Takvim.com.tr
CHP karpuz gibi yarıldı! Kim hangi belediye başkanını "kayda" aldı? "Fazla zıplama haddini aşma" | Yeni parti iddiası
Cumhuriyet Halk Partisi'nde “Ekremci-Kemalci” kavgası giderek büyürken, partide yeni bir kopuşun ve olası bölünmenin fitili ateşlendi. Kılıçdaroğlu’nun partiye dönüş ihtimali Ekrem İmamoğlu cephesinde paniğe yol açtı. Kılıçdaroğlu'na yakınlığıyla bilinen Barış Yarkadaş ile Ekrem İmamoğlu yandaşı Altan Sancar birbirine girdi. Taraflar birbirini kayıt almakla, psikolojik harp yürütmekle ve tehditkar açıklamalarla suçladı. Öte yandan İmamoğlu’nun çevresinin "EKİM Partisi" adıyla bir siyasi oluşuma giriştikleri ve ismin 1,2 milyon TL karşılığında tescil ettirildiği yeniden gündeme geldi. Yaşananlar karşılıklı atışmalar ve iddialar CHP içindeki çatlağın artık onarılamayacak boyuta ulaştığını bir kez daha gösterdi.
Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) sular durulmuyor.
"MUTLAK BUTLAN" PANİĞİ
Kemal Kılıçdaroğlu'nun "mutlak butlan" kararı ile partiye dönüş hazırlığında olduğu kulisleri sonrası Genel Başkan Özgür Özel ve yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan Ekrem İmamoğlu cephesi panikledi.
Kılıçdaroğlu'nun dün (12 Haziran ) Ekrem İmamoğlu ile Silivri'de gerçekleştirdiği görüşme, bu paniğin en kritik işaretlerinden biri olarak değerlendirildi. İmamoğlu'nun bu görüşme için iki kez randevu talebinde bulunduğu öğrenilirken kulislerde İmamoğlu'nun destek aradığı konuşuluyor.
Kemal Kılıçdaroğlu Ekrem İmamoğlu ve 7 kişiyi tutuklu bulundukları Silivri'de bulunduğu Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda ziyaret etti (Fotoğraf: DHA)
EKREMCİLER VE KEMALCİLER BİRBİRLERİNE GİRDİ
İki isim görüşse de kurultay sürecinde derinleşen "Ekremci" ve "Kemalci" cepheleşmesi, artık karşılıklı tehdit ve ağır ithamların havada uçuştuğu bir hesaplaşmaya dönüşmüş durumda.
"BELEDİYE BAŞKANI İTİRAFÇI OLDU" İDDİASI
Krizi daha da derinleştiren gelişme ise Kemal Kılıçdaroğlu'na yakın Nuray Başaran'ın canlı yayında ortaya attığı iddia oldu.
Başaran, "Önemli bir belediye başkanından bahsediyorlar. İBB konusunda etkin pişmanlıktan faydalandığı iddia ediliyor." dedi. Bu iddia, İmamoğlu ekibinde adeta bomba etkisi yarattı.
Ekrem İmamoğlu'na yakın isimlerden Altan Sancar, Babacan'ı psikolojik harp yürütmekle suçlayıp, "Bu kanal cezaevindeki belediye başkanlarının şüpheye düşmesi için bilerek bu söylemi yayıyor. Farklı illere sürgünler, avukatlara gözaltılarla da bu süreç destekleniyor." diyerek, olayın "operasyon" olduğunu iddia etti.
KEMALCİ YARKADAŞ'TAN EKREMCİ EKREMCİ SANCAR'A "KAYIT" GÖNDERMESİ
Altan Sancar'ın bu sözlerine ise Nuray Başaran'la aynı programı yapan ve Kılıçdaroğlu cephesinde yer alan Barış Yarkadaş'tan sert bir karşı çıkış geldi.
Yarkadaş, "Psikolojik harp ilçe belediye başkanı bir ortamda sohbet ederken, onun sesini kaydedip büyükşehir belediye başkanına götürüp dinletmektir" ifadeleriyle Sancar'a üstü kapalı bir göndermede bulundu.
