Yeni Türkiye ezberleri bozdu. Bunun en önemli adımlarından biri de 16 Nisan'da yapılacak referandumdu... Ancak Batı, Yeni Türkiye'yi yarı yolda bırakmak için her oyunu kurdu... Her türlü faşist uygulamaya başvurdu. Peki Batı bunu neden yapıyordu... Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Batı'nın kirli oyunlarını ve kirli amaçlarını TAKVİM'e anlattı:
Batı'daki Türk düşmanlığının nedeni nedir?
Bu, Türkiye'nin referandumuna bir pozisyon alma durumudur. Bugün uluslararası sistemin "Bilek güreşi arenası" olduğunu bilerek bu konulara yaklaşmak gerekir. Bugün yaşananları "yeni güçlerin sahne alma fazı" olarak algılamak gerekir.
Uluslararası alanı 'bilek güreşi arenası' olarak söylediniz. Daha önce bilek güreşi yok muydu?
Türkiye, 50 yıllık Soğuk Savaş döneminde Sovyet sınırında önemli bir stratejiyi oluşturuyordu. NATO'nun ileri karakoluydu. Bloklu dünya ortadan kalktıktan sonra bugün hala eski sistemin devam etmesini isteyen ülkeler var. Dış müdahalelerle idare edilir noktada tutma arzusu var.
Türkiye yeni döneme hazır mı?
15 yıldan beri Türkiye Soğuk Savaş'ın bittiğini, çıkarlarının esas olduğunu söylüyor ve bunları yerine getirmeye çalışan stratejiler izlemeye başladı. Bunlar 2023, 2053 ve 2071 hedefleri... Üretim ekonomisinde futbol diliyle "Süper Lige" çıkma hedefi koydu. Bütün bunlar Avrupa için rahatsızlık verici.
Avrupa bugün ne durumda?
Yaşlanan bir Avrupa var karşımızda. Avrupa bu coğrafyanın gücünü biliyor. Bu gücü kontrol etmek istiyor. Kendilerinin verdiği eğitim ile kendilerine yakın insan yetiştirip kendi planlarını uyguluyorlar.
Sorun nereden çıktı?
Coğrafyası, tarihi ve özgünlüğü ile kendini toparlayan bir Türkiye ortaya çıktı son 15 yılda. Son 15 yılda kendine güvenip, sistemi eleştiren, ona karşı tavır alan Türkiye, mazlum halklarla iletişime geçince Batı rahatsız olmaya başladı.
Batı Erdoğan'ı neden istemiyor?
Kontrol edilemeyen, denetlenemeyen bir ülkenin suçlaması ne olur? Özellikle Batı nasıl bir suçlama yapar?
Demokrasiden çıkmakla, insan haklarına uyulmadığı söylenir. Dizginlenemeyen, kontrol edilemeyen o ülkenin lideri otoriterlikle, daha ileri taşınarak diktatörlükle suçlanır. Son zamanlarda Batı kaynaklı Erdoğan Düşmanlığı projesi üretildiği çok açıktır. Bana sakın "Batı Türkiye'nin demokrasisini çok daha yukarılara taşımak istiyor" denmesin... Hiç kimse bizim zihnimizle alay etmeye kalkışamaz.
Türk bakanların Avrupa'da konuşma yapmalarına izin verilmezken, terör örgütü PKK'nın eylem yapmalarına nasıl izin verdiler?
Bu, her şeyi ortaya koyuyor. Demokrasi ve insan hakkı şampiyonluğunu hiç kimseye bırakmayan bu ülkeler, terör örgütlerine ev sahipliği yapıyorlar. Hiçbir terör örgütü devlet desteği almadan yaşayamaz.
Terör bir enstrüman mıdır?
