Benden sonrası tufan!

İkinci Dünya Savaşı'nda Almanya'nın barajlarını vuran İngiltere, operasyona 'Benden sonrası tufan' adını verdi. Bu, Fransa Kralı 15. Louis'in son sözüydü

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 14 Temmuz 2014 Güncelleme 14 Temmuz 2014, 00:00
Benden sonrası tufan!

İÇİNDEKİLER

Yağış durumu ve barajlardaki su seviyesi gündelik konuşmalarımızda sık sık geçiyor. Son yağışların barajlardaki su rezervini ne kadar etkilediğini bile takip ediyoruz. Peki ya barajları asıl işlevi dışında stratejik bir hedef olarak düşünüyor muyuz? İşte çok da uzak olmayan bir tarihte bu düşünülmüştü. İkinci Dünya Savaşı'na damgasını vuran şey tarafların birbirlerine yaptığı hava saldırısı oldu. Savaşın cephede geçen kısmı kadar bombalar da etkiliydi. Stratejik hedefler gibi doğrudan şehirler de bombalardan fazlasıyla üstüne düşeni aldı.

6 BARAJ HEDEF SEÇİLDİ
Almanya'nın muazzam kara gücüne karşı İngiltere'nin tek şansı cephe gerisine hava bombardımanı yapmasıydı. Bunun için de ilk olarak savaşı doğrudan destekleyen araç gereç üreten fabrikalar ve madenler oldu. Çok sayıda uçak ve pilot kaybettiler, ama görüldüler ki bombalanan hedefler onarılıyor, amaca ulaşılamıyordu. Savaşı etkileyecek önemli hedefler Almanya'nın doğusundaydı ve bu hem menzil hem de ülkeyi geçme tehlikesi düşünüldüğünde akılcı değildi. Sonunda İngiltere nispeten yakın ve stratejik bir hedef düşündü: Almanya'nın kuzey batısında yer alan Ruhr Havzası'ndaki barajlar… Bölge, Alman endüstrisinin can damarıydı ve çok kalabalık bir nüfusu barındırıyordu. Bölgedeki barajları vururlarsa hem endüstrinin enerjisini hem de ülkenin dörtte birinin suyunu keseceklerdi. Kağıt üzerinde çok doğru bir plandı ama uygulamada çok zordu. Barajları yıkmak zordu. Türbini altta olduğu için vurulsa da çalışmasını engellemeyecekti. Bölgedeki 6 baraj (Möhne, Eder, Sorpe, Ennepe, Lister, Dieper) içinde öncelikli olarak Möhne, Eder ve Sorpe seçildi. İlk hedef olan Möhne Barajı'nın uzunluğu 30.5 metreydi ve vurma ihtimalleri neredeyse imkansızdı. Gece alçak uçuşla karartma yapılan barajları bulmak, hedefe isabet ettirmek ve yıkmak... Bu üç aşamalı zorluğun yıkmak kısmında uygun bomba yapması için ünlü mühendisi Barnes Neville Barnis'in kapısı çalındı. Barnis aslında gemi inşaat mühendisiydi ama hava taşıtları tasarımı da yapan bir mucitti.

MİSKETLERDEN İLHAM ALDI
Barnis barajları yıkmak için 10 bin pound (1 pound=0,453 kilo) ağırlığındaki bir bombayı 40 bin feet (1 feet=0,30 metre) yükseliğinden atmak gerekir diye hesap yaptı. Çocuğunun kullandığı misketler ona yuvarlanan bomba fikrini verdi. Tüm araştırma, deney ve hazırlık 4 yıl sürdü. Lancaster tipi uçaklar harekat için modifiye edildi. Hava Kuvvetleri bir filoyu, 21 Mart 1943'te 617 numarası vererek bu saldırı için özel yapılandırdı. Bombayı zamanında bırakmak için "Y" şeklinde özel bir gönye dizayn edildi. Gönyenin iki ucu barajın kulelerinin hizasına geldiğinde uçak 18 metre yüksekteyken atılınca varil şeklindeki bomba suyun üstünde taş gibi sekecek, barajın gövdesine çarpınca suyun altına gidip dibe ulaşınca da patlayacaktı. Eğitim uçuşları İngiltere'nin Derbyshire bölgesindeki Derwent Barajı'ndan yapıldı. Bu barajın gölünde gündüz 45-50 metre yükseklikten uçarken sorun olmuyordu ancak gece uçuşunda az kalsın uçaklar göle çakılacaktı. Sonunda uçakların altına aşağısını gösterecek şekilde ışıklar takıldı. İki ışığın huzmesi 150 feet (45,6 metre) yükseklikteki uçuşta birleşiyor ve far gibi aşağıyı aydınlatıyordu. İKİ

