Merih Demiral kimdir, gerçekte hangi takımı tutuyor? Asgari ücretten, futbolun yıldızlığına...

A Milli Futbol Takımımız uzun bir süreden sonra ilk kez bir turnuvaya giderek tüm Türkiye'yi gururlandırdı. Genç bir kadroyla yola çıkan Şenol Güneş ve oyuncuları büyük bir başarıya imza attı. EURO 2020 biletini alan Milli Takımımız en çok konuşulan isimlerden biri 21 yaşındaki Merih Demiral oldu. Sosyal medyada Çağlar Söyüncü ile hakkında 'Türk Duvarı' yorumları yapılan Merih Demiral hikayesiyle gençlere örnek teşkil eden bir isim. 2012 yılında annesi Fatma Demiral'ı kaybeden, Fenerbahçe'nin asgari ücret teklifini kabul etmeyen ve uzun süre Sporting Lizbon ile Alcanenense arasında mekik dokuyan Merih Demiral hakkındaki bu gerçekler sizi çok şaşırtacak.

Takvim.com.tr

Giriş Tarihi: 15 Kasım 2019 09:43 Güncelleme Tarihi: 20 Ocak 2020 14:49

Bu paylaşım Merih Demiral'ın EURO 2020 biletini aldığımız İzlanda maçı sonrası attığı tweet. 21 yaşındaki Merih Demiral'dan Türkiye çok şey bekliyor....

Kamuoyunun gündemine "F.Bahçe'nin nasıl olup da elinden kaçırdığı" sorusuyla giren Merih'in öyküsünün her bölümü ayrı ayrı çok çarpıcı.

İşte Merih Demiral'ın filmlere konu olacak hikayesi...

BİR KARDEŞ TAKIMA, BİRİ ÇAY BAHÇESİNE

Merih, Karamürselli... Burada inşaatlarda beton ve kalıp işçisi olarak çalışarak iki oğlunu büyüten Burhan Demiral, ondaki futbol yeteneğini ilk keşfeden kişi... Burhan Bey, yaşıtlarına göre daha iri olan küçük Merih'i okullar tatil olur olmaz futbol öğrenmesi için Karamürsel İdman Yurdu futbol okuluna, futbol konusunda daha sınırlı yeteneği olan abisi Fatih'i de yaz aylarında garsonluk yapması için Yakamoz Aile Çay Bahçesi'ne verir.

İLK DOKUNUŞ CAMGÖZ HASAN'DAN

Yıllarca Karamürsel'de gençleri futbola kazandıran, 'Futbolcu olacak çocuğu yürüyüşünden anlar' denilen 'camgöz' lakaplı, Hasan Özeren, 9 yaşında çalıştırmaya başladığı Merih'i nakış gibi işler. 13 yaşında da Fenerbahçe'nin kapısını çalar. Özeren, o dönemi şöyle anlatıyor:

"Merih ile birlikte bir arkadaşı, Onur Kaçar'ı da Fenerbahçe'ye götürdüm. Tesislerde 1,5 ay kadar kaldı bu iki çocuk. Altyapıdaki hocalar Onur Kaçar'ı beğendiklerini ama Merih'i beğenmediklerini söylediler. İtiraz ettim, Semih Özü Hoca, Merih'i 45 gün çalıştırmam için bana antrenman programı verdi. O programı harfiyen uyguladım sonra tekrar Dereağzı tesislerine gittik, bu kez 'Tamam' dediler."

ANNESİNİ TRAFİK KAZASINDA KAYBETTİ

Dereağzı'na yerleştirilen 13 yaşındaki Merih, ertesi yıl annesi Fatma Hanım'ı trafik kazasında kaybeder. Büyük acıdır, hele o yaştaki bir çocuk için. Karamürsel'deki cenazeye takım arkadaşları, hocaları katılır, acısını hafifletmeye çalışırlar.

Merih'in yolu giderek açılmaktadır. U13'ten U21'e kadar her kademede forma giyer. Daha 16 yaşında U21 takımında oynatılır. Milli forma da sıradadır. U19 Milli Takım'na seçilir. Altyapı sorumlusu Şenol Çorlu, Merih'e mim koyar ve A takıma önerir. Sezon 2015-16, hoca Pereira'dır.

Semih Özü'yü Merih Demiral'ı şöyle anlatıyor:

"Portekiz'e, U19 milli takımı oyuncusu kariyeriyle gitti. Orada yeni öğreneceği hiçbir şey yoktu. Dolu dolu gitmişti. Gidişinde F.Bahçe'de forma bulacağına inanmaması etkili olmuştur."

"Çok terbiyeli, beyefendi bir çocuktur. Dikkat ederseniz saçları sıfır numaradır. Bu bir haykırıştır. Düşünün, gencecik yaşta F.Bahçe forması giyiyorsunuz, A takımla antrenmana çıkıyorsunuz. Bütün kızların ilgi odağı olmaz mısınız? Normalde o yaşta bu konumda olan her genç saçını uzatır, küpe takar. Ama Merih'in saçları hep sıfırdır. O kepçe kulakları ortaya çıkınca daha sevimli olur. Bu sıfır tıraş onun sadece futbola odaklandığının belgesidir."

"MERİH DEMİRAL ÇOCUKKEN GALATASARAYLIYDI"

Yakın çevresi, genç oyuncu ve babasının 6-7 yıl öncesine kadar Galatasaraylı olduklarını, ancak Merih'in Fenerbahçe'de oynaması ve özellikle annesinin cenazesine bütün takımın katılmasının ardından ikisinin de sıkı Fenerbahçeli olduklarını söylüyor.

