manevi şahsiyeti olduğunu söylüyor. Mesih'in misyonunu taşıyan kişi olduğunu ima ediyor. Zaten amacı da sadece Türkiye'de bir darbe yapıp burayı ele geçirmek değil. Kendi ifadelerinde de var; onun amacı bütün bir dünya imparatorluğu kurmak. Onun için de Müslümanlık ile Hristiyanlığı birleştirmek amacını taşıyor.
Dünyanın sonuna doğru Hristiyanlık ile İslam'ın iç içe geçeceği, bu anlamda İslam'ın da Hristiyanlaşacağı, bu iki dinin birleşerek yeni bir dinin dünyayı yöneteceğini iddia ediyor. 1990'lardan önce ve sonra konuşma ve metinlerinde de bunları buluyoruz.
FETÖ lideri metinlerinde bu var; teokratik bir düzen kurmak istiyor. Bir tür Papa'lık gibi. Papa Tanrı adına konuşur. FETÖ neden Sünni dünyada böyle bir yapı olmasın diye düşünmektedir. Kafasında teokratik, kendi yetkisinde olan, kendisinin yeni hükümler koyabildiği, baş yücelerle yönettiği yeni dünya düzeni ve yeni bir din anlayışını hayata geçirmek istiyor.
Radikalleşme, Selefilik, İslami Hareketler Uzmanı Prof. Dr. Hilmi Demir, FETÖ'yü anlattı.
'GÜLEN'E İSYAN ŞİRK'
Bizzat Fasıldan Fasıla kitabında, 'Bir yandan hasım cepheyi, mükemmel işleyen haber alma teşkilatıyla içinden tanırken' diyor. Hatta öyle ki, onlar bizim içimize asla sızamamalı diyor. Bu açıklamalardan anlıyorsunuz ki, istihbarat yapmasının sebebi kendi sırrının ifşa edilmemesini sağlamak.
Her şeyi bilen adam olmak. Her şeyi bilen adam olunca kendisine müthiş bir karizma sağladı. Kendisinin karizmatik kült kişiliğini inşa ediyor. Hasan Sabbah'ın her mahallede bir istihbarat elemanı vardı. İşte bundan dolayı paralel yapı diyoruz.
Buna Gülen'in inandığını düşünüyorum. Işık evlerini darü'lerkama benzetiyor. Peygamberimiz zamanında müşriklerin içine İslam'ı yaymak için gidenlerin kaldıkları evleri Işık evlerine benzetiyor. Kendisinin sürekli Hz. Peygamber ile görüştüğünü, onunla sürekli hemhal olduğunu belirtiyor. Hz. Peygamber'in Allah ile iletişimde olması misyonunun kendisinde de olduğu imasında bulunuyor. Ona isyan etmek nasıl Allah'a isyan ise 'bana da isyan Allah'a isyandır' demeye getiriyor.
Konuşma ve yazılarında tedbir ve kitmânilik diye kavramlar kullanıyor. Sır Kardeşliği örgütün içinden dışarıya bilginin sızmamasıdır. Gülen, amacının gerçekleşeceği güne kadar bu çalışmaların sürdürülmesinin sağlanması için hasım cephe olarak gördüğü kesimlere kesinlikle bilgi sızdırmamaktır.
MASONİK BİR YAPI GİBİ
En başta bir lider vardır ve seçilmiş biridir. Tartışılmaz ve kararları kesindir. Grubun tamamı da bu liderden dolayı kutsanmıştır. Onun için FETÖ kendisine tabi olanlara KUTSİLER diyor. Gruba itaat, ona itaat ona itaat de Allah'ın yeryüzündeki iradesi ile eşleştiriliyor. Bu da totaliter bir yapı doğurmaktadır. Sadece Gülen'in kitapları okunuyor. Evlere onların gazetesi gidiyor. Başka şeylere izin verilmiyor.
Örgüt yapılanması açısından bunların arasında fark yoktur. Bu tür örgütler hep birbirine benzemektedir. Ana Sınıfından alarak okutmaya başlıyorlar mezun olana kadar. Bu durum grubu dışarıdan yalıtıyor ve grubu da katılaştırıyor.
Stratejik olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim, Gülen Örgütü bütün dünyada çok farklı coğrafyalarda bu kadar rahat bir şekilde hareket edebiliyorsa Amerika'nın dünya siyaseti ve politikaları örgütleri ile yan yana geliyor ve destek alıyordur.
