Davutoğlu'nun konuşmasından satır başları;
Şubat ayında Türkiye-Yunanistan İş Forumu'nu toplayacağız.
Yunanistan Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecini hep destekledi.
Kıbrıs'ta bir fırsat penceresi var, görüşmeler yoğun şekilde devam ediyor. Türkiye ve Yunanistan olarak Kıbrıs'taki müzakerelere pozitif katkıda bulunma noktasında ortak bir yaklaşımımız var. Dünkü maç gibi orta saha mücadelesi değil de sonuca gitmeliyiz.
Ne Suriye ne de Yunanistan mülteciler konusunda sorumlu değildir. Tüm dünya bundan sorumludur. İki ülke de Suriye mağdurudur. Bu kriz oradaki zalim rejim ve terörist grupların baskısı sebebiyle oluyor.
ASIL SORUYU HİÇBİR ŞEY YAPMAYAN BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'E SORUN
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi gereğini yapmadığı için milyonlarca insan aç susuz Türkiye'ye buradan da Avrupa'ya geçebilmek için çaba içinde. Kimse bebeğini alıp da denize açılmak istemez. Bize nasıl çözeceğiniz sorusundan daha çok bizim Yunanistan ve Türkiye olarak Avrupa'ya bu konuda neden çözüm üretemediniz, hiçbir karar alamadınız diye sormamız gerekiyor. Soruyu doğru yere sormak lazım. Türkiye'ye dönüp bu konuda çözüm çağrısında bulunmak bütün Türkiye'yi bize yüklemek demektir ki biz bu yükü taşıdık.
Çipras'ın konuşmasından satırbaşları:
Benim ziyaretim yeni ve umut veren, iki ülke arasındaki ilişkilerde ümit veren bir çerçeveyi sembolize ediyor. Bizim işbirliğimiz Avrupa'daki dengeleri değiştirebilir. Tabi bazı sorunlar mevcut. Burada bir oluşum meydana gelmesi gerekiyor. Dün bir dostluk maçı oldu ama bundan bir sonuç ortaya çıkmadı. Zaman geçirmek için karşılıklı paslarla değil girişimlerin yapılması önemli.
Ege denizindeki insanlık dramının son bulması gerekiyor. Avrupa da sorumluluk üstlenmeli.
Selanik İstanbul hızlı tren hattı, İzmir Selanik feribot hattı konusunda çözüm bulmamız gerekiyor.
AB sürecinde Türkiye'yi daima destekliyoruz.
DİĞER