Ak Parti hükümetinin başlattığı barış süreci meyvelerini vermeye başladı. Kararlılıkla yürütülen süreç kapsamında PKK, Mayıs'ın ilk haftasında çekileceğini açıkladı. Peki buralara nasıl geldik? Çok değil, 2013'ün ilk günlerinde barış süreciyle ilgili ilk ciddi gelişmeler gündeme düştü. Hükümet, devletin barış adına PKK Lideri Abdullah Öcalan'la görüştüğünü açıkladı. Bu açıklamanın ardından BDP-İmralı görüşmeleri gündeme geldi. Uzun süre, İmralı'da Öcalan'la görüşecek olan BDP'li isimler tartılşıldı. Çok geçmeden isimler üzerinde mutabakat sağlandı ve Altan Tan, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder'den oluşan 1. BDP Heyeti İmralı'ya ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Bu süreçte, BDP'den İmralı'ya 5 heyet gitti. Bu görüşmelerin hemen hepsinin olumlu geçtiğini söylemek yanlış olmaz. Öcalan'ın Kandil'e ve Avrupa'ya gönderdiği mektuplar oldu. Hükümetin kararlı duruşu, barış sürecinin tam anlamıyla ilerleyebilmesinde kritik trol oynadı. Geniş katılımlı bir barış süreci isteyen Başbakan Tayyip Erdoğan hükümeti, sanatçılardan, gazetecilerden ve kanaat önderlerinden oluşan 'Akil İnsanlar Komisyonu'nu kurdu. Bu komisyon, bölgelerde halkla kucaklaştı, süreci anlattı. Yapılan görüşmeler, hükümetin attığı kritik adımlar ve barış özlemi. Türkiye, terörden, çatışmadan sıyrılıp barış ortamına yürüyebilecek miydi? Bugün beklenen açıklama geldi... PKK'nın 2 numaralı ismi Murat Karayılan, örgütün Mayıs ayının ilk haftasında Türkiye'den çekileceğini duyurdu. Bu, barış sürecinde ilk kritik eşiğin başarıyla sonuçlandığının en açık göstergesi. Şimdi Türkiye'nin, tıpkı Başbakan Tayyip Erdoğan'ın söylediği gibi, hiçbir şekilde provokasyona kapılmadan tam yol ileri gitmesi gerekiyor. Bugün, Türkiye'nin geleceği için tarihi bir gün...