Hem Ezel'de hem Polat'ta bir 'adaletin tesisi' meselesi var. Ama farklı üsluplarla. Her iki dizi karakteri de kaybetmeyi sevmiyor. Her ikisi de ekonomik açıdan yüksek standartlara sahip. Her ikisi de şahane arabalara biniyor, müthiş evlerde yaşıyor.
Hem Ezel'de hem Polat'ta bir 'adaletin tesisi' meselesi var. Ama farklı üsluplarla. Her iki dizi karakteri de kaybetmeyi sevmiyor. Her ikisi de ekonomik açıdan yüksek standartlara sahip. Her ikisi de şahane arabalara biniyor, müthiş evlerde yaşıyor.
İki karakter arasındaki en önemli fark, Polat'ın son derece sert ve politik, Ezel’in ise yaşadığı dünyanın sert kurallarına rağmen son derece romantik olması.
Türkiye’de izleyicinin ilgisini çekebilmek, hatta daha da ileri geçip kendine has, milyonları aşan bir hayran kitlesi edinebilmek öyle magazinel tartışmalarda bahsedildiği kadar kolay değil. Bunu başarabilmenin bir formülü yok, hele televizyonda böyle bir “iş” ortaya koymanın yahut bu gibi bir başarı elde etmenin hiçbir şekilde garantisi yok. Zira televizyon izleyicisi için, herhangi bir dizinin kendisini ne kadar ilgilendirdiği, kendisinin ekranda ne derece temsil edildiği ile alakalı biraz da...