Osmanlı Devleti'nin 34. hükümdarı ve 113. İslam halifesi Sultan II. Abdülhamid Han, Osmanlı Devleti'nin en çok merak edilen ve araştırılan sultanı oldu. Abdülhamid Han, 33 yıllık hükümdarlığı boyunca Osmanlı İmparatorluğu topraklarına birçok hizmette bulunmuş, devlet ve hilafet mührünü abdestsiz basmayacak kadar dindar bir yaşam sürmüştü. Cenaze merasimi sırasında halk, "Babamız! Bizi bırakıp nereye gidiyorsun?" diye Sultan Abdülhamid Han'ın ardından feryat etmişlerdi. İşte II. Abdulhamid hakkında ilk kez duyacağınız o bilgiler...
KÜÇÜK YAŞTA ANNESİNİ KAYBETTİ
Sultan Abdülmecid'in oğlu olan Abdülhamid, 21 Eylül 1842 tarihinde dünyaya geldi. Dönemin şairlerinden Tali Sultan, Abdülhamid'in doğumunu şu dizelerle müjdelemişti:
"Kıldı tevellüd müjde kim şehzademiz Abdülhamid
Fer verdi geldi âleme şehzademiz Abdülhamid"
Henüz 11 yaşındayken annesi Tirimüjgan Sultan'ı kaybetmişti. Bu vefatın ardından bakımını, Abdülmecid'in çocuksuz eşi Piristû Kadın Efendi üstlendi. Piristû Kadın Efendi, Abdülhamid'i kendi çocuğu gibi büyüttü.
ÇOK YÖNLÜ YETİŞTİRİLDİ
1861 yılında babası Abdülmecid'in vefatının ardından yerine amcası Abdülaziz geçti. Bu gelişmeyle ağabeyi Şehzade Murad veliahtlığa, kendisi ise tahtın ikinci varisliğine yükseldi.
Sultan Abdülaziz, diğer şehzadelerle birlikte Abdülhamid'in eğitimiyle de yakından ilgilendi. Abdülhamid, çok yönlü yetiştirilen şehzadelerden biriydi. Çeşitli hocalardan Farsça, Arapça ve Fransızca gibi dil eğitiminin yanında, iki İtalyan eğitimciden musiki dersleri de aldı.
TAHTA GEÇECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORDU
Saraydan ayrılarak Maslak'taki köşkü ve Kâğıthane'deki çiftliğinde ailesiyle birlikte kendi halinde bir hayat yaşamaya başlayan Abdülhamid, diğer şehzadeler borç içindeyken tutumlu özelliğiyle çiftlik ve borsa işlerinden hatırı sayılır bir servet elde etti.
Tahta geçeceğini düşünmediği için kendisini hayata hazırlayan Şehzade Abdülhamid, çiftlik, banka, borsa, dünya piyasaları konusunda ileride çok işine yarayacak konularda önemli birikime sahip oldu.