Spor yazarları Beşiktaş - Trabzonspor maçını değerlendirdi

Spor Toto Süper Lig'de 16. hafta karşılaşmasında İstanbul'da oynanan maçta Beşiktaş ile Trabzonspor 2-2'lik skorla berabere kaldı. Nefes kesen mücadele ile ilgili spor yazarları yorumlarını köşelerinde kaleme aldı.

Takvim.com.tr

Giriş Tarihi: 17 Aralık 2018 09:40 Güncelleme Tarihi: 17 Aralık 2018 09:54

Turgay Demir: Quaresma çıkınca!
Muhteşem bir maç izledik, açıkçası beklentimiz de bu yöndeydi.
Dört güzel gol, kaçan 10'a yakın pozisyon, VAR'a takılan bir gol ki, karar burada doğruydu… İlk yarıda Beşiktaş, Şenol hocanın Quaresma fantazisi nedeniyle dengesiz bir onbirle çıktı sahaya.
Dorukhan savunmanın sağına çekildiği anda orta sahada enerji düşük kalacaktı, öyle de oldu.
Şenol hoca, Abdülkadir'e çözüm olarak Medel'i de ortadan geriye çekince Trabzonspor oyuna hakim olurken, Beşiktaş savunmada boydan kısa kaldı.

İlk gol bu hata sebebiyle geldi.
İkinci golü kısaca anlatalım; muhteşem bir vuruş!
İkinci yarıya Beşiktaş, Gökhan ve Caner'i alıp Necip-Quaresma ikilisini çıkarınca sahadaki görüntü değişti.
Dorukan orta sahaya geçince bu bölgenin hakimi Kartal oldu.
Dorukhan müthiş oynadı, iki gol attı, biri VAR'a takıldı.
Takım, Quaresma baskısından kurtulunca kenetlendi ve harika oynamaya başladılar.
Adem kaçırdı, Güven vuramadı, Vida vurdu Uğurcan müthiş kurtardı derken baskı artıyor, ikinci gol geldi geliyordu.
Güven çıktı, Mustafa Pektemek girdi ve ceza sahasındaki karambolde kafasını kullanıp maçın sonucunu belirledi.

Bu maçtan alınacak çok ders var. Birincisi Quaresma bu takımı bozuyor, artık bu gerçekle yüzleşmek gerek.
İkincisi, elinizde gerçek bir sağ bek varken devşirme fantazisine girmeye gerek yok.
Maçın kahramanları Beşiktaş adına Dorukhan, Gökhan ve Caner oldular. Her iki takım kalecisi de müthiş iki kurtarışla ön plana çıktılar.
Sonuç olarak her iki devreyi paylaşan takımlar, puanları da paylaştılar ve ortaya adil bir sonuç çıktı.

Fatih Doğan: Sadece futbol kazandı / Sabah
Beşiktaş-Trabzonspor derbisi, doyurucu, alkışı hakeden müthiş bir futbol şölenine sahne oldu. Ünal Karaman sık sık Rodallega ile Abdülkadir'in yerini değiştirerek, Beşiktaş defansının dengesini bozmaya çalıştı. Abdülkadir'in hızı ile tekniğinin üzerine yapılan plan tutunca ve Necip'i stoperde zorlayınca Güneş'in hamlesi geldi.

Güneş kısa ve hızlı Medel'i stopere çekerek, Necip'i sağa aldı. Trabzonspor'un koridorunu kapattı. Sosa, ilk yarıda Trabzonspor'un oyun liderliğini üstlenirken, Beşiktaş benzer bir liderden yoksun kaldı. Maçın temposu ve kalitesi üst seviyedeydi. İlk yarının uzatmalarında Rodallega'nın golü, oyun planını bozdu.

İkinci yarı Şenol Güneş'in Quaresma ve Necip'i çıkararak, Gökhan ve Caner'i sokması doğru hamlelerdi. Beşiktaş, Dorukhan'a önde daha geniş bir oyun alanı imkanı sundu. 47'deki Nwakaeme'nin erken golüne rağmen Beşiktaş'ın, sahanın en iyisi Dorukhan'ın önderliğinde beklenen karakteri ortaya koyduğunu söyleyebiliriz. Beşiktaş'ın ofsayt gerekteçiyle iptal edilen golü iyileşen oyununun ödülü gibiydi. Beşiktaş'ta Güven'in iyi niyetine rağmen golcü yokluğunun net hissedildiği bir 97 dakika yaşadık.

