Siyah minibüsü yok ettiler

Üzeyir Garih cinayetini çözmesi engellenen Ahmet İhtiyaroğlu, TAKVİM’e konuştu: 3 takım elbiseli katilin, siyah minibüsle kaçtığını saptadık. MOSSAD ajanı olan bu ekibi, yakalamak üzereydik ki, FETÖ bize soruşturmadan el çektirdi.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 09 Eylül 2016 Güncelleme 09 Eylül 2016, 02:29
Siyah minibüsü yok ettiler

İÇİNDEKİLER

İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi eski Ekipler Amiri Ahmet İhtiyaroğlu, Üzeyir Garih cinayetiyle ilgili TAKVİM'e çok önemli açıklamalar yaptı... İhtiyaroğlu, Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin, Üzeyir Garih cinayetinde de başrolü oynadığını söyledi. İşte İhtiyaroğlu'nun çok önemli açıklamaları:

Üzeyir Garih, Türkiye'yi çok severdi. Ortadoğu'nun dengesiydi. Üzeyir Garih, öldürüleceğini biliyordu ama tarih ve saatini bilmiyordu. Cinayeti öğrendikten sonra hemen incelemeye başladık. Hiç sıradan bir cinayet gibi durmuyordu. Öldüren bıçak; tek tarafı keskin, diğer tarafı küt, süngü tarzı askeri bıçak çıktı. Diğer tarafı küt bıçak. Kesi girerken bir tarafını yıldız şekilde yırtmış. Bir tarafı kesmiş. Bu bıçak çok dayanıklı çelik bıçak. Namlu boyu uzun bıçak. Fail uzun boylu. Garihi öldüren bıçak sağdan yukardan aşağıya vurulmuş.

MUSEVİ BİR KADININ KANI
O Sırada bir görgü tanığı geldi ve "Olayı gördüm" dedi. Yener Yermez'in kaçış istikameti tersine yerde durduğunu söyledi. Ardından da "Siyah takım elbiseli 3 kişi önce Garih'in olduğu yere, sonra da olay yerinden koşa koşa gitti. İbranice yazılı siyah minibüse binip gittiler" ifadelerini kullandı. O yolda olay yeri incelemeye detaylı bir araştırma yaptırdık.Cinayette MOSSAD üzerine yoğunlaştık. İpuçları o tarafı gösteriyordu. MOSSAD'ın İstanbul ve Bursa'da daha önce de cinayetler işlediğini biliyorduk.

Görgü şahidinin anlattıklarından sonra katillerin kaçtığı istikamette olay yeri araştırması yaptırdım. Katillere ait 8 damla kan çıktı. İncelettik ve kanların insan kanı olduğu ve yeni olduklarını gördük. Musevi bir kadının kanı ile eşleştirmek üzereyken, Fetullahçı Terör Örgütü devreye girdi ve bize el çektirdiler.

Her olay yeri, polise mutlaka bir bilgi bırakır. Bu olay yeri de böyleydi. Olay yeri inceleme ekibi, mükemmel çalıştı. Ben kasedi aldıktan bir gün sonra, olay yeri inceleme şube müdürü bizden olay yerinin çekilen kasetini istedi. Ben vermek istemedim. Çok ısrar etti yine vermedim. Birgün sonrada soruşturmadan alındık.

KUSURSUZ CİNAYET YOK
Bu cinayeti soruşturmam sırasında,hakkımda bir sürü gerçek dışı iddialar ortaya atıldı. Davalar açıldı, meslekten atıldım. Sonra cezaevine konuldum. Orada da rahat durmadılar. Çünkü beni susturmak istiyorlardı. Üzeyir Garih davasını tamamen kapatmak için cezaevinde beni şişleyerek öldürmek istediler, başaramadılar.

O dönem, Garih soruşturmasında Şube Müdürümüz Adil Serdar Saçan'a soruşturmayı başka yönlere çekecek bilgiler veren ve baskı yaptıran bir çok emniyet mensubu daha sonra FETÖ'cü olduğu için meslekten atıldı.

BOYACI FUAT OLMADI
Kriminalden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Samet Doğan beni 4 ay sonra yanına çağırdı. "Ben bu cinayette hata yaptım, kullanıldım. Bu olayı çözmenizi istiyorum, çünkü vicdan azabı çekiyorum. 'Bıçakta kan izi yoktur' ve 'Toprak altındaki bakteriler,kanı yemiş olabilir' diye rapor vermiştim. bu doğru değildi" dedi. Zaten Doğan da bir süre sonra, kaza süsü verilen cinayete kurban gitti.

Yener Yermez'den önce cinayeti 13 yaşında ve gelişmemis boyacı Fuat'a yükleteceklerdi. Ancak bunu biz engelledik.

MEVLÜT YÜKSEL