Halkbank ile Gezi bağlantılı mı?

Prof.Dr. Cemil Ertem, Halkbank ile Gezi olayının bir bağlantısı içinde olduğunu belirterek; "Bu sürecin devamını yaşıyoruz. Eskiden örtülü diyebileceğimiz bağlantılar artık açıktan görülebiliyor." dedi.

Giriş Tarihi 18 Aralık 2013, 00:00 Güncelleme 18 Aralık 2013, 16:14
Halkbank ile Gezi bağlantılı mı?

İÇİNDEKİLER

Cemil Ertem, Halkbank ile Gezi olayının bir bağlantı içinde olduğunu belirterek; "Bu sürecin devamını yaşıyoruz. Eskiden örtülü diyebileceğimiz bağlantılar artık açıktan görülebiliyor." dedi.

HEDEF HÜKÜMET, HALK BANKASI BEL KEMİĞİ
Aktuel.com.tr'ye konuşan Prof.Dr.Cemil Ertem'le dünkü operasyonları çıkış noktası alarak Yeni Türkiye'nin neden göze battığına değindi."Ekonomi siyasetin yoğunlaşmış halidir" diyen Cemil Ertem, karmaşık görünen olaylara ekonomi-politik perspektiften bir yorum getirdi. "Hedef Hükümet, Halkbank belkemiği" diyen Ertem şöyle konuştu:

"Türkiye yaşanan ekonomik krizle birlikte Doğu'nun en önemli ülkesi haline geldi. Batı karşısında Pasifik ekonomisi yani Güney Kore, Çin gibi ülkeler teknoloji egemenliğini ele geçirip, ekonomik yönden oldukça güçlenmiş durumda; Türkiye de aynı şekilde Avrasya ekonomisi açısından bu bölgede önemli bir güce sahip. Türkiye Osmanlı'dan sonra enerji alanlarını denetleme gücüne sahip. Özellikle Kuzey Irak, Azerbaycan, Türkmenistan ve İran bağlantılı olarak enerji kaynakları açısından Türkiye çok önemli bir noktada. Halkbank ile yapılan iş ortaklığı ile de Türkiye enerji kaynakları açısından önemli bir adım attı. Türkiye'nin yaşanılan krizden yara almadan kurtulması da etkili oldu. Türkiye artık kendisini teknolojik açıdan da geliştirebiliyor. Artık teknolojiyi üretip bunu Orta Doğu ve Afrika'ya da gönderebliiyor. Orta Doğu'da artık serbest ticaret açısından Türkiye önemli bir role sahip. İsrail de bu anlamda Türkiye ile bir anlaşma sağlamak zorunda. Türkiye ayrıca yüzünü sadece Doğu'ya da dönmüyor, aynı zamanda Batı ile de oldukça gelişmiş ilişkiler içerisinde. AB ile ilişkilerimiz de bunun bir kanıtı. Türkiye ekonomisi artık eskiden soyut olarak bilinen Avrasya'nın somut bir hale gelmesinde ve dış politikanın başarılı olmasında etkin olduğundan Dünya ekonomisi içerisinde oldukça önemli bir role sahip."

Türkiye'nin ekonomik gelişimi ve İstanbul'un bu noktadaki önemine değinen Ertem, "Dünyanın finans merkezi Londra'daydı. Londra artık bu uygulamayı kaybediyor. Artık üretim Doğu'ya doğru kayıyor. Balon finans merkezleri ve real finans merkezleri var. Real finans alanları gelişiyor. İslam ekonomisi artık çok daha önemli. İstanbul İslam ekonomisinin önemli bir merkezi. Bu durumda İstanbul'un önemi ekonominin hem hızlı yaygınlaşması, kadim bir uygarlık merkezi olması, bütün yolların en kuzeyden en güneye, en batıdan en doğuya buluştuğu noktada bulunması açısından Türkiye'yi çok önemli bir stratejik noktaya getiriyor" dedi.

HALKBANK İLE GEZİ OLAYLARI İLİŞKİLİ
Halkbank ve Gezi olaylarının bağlantısına değinen Ertem; "Halkbank ile Gezi olayının kesinlikle bir bağlantısı var. Bütün bu süreç 2013 tarihinde başladı. Şimdi de bu sürecin devamını yaşıyoruz. Eskiden örtülü diyebileceğimiz bağlantılar artık açıktan görülebiliyor." dedi.

Seçim öncesi gelişen bu olayların Başbakan'ı ve AK Parti'yi yıpratamayacağını ifade eden Ertem "Bence Başbakan güçlenerek bu durumun içinden çıkacaktır. Bunlar Türkiye'nin geleceğine yönelik operasyonlardır. Türk halkı bu operasyonun gerçek amacının farkına elbette ki varacaktır. AK Parti de kendi içinde yolsuzluk yapanlar varsa, bu iddialar gerçekse mutlaka onları kendi içinden temizleyip yola bu şekilde devam edecektir." şeklinde yorumlamada bulundu.

"Yeni Türkiye'nin yapısından rahatsız olan ülkeler yerine bazı sektör ve bölgeler var desek daha doğru olur. Kriz bazı sektörleri öne çıkartırken geleneksel sektörler bu durumdan zarar görüyor. Özellikle Türkiye'de ,iletişim teknolojisi, ileri teknoloji, gen teknolojisi gelişiyor ve girişim teknolojisi öne çıkıyor. Yeni Türkiye'nin izlediği yol daha dışa açık, daha çok demokrasi isteyen, enerji yollarını doğudan batıya götüren, şeffaflığı ön plana çıktığı bir yol. Bu durumda geleneksel bazı sektörleri rahatsız ediyor." diyen Ertem sözlerini şöyle sürdürdü:
"İsrail gibi geleneksel finans çevreleri, finansal balonları yönetenler bu Yeni Türkiye'den rahatsız oluyor. Aslında ortaya çıkanlar Türkiye'nin 1923 yılında Lozan'da ekonomik denetim açısından birçok alanda bağlantısının kesilmesine karşı kazanılan güçler ve denetimin bu durumdan rahatsız olan ülkelerin tepkisi niteliğinde."

Ertem; "Türkiye daha önce Boğazlar'dan geçişe en fazla kılavuzluk yapmışken, şimdi Marmaray ile ticari egemenliği de ele geçiriyor. Bu durum da Ortadoğu'nun sınırlarının yeniden çizilmesine, küresel ülkelerin rahatsız olmasına neden oluyor. Örneğin Almanya – Rusya enerji hattına bir alternatif geliştiriliyor bu durum iki ülkeyi de belli ölçülerde rahatsız ediyor. İpek yolu ile Trans Sibirya yoluna alternatif geliştiriliyor. Türkiye'nin ekonomideki bu gelişimi, eskiden denetim altına almaya alışık oldukları ülkeden daha farklı bir profil çiziyor. Bu durum da Türkiye'yi kontrol altında tutmak isteyen ülkelerde rahatsızlık yaratıyor. Çözümü de Başbakan'ın özelinde Yeni Türkiye düzenine saldırmayı seçerek buldular, son operasyonlar yumuşak karınlara saldırmayı seçerek gerçekleşti." dedi.