Sancar ise Yarkadaş'a tehditvari bir dille yanıt vererek, "Rıza Akpolat'ın sesini kaydedip İmamoğlu'na dinlettiğimi ima ediyorsun. Bu yalanı kurultay sürecinde dolaşıma soktuğunu, Akpolat'ın da bundan etkilendiğini artık biliyorum. Artık edebimden susmayacağım. Bu andan itibaren hepinizle tek tek uğraşacağım. Barış bana iftira atarken beş defa düşün, sana tek tavsiyem beş defa düşün. Çünkü ben hepinizin canını yakacağım, sırtınızı iktidara yaslayıp aslan kesildiniz başımıza. Bu andan itibaren hepinizle ayrı ayrı uğraşacağım, kim ayakta kalırsa..." dedi.
Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel (Takvim.com.tr Arşiv)
YARKADAŞ'A "İKİLİ OYNUYORSUN" MESAJI
Öte yandan Sancar, "Ben kayıt alsam özel sohbetlerde Kemal Kılıçdaroğlu hakkında söylediklerini kaydeder götürür Kemal Bey'e dinletirdim ki kendisi de samimiyetini görmüş olurdu." ifadeleriyle Yarkadaş'ın ikili oynadığını iddia etti.
SENİ AĞABABALARIN DA KURTARAMAZ
Yarkadaş ise "Yavaş yerler yaş… Fazla zıplama… Seni ağababaların da kurtaramaz" ifadeleriyle tansiyonu daha da yükseltti.
YENİ PARTİ İDDİASI GÜÇLENİYOR
Tüm bu gelişmeler, CHP içinde sadece bir klik kavgası değil, aynı zamanda büyük bir kopuşun ayak sesleri olarak yorumlanıyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun partiye dönme sinyali verirken, İmamoğlu ve ekibinin parti içinde tamamen yalnızlaştığı, medya, belediye kadroları gibi yapıları da kaybetmeye başladığı görülüyor.
Kulislerde konuşulan en çarpıcı senaryo ise, İmamoğlu ekibin CHP'den ayrılarak bir parti ile yola devam edeceği iddia oldu.
Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, "CHP'ye içeriden operasyon ve Ekim Partisi" başlıklı köşe yazısında Kılıçdaroğlu'nun "ihanetle" suçladığı İmamoğlu ile Silivri'de görüşmesini hatırlattı. Övür, bu temasın perde arkasında İmamoğlu'nun "Özgür Özel'e sahip çıkın" mesajı verdiği yönünde bilgiler olduğunu aktardı.
Yazıda en dikkat çeken iddia ise İmamoğlu'nun çevresindeki isimlerin "EKİM Partisi" adıyla yeni bir oluşum kurmaya hazırlandığı ve bu partinin isminin 1 milyon 200 bin TL karşılığında tescil ettirildiği yönündeki kulis bilgileri oldu.
"İÇERİDEN OPERASYON VE EKİM PARTİSİ"
"İşte Övür'ün o yazısı:"
CHP bildiğimiz hizipler kavgasını çoktan aştı. Artık "şaibeli kurultayı", "kurtarıcı" diye sarıldığı siyasi aktörün yolsuzluk iddiasıyla tutuklandığı, parti içi suçlamaların "düşmanlık" boyutuna vardığı bambaşka bir partiye dönüştü.
"Niye böyle oldu?" sorusunun cevabını "Post post Kemalist" aydınlar verir mi bilemem ama artık CHP'de birkaç yıl öncenin parti içi "Kemalciler- Ekremciler" kavgası çok geride kaldı ve geri dönülmez bir noktaya geldi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel (AA, Takvim.com.tr Arşiv)
Ölçüyü kaçıran, açık açık hakaret eden gazetecileri, akademisyenleri bir yana bırakıyorum, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve arkadaşlarının, Kılıçdaroğlu'nu kastederek, "Yüzüne tükürülür" ya da "Alnını karışlarız" demeleri yenilir yutulur gibi değildi.
Kılıçdaroğlu da onlara, kendisine hakaret edenler üzerinden cevap verdi: "Bu partinin düşmanlarını, yine bu partinin harim-i ismetinde boğmaya muktediriz."