Terör, devletler arası güç mücadelesinin silahlı diplomatik yoludur. Her terör eyleminin stratejik, politik hedefi vardır. PKK'ya açık destek olan, ona silah, insan kaynağı sağlayan devlerin amacı Türkiye'nin kalkınmasına engel olmaktır. Amaçları Türkiye'dir. "Bakın soldukça sulanmalıdır, büyüdükçe budanmalıdır" sözünü Winston Churchill, Türkiye için kullanmıştır. Bugün Türkiye yükseliş sürecindedir onların da gayreti bir budama gayretidir.
Ya FETÖ?
FETÖ'nün arkasında da bunlar vardır. 15 Temmuz Darbe Girişimi ortadadır. Şimdi Almanya, bu terör şebekesini destekleyen açıklamalar yapmaktadır. Hiç şüpheniz olmasın PKK'yı nasıl destekledilerse FETÖ'yü de bu ülkeler desteklemektedir.
15 Temmuz onlar için ne anlama geliyor?
1989 Tiananmen Meydanı Olayları'nda bir kişi tankların önüne geçince tüm dünyada demokrasinin simgesi olarak gösterildi. Ya 15 Temmuz'da bu milletin yaptıkları? 15 Temmuz direnişine ilişkin en ufak bir övgü cümlesi duyabildik mi bunlardan? Duyamadık. 15 Temmuz gecesi Avrupa taraflar arası itidal çağrısı yapma cüretini gösterdi. Darbenin gerçekleşmesini istediler. Bugüne kadar hiçbir teröristi Türkiye'ye teslim etmedikleri gibi, 15 Temmuz gecesinin Türkiye'nin aleyhine sonuçlanması için çalıştılar.
Ne yapılması gerekiyor?
Türkiye'nin Türkiye'den yönetilmesi gerekiyor. Devlet millet ile bütünleşirse güçlü olur, güçte iyi yönetilebilirse gerçek olur. Onun için 16 Nisan, tarihi derecede önemli bir kavşaktır. Bu denklemin devam etmesi, tesadüflere kalmaması için Milli İradenin kurumsallaşması için, 15 yıldır güçlü bir lideri halkla zihin bağının kopartılamaması için 16 Nisan'da karar vereceğiz. Güçlü lider olursa istikrar sağlanabilir. Aksi taktirde zayıf, kırılgan, dışarıdan manipüle edilen, zayıf koalisyonların lobilerin maniplasyonuna gelen hükümetlere teslim oluruz. Bunu da Almanya gibi ülkeler istemektedir. Onun için bakanlar konuşturulmuyor, "Evet" diyenler onun için susturuluyor. Ama "Hayır" diyen terör örgütlerine alan açılıyor.
Batı ile gerilim bir çatışmaya neden olur mu?
Bir çatışma olmaz. Bu tipik bir Batı tipi sömürgeciliğinin refleksidir. Sonuna kadar uğraşırlar. Direnç noktasını kıramazlarsa o zaman simetrik ilişki kurmaya başlarlar. Türkiye'nin de istediği simetrik ilişkidir.
Simetrik ilişki nasıl kurulur?
16 Nisan, bunun için bir dönüm noktasıdır. Bu iş için bir milli mücadele, yeniden seferberlik hatta istiklal mücadelesi gerekir. İşte bu şekilde düşünüldüğünde dünya ile daha sağlıklı ilişkiler kurmuş olacağız. Dışarıdan kontrol edilen bir ülke devri kapanmıştır. 16 Nisan'da bu devir kurumsallaşacaktır.
15 TEMMUZ BATI İÇİN TURUNCU DEVRİM GİRİŞİMİYDİ
Batı, Rusya'ya karşı Turuncu Devrim uygulanmakta idi. Bunun bugünkü uzantısı nelerdir? Gezi, bir Turuncu Devrim girişimi idi. 17/25 onun farklı bir versiyonu. Açık Toplum Vakfı'nın "Hayır" cephesine fon ayırması, belirli gruplara destek vermesi Turuncu Devrim çalışmasıdır. 15 Temmuz da Turuncu Devrim için en kapsamlı, en kanlı bir çalışmadır.
Ali DEĞİRMENCİ
