Mayamız sağlam!

Dil ve tarih tezi oluşturmak isteyen genç Türkiye Cumhuriyeti, Tahsin Mayatepek'ten destek aldı. Raporlarda Mayalar'la akrabalığın şifreleri vardı

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 19 Aralık 2012 Güncelleme 19 Aralık 2012, 00:00
Mayamız sağlam!

İÇİNDEKİLER

Tahsin Mayatepek'in gönderdiği raporlar ve yazışmalarda Colonel, yani Albay olarak bahsedilen James Churchward'ın yazdıkları bilimsel kaynak olarak verilmektedir. Ancak bu bilgiler süzgeçten geçmekte, Genel Sekreter Necmi Dilmen hem Tahsin Bey'in yazdıklarına hem de Churchward'ın bilgilerine dair haklı eleştiriler yöneltip, sorular sormaktadır. Öyleyse öncelikle 'Esrarengiz albayı' tanımak ve kitaplarında yazdıklarından bahsetmek gerekiyor.

MUCİT ALBAY
Eskilerin bir lafı vardır: Başımıza icat çıkarma... James Churchward (1851-1936) sadece mühendis albay değil, illüstrasyonlarını da kendi çizdiği balıkçılık kitapları yazarı ve önemli bir mucitti. Amerikan Patent Enstitüsü'nden verilmiş 31 patentli mühendislik icadı vardı. Buluşlarının çoğu demiryolları üzerineydi. Ama ilgisi ve merakı daha da genişti. Otomobile binmeyi kolaylaştıran açılır basamak bu icatlardan birisiydi. İnsanlık tarihi üzerine yazdığı bazı kitaplarla da etkileri bugüne kadar süren, tabiri caizse bir 'icat' çıkarmıştı. Tahsin Bey'in bahsettiği ve sonra da yolladığı bu kitaplar, aceleyle ve hızlı olması için çok sayıda kişiyi de görevlendirerek bugünkü ismiyle Türk Dil Kurumu tarafından Türkçe'ye çevrilmişti. Bu kitaplar; "Mu Çocukları", "Mu'nun Mukaddes Sembolleri", "Kaybolmuş Mu Kıtası", "Kozmik Kuvvetler- 1" ve "Kozmik Kuvvetler-2"dir. Neydi bu Mu Kıtası ve bizi Mayalar ile nasıl akraba çıkarıyordu? James Churchward, bir masondu. Ağabeyi Albert Churchward da "Hür Masonluğun Kökeni ve Evrimi" adlı bir kitap yazacak kadar büyük bir mason üstadıydı.

DİLLER GÜNEŞTEN GELİR
Masonluk demişken bir açıklama yapalım: Bir insanın mason olduğunun söylenmesi sadece bir olguyu aktarmaktır. Yarı-gizli bir örgütlenmeden ve bâtıni (ezoterik) öğretilerden hoşlanmadığım bir gerçektir. Ancak, hoşlanmadığımdan dolayı değil, o kişinin gücünü, kültürünü ve duruşunu vurgulamak için kullanıyorum. Masonluk, özellikle geçmişte önemli bir güç unsuru olmuştur. Bunu yadsımak da tarihi, gerçekleri çarpıtmak ve gözden kaçırmaya çalışmaktır. Tarihi sadece masonluk üzerinden okumak da, olup bitenleri komplo gibi görmek de yanlıştır. Tarih, münferit bir olguya indirgenemez. Ne hakaret ne de övgü, sadece önemli sonuçlar doğuran bir niteliğin belirtilmesidir. Üstelik de burada çok daha önem kazanıyor. Churchward'ın bütün yazdıklarında masonluğun içerik yani sadece belli bir grubun mensuplarının bildiği, dışarıya söylenmeyen sırlardan oluşan öğretisi çok belirleyici olmuştur. Churchward, hiç bilinmeyen bir kıtadan bahsediyor ve insanlık tarihinde bilinenlerin tam aksine iddialarda bulunuyordu.

İŞTE O ÖNEMLİ TEZ
Mucit Churchward'ın kendi kaleminden tezini kısaca aktaralım: "Mu ülkesi, Pasifik'te, Amerika ile Asya arasında geniş bir ülkeydi. Merkezi de, az çok Ekvator'un güneyinde bulunuyordu. Kuşbakışı, hâlâ su sathının üstünde kalabilmiş olana isnat ettirirsek, bu mesafe doğudan batıya 6000 mil ve kuzeyden güneye 3000 mil olacaktır. Pasifik'in üstüne dağılmış kayalık adalar, tek veya grup halinde, önceden Mu ülkesinin parçalarıydılar. 12 bin yıl kadar önce, tufan doğuran depremler, Mu'yu parçaladı. Mu; Pasifik'e batarak, geniş bir medeniyet ve 60 milyon halk için sudan büyük bir mezar oldu." Churchward bu iddiasına dair arkeolojiden, kutsal kitaplara kadar kendince kanıtlar sunuyor ve devam ediyor: "Mısır, Babil ve Hint uygarlıkları da Mu'nun çocuklarıydı. Mu yok olunca bu uygarlıklar da yıkılmışlardır."



TAYFUN ER