Özellikle Ljajic, Vida ve Caner'in net pozisyonlarında kaleci Uğurcan, yaptığı kurtarışlarla maçın adamlığına soyundu. Genç kaleci, alkışlarla tebrik edilmeyi haketti. Kendi evinde Trabzon'la berabere kalmak Beşiktaş ve Şenol Güneş'e ağır olsa da iki takım da (Trabzon'da bazı oyuncuların zamandan çalma gayreti ve Umut Meler'in buna uyması hariç) alkışlanacak bir oyun ortaya koydu.

Zeki Uzundurukan: Hakem baskıdan etkilendi
İki takım da hızlı bir futbol ortaya koydu.
Trabzonspor, sanki evinde oynuyormuşçasına rahattı.
Öylesine etkili ve süratli hücumlar geliştirdiler ki... Pereira'nın ve Nwakaeme'nin direkten dönen şutlarını da unutmayalım.
Özellikle Nwakaeme boş kale yerine topu üst direğe nişanladı.
İlk 25 dakika Trabzonspor etkiliydi.
Sonraki 10 dakikada Beşiktaş büyük bir baskı kurdu rakip kalede.
Adriano'nun şutunu Uğurcan iyi çeldi. İlk yarının son bölümünde Trabzonspor topu Beşiktaş'a bırakıp kalesini savundu ve ani kontrataklarla gol aradı.

Trabzonspor maçlarında hep yıldızlaşan Atiba, dün de gollük atakları kesti. Yine 2 kişilik oynadı.
Tam ilk yarı golsüz bitecek derken Trabzonspor'un golü geldi.
Bordo-mavililer sanat eseri bir gol attı. Medel'in pozisyon hatasını Rodallega affetmedi.
Rodallega'nın topa hükmedişi ve Karius'a çalımı da usta işiydi.
Kaptan Sosa'nın asisti ise jeneriklikti. İlk yarıda daha iyi oynayan Trabzonspor golü de buldu. Şenol Güneş, kanatları daha iyi kullanmak için ikinci yarıya Gökhan Gönül ve Caner Erkin'i sahaya sürerek başladı.
Ama Nwakaeme olağanüstü bir golle Trabzonspor'u rahatlattı.
Bu golde de Onazi'nin payı çok büyüktü...

Ardından Yusuf Yazıcı'dan uzun menzilli bir İbrahimoviç vuruşu geldi ve Karius ağlara gitmek üzere olan şutu çok iyi çıkardı.
Beşiktaş, 2 farklı geriye düştükten sonra Ljajic ile net bir pozisyonu kaçırdı. Trabzonspor 2 farkla önde olmasına rağmen geriye yaslanmadan hızlı hücumlarına Ve cesur futboluna devam etti. Dorukhan-Onazi'nin mücadelesinde Onazi'nin kendi kalesine attığı gol, Beşiktaş'ın maça tutunmasını sağladı.

Caner farkı işte. Ceza sahasına çok etkili ortalar kesti Caner... Sosa'nın sakatlanıp çıkması, Trabzonspor adına büyük şanssızlıktı. Dorukhan'ın golünde VAR devreye girip ofsaytı belirledi.Hakem Umut Meler kötü yönetim gösterdi. Beşiktaş'ın ikinci golünden önce faul yoktu ama hakem verdi. Rodallega'nın penaltısını vermeyen ve Amiri'nin ayağına taban giren Adriano'yu atmayan Meler, tribünlerin baskısından olumsuz etkilendi. Puanı Beşiktaş tribünleri aldı.

Murat Özbostan: Beşiktaş fazla dağınık / Sabah
Muhteşem bir 100 dakika oldu.. Galatasaray-Fenerbahçe derbisinden beri futbolu unutmuştuk, uzun zamandır kısır tartışmalar içinde boğuluyorduk.
Futbol konuşmak pek mümkün olmuyordu. Dün akşamki maç adeta ilaç oldu. Bu yüzden iki takıma da öncelikle teşekkür etmek lazım.. Trabzonspor üzüldü, Beşiktaş ise buruk bir sevinç yaşadı..