Bu da iplerin tamamen koptuğunu, vazonun kırıldığını gösterdi. Ancak bu noktada sürpriz bir şey daha oldu. Kılıçdaroğlu, hançerci ilan ettiği İmamoğlu dâhil tutuklu başkanlarla görüşmek için Silivri'ye gitti.
Şaşırtıcıydı. Kemalcilerin bir kısmı tepki gösterirken, Ekremciler bunun üzerinden bile algı yürütme derdindeydi. Sosyal medyada "Kılıçdaroğlu sıkıştığı için İmamoğlu ile görüşmek istedi" diye algı yaymaya başladılar.
Oysa tam tersi, İmamoğlu avukatı aracılığıyla mektup göndermiş ve görüşme talep etmişti. Neler görüşüldü bilinmiyor ama ilk gelen bilgiler, İmamoğlu'nun, "Özgür Özel'e sahip çıkın" dediği biçimindeydi.
Bu görüşme CHP'yi kurtarmaya yeter mi bilemem ama şu sıralarda Ekremciler'in yeni bir parti kurma hazırlığında olduğu çok konuşulmaya başlandı. Aslında bu yeni ortaya atılmış değil, bu köşenin okurları hatırlar, 9 Eylül 2022'de "İmamoğlu parti mi kuruyor?" başlıkla kulis yazımda aynen şunları yazmıştım:
İSMİ TESCİL ETTİRİLDİ
"İlk bakışta bu kulis haberi tebessüm ettirebilir ama 'Ateş olmayan yerden duman çıkmaz' diye de bir atasözümüz var. (...) İmamoğlu ve yakın ekibinde yer alan Necati Özkan, Murat Ongun ve Soner Yalçın'ın yeni bir siyasi strateji oluşturdukları ve adını EKİM koydukları bir partiyle siyasi yolculuğa çıkacakları konuşuluyor. Kibir konusunda ekibi de İmamoğlu'ndan geri kalmış değil. Baksanıza partinin ismi bile Ekrem İmamoğlu imzası taşıyor: EK-İM."
O günlerde bu yazıya burun kıvıranlar, hatta uydurma diyenler bile oldu. Öyle olmadığını biraz geç de olsa önceki gün gazeteci ve eski CHP Milletvekili Barış Yarkadaş zaman ve mekân belirterek doğruladı:
"CHP'ye içeriden operasyon çekildi. 2023 Mayıs seçimlerinden önce, Kılıçdaroğlu aday olmaya hazırlanırken Ekrem İmamoğlu'na yakın bazı kişiler yeni bir parti kurma planı yaptı. Hatta bu parti için 1 milyon 200 bin TL ödenerek 'Ekim Partisi' ismi tescil ettirildi."
"CHP DİZAYN EDİLMEK İSTENDİ"
Böyle bir hazırlık olduğu, özellikle de Meral Akşener'le "Saraçhane İttifakı" üzerinden Macronvari merkezde bir parti kurma ihtimali B Planı olarak hep vardı ve bunlar yazıldı da. Aslında bugün İBB'de ortaya çıkan "yolsuzluk ve rüşvet" iddiaları da bu hazırlığın bir parçasıydı. Kendi deyimleriyle kurdukları ve büyük paraların toplandığı "sistem"le "davası olmayan aktörler"le CHP dizayn edilmek istendi.
Ama artık bu hazırlığın bir hükmü kalmadı. CHP kurultayıyla ilgili 30 Haziran'da "mutlak butlan" kararı verilse ve Kılıçdaroğlu geri dönse yahut "çağrı heyeti" yolu izlense de bu iki aksın bir arada kalma ihtimali yok. "Yolsuzluk" tutuklusu İmamoğlu'nu savunan Özel'in de direnerek CHP'de kalma veya ayrılıp parti kurarak merkez siyaset yapma şansı çok zor. Bu kadar kirli ve parasal ilişkilerin gölgesinde siyaset yapmak yeni bir "Cem Uzan vakası" olmanın ötesine geçemez."
Günün Manşetleri
Tüm Manşetler
