Terörün bitirilmesi için yürütülen çalışmalara da değinen Bakan Yazıcı, Türkiye'nin önünde 30 yıldan buyana bir terör sorunu olduğuna dikkat çekti. Bundan dolayı binlerce insanın şehit olduğu, binlerce ananın babanın gözyaşının aktığını ifade eden Yazıcı, "İstiyoruz ki hiç kimsinin kanı akmasın, hiç kimse ağlamasın. Devletin en önemli görevi vatandaşının mal ve can güvenliğini sağlamaktır. Yaşam hakkını korumaktır. Çünkü bütün haklar yaşam hakkı üzerine bina edilir. Siz insanın yaşama hakkını koruyamazsanız, onun diğer özgürlüklerinden söz etmenin anlamları olabilir mi? Bu anlamda elbette Cumhuriyet hükümetleri ve güvenlik kuvvetlerimiz gerekli mücadeleyi yapmışlardır. Ama bitmemiş, bitmemiş, bitmedi. Bunun iç ve dış destekçileri var. Bulunduğumuz coğrafya itibariyle Türkiye'nin daha da güçlenmesini istemeyenler var. Bunu bitirmeliyiz. Elbette bunu bitirmeyiz derken bunun aşamaları var. Milli Birlik Ve Kardeşlik Projesi dedik, şimdi de bunun bir alt başlığı çözüm süreci diyoruz." ifadelerini kullandı.
Süreç içerinde teröristlerin yurt dışına çıkması ve silah bırakmasının olduğuna değinen Yazıcı, sözlerine şöyle devam etti: "Adamlar çıkıp gidecek. Şimdi burada şu sorunun bir anlamı var mı; ne karşılığında çıkıyorlar? Çıksın gitsin. 'Durun gitmeyin bunu mu tartışalım' diyelim, böyle mi diyelim. Çıksın. Senin canını tehlikeyi düşürmüş, nereden temin ettiyse temin ettiği tüfekle vatandaşının hayatını tehlike altında tutan kişi ya da kişilerle konuşma olur mu? Öncelik bunların çıkması ve silahı bırakması."
Önemli olanın varılmak istenen hedef olduğuna vurgu yapan Bakan Yazıcı, "Dolayısıyla bu süreçte varmak istediğimiz noktayı gözetmek suretiyle, oraya doğru giderken olup bitenler, o konuyla alakalı ifade edilen sözcükler incitici olabilir. Tolerans sözcüğü itibariyle hazmı güç de olabilir. Ama oralara takılmayalım. Esas büyük hedefe odaklanalım. Türkiye'nin terörden arındırılmış, oturup konuşabileceği bir zemine kavuşmuş olması. O hedef önemli olan ve öyle bir Türkiye'yi hiç kimse tutamaz. Ve o zaman elbetti ki bizim dış ticaretimiz çok daha üst seviyelere ulaşır. Konuya bu perspektiften baktığımız zaman Türkiye açısından ne denli önemli olduğunu idrak içerisinde olmalıyız." dedi.
Türk milletinin hassasiyeti neyse onu taşıyan insanlar olduklarını belirten Yazıcı, kırmızı çizgilerini her zaman ve zeminde söylediklerine işaret etti. 'Tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan' dediklerini dile getiren Yazıcı, sözlerini şöyle tamamladı: "Milletin emanetçileri olarak, milletimizin yüzüne bakamayacağımız, ya da milletimizin yüzünü kızartacak hiçbir şeyin içerisinde olmadık, olmayız. Hiç kimse ile başka bir hesabımız olmaz. Böyle bir yürüyüşümüz var. Bu yürüyüşün Türkiye açısından çok kıymetli sonuçları olacağını düşünüyorum."
Konuşmaların ardından Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacısalihoğlu ve Meclis Başkanı Ali Osman Ulusoy, günün anısına Bakan Yazıcı'ya plaket takdim etti. Daha sonra da Bakan Yazıcı, vergi ve ihracat rekortmenlerine ödüllerini verdi.
Törene Bakan Hayati Yazıcı'nın yanı sıra Trabzon Valisi Recep Kızılcık, Rize Valisi Nurullah Çakır, Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu'nun da aralarında bulunduğu davetliler ve işadamları katıldı.