Beşiktaş'ta Şenol hoca hatalı bir 11'le başladı. Eğer Gökhan ve Caner oynayabilecek durumdaysa, bu takımda 11'de yer almaları gerekirdi.. Nitekim Şenol hoca da bu hatadan dönüp değişiklikleri yaptı. Maçın da kaderi burada değişti. Beşiktaş'ın sıkıntıları çok.. Necip istenileni veremiyor.. Quaresma, Malmö maçında kalmış.. Sürekli top kaybetti.. Lens mücadele ediyor ama bal yapmayan arı gibi..

Genç Güven'in fizik gücü zayıf ve rakibi tehdit edemiyor.. Rakipler için korkutucu değil. Kalede Karius her an hata yapmaya müsait. Bir bakıyorsunuz müthiş bir kurtarış yapıyor, bir bakıyorsunuz basit bir hata yapıyor.. İstikrarsız. Ve defans... Siz siz olun Pepe'yi yollamayın. Son görüşmeler bugün yapılacak.

Kalitesiyle, tecrübesiyle, hücuma katkısıyla bu takımın en önemli isimlerinden hâlâ. O da giderse vay bu savunmanın haline... Beşiktaş çok dağınık...
İkinci yarı maç 2-0'a gelene kadar reaksiyon veremediler. İlk yarı boş bir bardak gibiydi, hiçbir şey yoktu. Gelelim Trabzonspor'a... Belki istediği skoru alamadı ama mükemmel oynadı. Özellikle ilk yarı topu ayağında tuttukları dönemde Beşiktaş'tan çok daha bilinçli ve derli toplu gözüktüler. Bu sonucun kazananı ise önce Başakşehir, sonra da Malatyaspor oldu..

Hami Mandıralı: Yenemiyorsan yenilmeyeceksin / Takvim
Öncelikle dünkü derbinin hakemi Halil Umut Meler maçın ağırlığını kaldıramadı... Özellikle Trabzonspor aleyhine verdiği faullerle maçın gidişatına büyük etkide bulundu. Oyuna gelecek olursak da her iki takımı da ortaya koyduğu futboldan ötürü tebrik etmek gerekir. Trabzonspor maça coşkulu başladı ve Abdülkadir'in önderliğinde Beşiktaş'a ilk yarıda zor anlar yaşattı.
Rodallega ve Nwakaeme ile 2-0'ı bulan Trabzonspor ikinci yarıda ise oyunu sahasında kabul edince Beşiktaş maça ortak oldu. Hakemin hatalı kararları da oyunun temposunu Beşiktaş lehine çevirdi.

7 DAKİKA FAZLAYDI
Dün akşamki derbi maçla ilgili dikkat çeken bir şey de hakemin verdiği 7 dakikalık uzatmaydı.
Bu 7 dakika nerede ve nasıl geçti anlatılması gerek. Bordo- Mavililer adına üzücü olan nokta duraklamalarda yenilen golle 3 puanı kaçmasıydı.
Ancak her şeye rağmen futbolda da şöyle de bir klişe vardır; "Büyük maçları kazanamıyorsan kaybetmeyeceksin" bu da ayrı bir bakış açısı.

MAÇIN EN İYİSİ ABDÜLKADİR
Sahada basmadık yer bırakmadı.

MAÇIN EN KÖTÜSÜ HAKEM
Verdiği kararlar tartışma yarattı.

Olcay Çakır: VAR'ın azı karar mı?
İstanbul deplasmanlarına gelirken "favori" olmayı özlemişti Trabzonspor taraftarları. Şu an yaşanan durum tam olarak bu.
Dün sahaya geçmiş üç maçını kazanmanın özgüveni ve kamuoyunda da oynadığı pozitif futbolun haklı övgülerini alarak çıktı Trabzonspor.
Kazanabilirdi, kaybedebilirdi de...
Öne geçtiği, farkı artırdığı bir karşılaşmada saha içi, kenar ve hakem yönetimlerine bağlanabilecek silsile hatalarla bir puana razı gelindi.