MÜSLÜMANLIĞIN VATİKAN'I
Bakın İslam dünyası ikiye ayrılır bir yanda Şii bir yanda da Sünni dünya yer alır. Şii dünya İran devrimi ile tek blok olmuştur. İran Şii dünyanın Vatikan'ıdır. Sünni Dünya ise Osmanlı dağıldıktan sonra çok parçalı hale gelmiştir. Bu hem iyi hem kötüdür. İyidir kolay yönetilir kötüdür küresel politikalara aykırı çok ses çıkabilir. Sünni dünyanın hepsinin olmasa da büyük çoğunluğunun Şiilik gibi bir daha ılımlı bir liderlik altında ruhani Vatikan'ın olması, işe yarayabilir. İşte bence Gülenle bunu denediler. Eğer 15 Temmuz olsa idi Gülen Sünni dünyanın Vatikan'ı olacaktı. İran ile Şii dünya Selefilik ile Arap dünyasını etkisizleştirdiler. Gülen ile de Kuzey ve Güney İslam'ını etkisizleştireceklerdi.
Büyük bir Türkiye karşıtı ilk diaspora oluşacak. PKK ve Ermeni diasporasının yanında bir de İslam dünyasında sünni dünya için Türkiye karşıtı yeni bir diasporamız olmuş olur. Böylesi bir diaspora Ermeni, ne PKK ve ne de Şiiliğe benzeyecektir. Bu hareket Türkiye'yi gönül coğrafyasının her yerinde zora sokacaktır.
Türkiye'den merkezi batıya taşıyarak, büyük parçası yeni bir dini merkez oluşturacaklar. Türkiye'de örgüt üyelerinin bir kısmı tutukladı ve cezaevlerindeler. Süreç iyi yönetilemezse, (12 Eylül darbesinde PKK'da gördüğümüz gibi) bu örgütün içinden küçük küçük silahlı radikal örgütler çıkacaktır.
HERKÜL, YUNAN MİTOLOJİSİ'NDEN
Herkül, Yunan Mitolojisi'nde Zeus'un oğludur. Zeus da insan tanrısının en üstünü... Herkül ayrıca ona verilen 12 imkansız görevin tamamını yerine getiren kişidir.
Zeus, Amerikan kültürü açısından çok önemlidir. Hatta Washington'un Zeus'a benzeyen bir heykeli de yapılmıştır. Onunla çok benzerlik kurulur. Zeus Amerika'yı temsil eden bir kahramandır.
KATOLİK NİKAHI KIYIYORLAR
Kalplerini kazandıklarını iyice emin olduktan sonra gizli organizasyon bölümüne aktarıyorlar. Burada Katolik nikahı kıyılmış oluyor ve hiç bir şekilde birey örgütten kopamıyor.
Önce çocukların gönlü kazanılır, sonra ailelerin katılımı sağlanır. Anaokulundan alıyor mezun edip sonra da iş veriyor. Katolik nikahı dediğimiz süreç bundan sonra başlıyor. Ardından sınav sorularının çalınması gibi
HZ. İSA VE 12 HAVARİ
TAKİYYE HELALDİR
TANRI İLE KONUŞTUĞUNU SÖYLÜYOR
Prizma ezoterik terimlerde çok ilginç bir semboldür. Tepede tanrısal ışığa ulaşan seçkin bulunur. Bu kişi seçilmiş, mesih ve büyük kurtarıcı kabul edilir. Onun altında ise ona tabi olan seçkinler vardır. FETÖ'de bunun karşılığı Baş Yüceler'dir. FETÖ Tanrısal olanı doğrudan ilahi olandan aldığı bilgiyi hemen altta bulunan Baş Yüceler sınıfına aktardığını ve oradan süzülerek en aşağıya halk tabanına doğru bu bilginin kademe kademe işlenmesi gerektiğini aktarıyor Prizma.
Gülen'in Prizma sisteminde 'peygamberlik sona ermiş olabilir ama Allah ile iletişim hala devam ediyor' diyor. FETÖ Prizma kitaplarında için 'Bunlar eğitim ile elde edilen bilgiler değildir. Bu bilgiler bana Tanrı tarafından verildi. 'Benim doğumum, yaşarken başıma gelenler mucize, sürekli korunuyorum. Depremleri durdurabiliyorum. Benim sözüm Tanrı katında çok makbul' diyor.
RÖPORTAJ: ALİ DEĞERMENCİ