ANLAM TAŞIYAN ALAYCI BİR İFADE
Bombanın son haliyle etkisini görmek için Galler'de kullanılmayan Nant-y-Gro Barajı'nda bir uygulama yapıldı. 55 metre uzunluğunda, 9.1 metre derinliğindeki barajın dibinden patlayan bomba 25 metre uzunluğunda bir yıkıma yol açmıştı. Beklediklerinden de başarılı bir sonuçtu bu. Kısacası plan, eğitim, uygulama, bir başka deyişle evdeki hesap buydu. Operasyona bir de slogan buldular: Benden sonrası tufan! Bu söz, Fransa Kralı 15. Louis'nin son sözüydü. Bu kral kötü yönetimiyle ülkeyi karmaşaya sürüklemiş ve ardından da 1789 Fransız Devrimi patlamıştı. Bulunan slogan o yüzden iki anlam taşıyan alaycı bir ifadeydi.

PAROLA ZENCİ
Ve nihayet yıllardır beklenen gün geldi, daha doğrusu gece... O güne kadar nereye saldırılacağı gizli tutulmuştu, bu bilgiye sahip çok az kimse vardı. 16 Mayıs 1943 saat 18:00'de pilotlara o güne kadar bilmedikleri hedefleri verildi:
HEDEF A: Möhne Barajı
HEDEF B: Eder Barajı
HEDEF C: Sorpe Barajı'ydı. Bunlar öncelikli hedeflerdi, başarılı olunursa ikinci düzeydeki hedefler de vardı, yani diğer barajlar. İlk uçak saat 21:29'da havalandı. Hedefler için iki rota çizilmişti, birincisi daha kısa yoldan batı yönünden Hollanda'ya giriyor, diğeri daha uzun yoldan kuzeyden yine Hollanda'ya giriyor ve aynı noktada buluşuluyordu. İlk saldırı birinci rotadan yapılıyordu. İlk saldırıda 3'er uçak 10 dakika aralıklarla olmak üzere toplam 9 uçak havalandı. İlk beş uçak birinci hedef olan Möhne Barajı'nı hedef almıştı.
Ancak beşinci uçak barajı vurdu ve "Nigger" yani "Zenci" diye barajın yıkıldığını haber verdi. (Nigger siyahi insanlar için aşağılayıcı bir tanımlamadır.) Bu beş uçaktan üçü geri dönebildi. Başarılı olan uçağın pilotu 24 yaşındaki genç, iki yıl sonra bir başka hava saldırısında öldü. İlk saldırının diğer dört uçağı ikinci hedef olan Eder Barajı'nı hedef almıştı. Sadece üçüncü uçağın pilotu 22 yaşındaki Avustralyalı barajı vurdu. Bu genç pilot da dört ay sonra öldü. İkinci ve üçüncü saldırıda başarısız olundu.
Sonuç olarak iki baraj istendiği ölçüde yıkıldı, 133 havacıdan 53'ü öldü. Barajların yıkılmasıyla 1294 kişi taşkında boğuldu. Çok sayıda hayvan telef olmuştu. 11 fabrika ve 92 ev yıkıldı. Havzada başta kömür olmak üzere pek çok üretim azaldı veya durdu. Almanya barajlarını 40 günde onardı ve elektrik üretimine devam etti. Asıl etki bölgede tarım yapılamaması oldu. Birleşmiş Milletler Cenevre Sözleşmesi'ne bir madde koyarak savaş esnasında barajlara saldırıyı yasakladı.