Bugün Trabzon'a bir puanla dönerken "üzüntü" hakim duygu ise Trabzonspor takımı, camiasına sezon sonunda önemli şeyler yaşatmak zorunda artık. Bunun içinde nokta transferlerin çalışması mutlak surette yapılıyor olmalı.
Dün gece Trabzonspor en etkili olduğu sağ kanat organizasyonlarına müsaade etmeyen bir Beşiktaş takımı ile karşılaştı. Bu durum geçmiş üç maçın Şenol Güneş ve ekibi tarafından doğru analiz edildiğini düşündürdü. Oyuna hızlı başlayan taraf Trabzonspor'du.
Ancak zaman ilerledikçe oyunun hakimi Beşiktaş takımı oldu.

Golleri ve pozisyonları Trabzonspor buluyor ve fakat baskı yemeye, topu uzun ve panikli oynamaya da devam ediliyordu. Caner ve Gökhan Gönül hamlesi ise maçın kaderini tamamen değiştiren unsurlardı. Bu iki oyuncu adeta geçmiş performanslarını hatırlatırcasına etkili işlere imza attılar takımları adına.
Trabzon'da ise 2-0'ı saha içinden ve kenardan yönetememenin şaşkınlığı, ısrarla uzun toplarla çıkma ve panik görüntüsüne Sosa'nın da sakatlanıp çıkışı eklenince bu sonuç kaçınılmaz oldu. Ayrıca maçı güzel götürdüğünü düşündüren Halil Umut Meler'in Medel'in Rodallega'ya ceza sahası içinde hareketini görmeyişi ve VAR'ın yokluğu düşündürücüydü.
Tıpkı Adriano'nun gözler önünde sert darbesini görmeyişi gibi.
VAR'a rağmen yokluk genç hakeme yakışmadı!

Sinan Vardar: Harikasınız gençler
Şenol Güneş rakip Trabzonspor, karşısındaki teknik direktör de yıllarca omuz omuza çalıştığı Ünal Karaman olunca kanımca çok değişik duygularla sahaya çıkmıştır.
İlk 15 dakika Trabzonspor çok baskılı oynadı. Beşiktaş ardından oyunda dengeyi hatta baskıyı kurdu ama Siyah-Beyazlı takımın maçın son dakikasında Necip ve Medel'in ardı ardına yaptığı kademe hatası sonucu golü kalesinde görmesi, akıl alacak gibi değildi.

İkinci devre Güneş, ikinci yarıya Caner ve Gökhan'ı oyuna alarak oyunu kanatlara yayarak Trabzonspor'a karşı müthiş bir baskı uyguladı ama yine kalesinde golü gören takımdı.
Özellikle Caner; sol ortalarıyla Trabzonspor'un uzun süre başını döndürdü.
Sahada basmadık yer bırakmayan Dorukhan'ın baş rolde olduğu Onazi'nin golüyle Beşiktaş'ın taraftarıyla birlikte yürekli futbolunu izledik.
Beşiktaş'ın dezavantajı Ljajic'in oyunda olmamasıydı.

Onun dışında galibiyeti hak eden bir Beşiktaş vardı sahada.
Mustafa Pektemek'in maçın son anlarında 4 Trabzonsporlu'nun arasında harika bir zamanlamayla güzel bir gol kaydetmesi alkışa değerdi.
Beşiktaş dün kazanamadı, kazanma isteğiyle taraftarın gönlünü aldı.
Tabii her iki teknik direktörü de cesaretinden dolayı tebrik etmek gerekir.

Dün belki mücadele beraberlikle bitti ama kazanan Türk Futbolu oldu.
Doğrusu Dorukhan bu gidişle yılın transferi olacak gibi...
Dorukhan'ın yanı sıra Güven, Uğurcan, Abdülkadir, Yusuf ve Batuhan gibi gençlerin mücadelesi harikaydı.
Milli takımımız harika bir kaleci kazanıyor; bravo Uğurcan...
Bu gençlere güvenin. Bravo harikasınız gençler...