İşte Başbakan Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
►Adı üstünde bu bir süre. başladığı nokta ve bugüne geldiği nokta itibariyle sürecin doğası içinde kendi seyri devam ediyor. bu anlamda yeni bir süreç başlıyor diye kamuoyunda bir algı oluşturmanın bir faydası yok. akil insanlar hayatinin oluşması ve daha sonrasında Türkiye'nin demokratikleşme sürecinde bütün farklı toplum kesimlerinin etnik ve mezhep farkı olmadan herkesin vatandaşlık haklarından istifade ettiği bir Türkiye idealimiz var.
►Biz bu süreci 2005'ten itibaren bilinçli bir şekilde özellikle toplumun tüm taleplerini karşılayacak bir perspektiften sürdürdük.
►2013'ten itibaren daha çok ivme kazanan süreçte silahın ve şiddetin tümüyle bırakılması çerçevesinde atılacak adımların konuşulduğu bir süreç. Yeni bir süreç başlıyor şeklinde konuşmak doğru değil.
►Biz bu konudaki ciddiyetimizi ve kararlılığımızı çıkan yasada ortaya koyduk. Yeni hükümetin oluşması sonrasında bu yasanın gerektirdiği bakanlar kurulu kararı alındı ve yasa bir anlamda uygulama çerçevesi kazandı. Bu yönde de yapılacak olan çalışmalar bir takvime bağlandı..
►Ancak 6- 7 Ekim olayları buna darbe vurdu. Çok ciddi bir darbe vurdu ve güven problemi doğurdu. sonrasında bir taraftan iç güvenlik ve kamu düzeni ile tedbirler aldık ve bir taraftan da çözüm sürecini kendi doğasına tekrar döndürüp ve o doğa çerçevesinde netice almaya yöneldik. Ve son günlerde olumlu yönde sinyaller var.
►Artık Türkiye'de siyasi talepler şiddet diliyle ve şiddet eliyle yapılmayacak. Silah bir hak talep etme aracı olmaktan çıkacak.
►Bir daha 6-7 Ekim olayları olmaması için bir her türlü düzeni ve önlemi aldık.
►Halktan gelebilecek talepler bu görüşmeler sırasında ele alınıyor.
►Bizim hükümetimizin iradesi sonra derece açıktır. Bu konuda da Doğu ve Güneydoğu'da da bu güven var. Zaten kamuoyu araştırmaları da çözüm sürecine olan desteğin azalmadığını aksine artığını gösteriyor.
TÜRKİYE'Yİ KİMSE TEHDİT EDEMEZ
- Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti'ne dönük imalı da olsa tehdit cümlesi kuramaz. Bölge halkında tekrar bir güven hissi oluşmaya başladı. Kamu düzeni çerçevesinde adımlar atıldı. Silahların terk edilmesi sanki bazı şartlar yerine getirilirse olacakmış gibi böyle bir şey yok
DİĞER