Evlere nazar değmesin diye nal çakmak, iğde dalı asmak. Fal baktırmak. Türbelere mum dikmek, bez bağlamak. Nazar boncuğu takmak. Bu boncuğu takmanın hiçbir faydası yoktur. Nazar boncuğu takmak günahtır. Bunun nazarı gidereceğine inanmak ise ’a ortak koşmaktır. Hıdırıllezde ev sahibi olmak için çamurdan ev yapmak. Baykuşun ötmesinden kötü manalar çıkarmak. Türbelerde tavuk kesmek. Çocuk bacakları arasından baktığı zaman eve misafir gelecek demek. Yoldan tavşan geçti diye geri dönmek. Kedi ve köpeğin yolda yürüyen bir kişinin önünden geçmesi uğursuzlukmuş. Onüç rakamının uğursuz sayılması. Salı günü işe başlamak veya yola çıkmak uğursuzlukmuş. Perşembe çamaşır yıkanırsa zengin olunur. Salı günü yeni elbise giyilirse yanar. Çarşamba günü süt içmek, ev satın almak iyi değildir. Cumartesi çamaşır yıkamak uğursuzluk getirir. Arife günü dikiş dikmek günahtır ve dikiş diken kadının ölmüş çocuğu varsa onun derilerini diker. Cenaze çıkan odada 40 gün ışık yakılırsa, ölünün ruhu geldiği zaman karanlıkta kalmaz evini ve odasını daha çabuk bulurmuş. Akşam ve yatsı ezanları okunurken köpek ulursa o civarda biri ölür. Tavşan, tilki ve kara kedi yolu keserse uğursuzluk gelir. Cuma günü ezan okuyan müezzine kızın baş örtüsü veya mendili sallatılırsa nasibi çıkar. Gelin olanın duvağı evde kalmış kızın başında çözülürse bahtı açılır. Gelin olanın duvağı evde kalmış kızın başında çözülürse bahtı açılır. Misafirin ardından ev süpürmek iyi değildir. Zifaf gecesi gelin ve damat sabunla yıkanırsa sabun acı olduğundan aralarına acı ve ayrılık girer. Cenaze yıkanırken teneşirin altına dökülen su bir şişeye konup habersiz sarhoşa içirilirse içkiyi bırakır. Çocuğu yaşamayan kadın yeniden doğum yaptığında 40 evden topladığı parçalarla gömlek dikip çocuğuna giydirirse çocuğu yaşar ve ömrü uzun olur. Çocuk sünnet olurken annesi oklava sallarsa sünnet acısız ve kolay olurmuş. Çocuğun göbeği cami duvarına veya avlusuna gömülürse dindar, ahıra gömülürse malcı olurmuş.Ayrıca suya atılırsa huyu temiz, evin içinde bir yere gömülürse gözü dışarda olmazmış. Bir evden ölü çıkarsa o evdeki su kapları boşaltılır. Eğer boşaltılmazsa Azrail suları ellediği için biri gene ölebilir. Otururken bacak sallanırsa alacaklı kapıya gelirmiş. İnsan vefat eder etmez ayakkabılarını kapının önüne koymak. Ateşin üzerinden atlanırsa evi olurmuş. Gelin eve girerken testi kırmak. Dilek tutulup havuzlara para atmak. Kısmetin açılması için yeni kesilmiş söğüt dallarıyla yoldan geçenlerin kafalarına vurmak. Ay ve güneş tutulduğu zaman teneke çalmak. Avuç kaşınırsa kendisine para gelecekmiş. Kurşun döktürmek. Bıçağı birbirine verirken bıçağa tükürmek. Gece ev süpürmek fakirlik getirir. Bazı günleri uğursuz saymak. Salı günleri sallanır gibi. İki bayram arasında nikah yapmamak. Çocuğun göbeği düştüğünde eve gömülmesi gerekirmiş ki büyüyünce eve bağlı olsun. Taşı başka bir şey üzerinde gezdirip eğer taş bu şeye yapışırsa dilediğim şey olacak diye inanmak. Köpeğin havlamasından mana çıkarmak. Merdiven altından geçmemek. Kuşun ötmesinden, geçmesinden, inmesinden iyilik ve kötülük beklemek. Ayın onüçüncü günü uğursuzmuş. Evin içinde terlik ters olarak bulunursa o evden ölü çıkar. Baykuş bacaya konarsa o evden ölü çıkar. Evde bardak, tabak gibi bir şeyin kırılmasıyla bunun bir şeye sebep olacağını sanmak. Birinin başına bir iş geldiği zaman bu işin kendine gelmemesi için kulağını çekip masaya veya başka bir şeyin üzerine vurmak. Dört yapraklı yonca uğur getirirmiş. Kurbanın kanını alnının ortasına sürmek. Para gelmesi isteniyorsa elindeki paraları çıkın yapıp gül ağacına asmak. Gece aynaya bakmak veya tırnak kesmek uğursuzlukmuş. Yatağının üstüne kimseyi oturtturmamak.