100 BİN LİRAYA FENER'DE KALIRDI

Karamürsel'de konuşulan bir başka olay da Merih'in Fenerbahçe'nin ellerinden kayıp gitmesiydi. herkes, Fenerbahçe'nin Merih'e 4 yıl önce 100 bin lira vermesi halinde bir yere gitmeyeceğini söylüyor ve ekliyor: Çocuğun 5 parası yoktu. Onu asgari ücrete mecbur etmeyeceklerdi!"

ALTYAPININ KADERİ BÖYLE

Peformansı Pereira'nın gözünden kaçmaz. Ama önü kapalıdır. F.Bahçe savunmasında Simon Kjaer ve Bruno Alves vardır. Bir de abdoulaye Ba transfer edilir. Devre arasında Merih'e asgari ücretten profesyonellik önerilir. "Daha büyük hedeflerim var" diyerek reddeder ve aklına, eski arkadaşı Bahadır Çiloğlu'nu Portekiz'e götüren menajer gelir.

LİZBON'A YOLCULUK

Menajer Cenk Yazıcı'yı arar ve Lizbon'un yolunu tutar. Aynı günlerde altyapı sorumlusu Şenol Çorlu, harıl harıl Merih'i aramaktadır. Ona değil, babasına ulaşabilir. Burhan Bey, F.Bahçe'nin Merih'e yer açmadığını, onun da hayallerinin peşinden gittiğini söyler. Menajerin planı, yetiştiricilik parasından kurtulmak için, bir alt kategori takımına imza attırmaktır.

Merih mecburen menajerin çizdiği yoldan ilerler. 3. Lig takımı Alcanenense'ye transfer olur. Buradan 200 bin euro'ya Sporting Lizbon B takımına geçer. Kendini göstermeye başlamış, fiyatı 3.5 milyon euro'ya çıkmıştır. Satın alma opsiyonuyla Alanya'nın yolunu tutar.

Dönemin Milli Takım hocası Lucescu, onu ilk kez A Milli Takım'a davet eder. Alanyaspor macerası kısa sürer. 7 milyon euro'ya italya Seri A takımı Sassuolo'ya gider. Burada kaderi değişir. Yarım sezonluk performansı ile İtalya'nın en büyük kulübünün radarına girer.

MERİH'LE GURURLANAN AİLE

Baba Burhan Demiral, anneleri küçük yaşta vefat edince oğulları Fatih (sol başta) ve Merih'in üstüne titremiş. Şimdi haklı bir gurur yaşıyor.

Kaynak: Hürriyet

Serie A takımlarından Roma'da top koşturan, A Milli Takımımızın 21 yaşındaki yıldızı Cengiz Ünder'in hangi takımı tuttuğunu biliyor musunuz?

Merih Demiral

Hürriyet'in haberine göre; Yakın çevresi, genç oyuncu ve babasının 6-7 yıl öncesine kadar Galatasaraylı olduklarını, ancak Merih'in Fenerbahçe'de oynaması ve özellikle annesinin cenazesine bütün takımın katılmasının ardından ikisinin de sıkı Fenerbahçeli olduklarını söylüyor.

Hakan Çalhanoğlu

Hakan Çalhanoğlu'nun babası Hüseyin Çalhanoğlu "Hakan çocukluğundan beri Galatasaray'ı tutuyor ama sonuçta profesyonel düşünmek gerek. Hangi takım Hakan'a değer verirse oda çıkar göğsünü gere gere en iyi şekilde temsil eder" demişti.

Kenan Karaman

Kenan Karaman daha önce verdiği röportajda Fenerbahçe'yi tuttuğunu açıklamıştı.

Kenan verdiği röportajda "Spor Toto Süper Lig'i izliyor musun? Bundesliga ile arasında ne gibi farklar var sana göre?" şeklindeki soruya şu cevabı vermişti;

"Evet izliyorum, tüm maçları ailece izliyoruz. Fenerbahçe'yi tutuyorum. Bundesliga ve Spor Toto Süper Lig arasında ise ciddi farklılıklar var. Bundesliga'da futbol çok daha yüksek bir tempoda oynanıyor. Oyunun sadece hücum değil, defansif yönü de çok iyi planlanıyor. Türkiye'de ise takımlar daha çok hücum etmeyi düşünüyor ve savunma planlarında aksaklıklar yaşanıyor."

Ozan Tufan

Ozan Tufan'ın Galatasaray lehine attığı bu tweetler çok konuşulmuştu.

Emre Akbaba

Tolgay Arslan

2013 yılının Nisan ayında Hamburg antrenörü Thorsten Fink ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Tolgay Arslan, burada DHA'ya yaptığı açıklamada Galatasaraylı olduğunu belirtmişti. Tolgay'ın Babası Erhan Arslan da bir kaç gün önce Beşiktaş ve Trabzonspor ile görüşmeler yaparken ailece Galatasaraylı olduklarını hiç çekinmeden dile getirmişti.

Emre Mor

Emre Mor'un amcası, genç futbolcunun Türkiye'de Galatasaray'ı tuttuğunu söyledi.

Gökhan Töre

Gökhan Töre verdiği bir röportajda "Türkiye'de tuttuğum takım Beşiktaş. Siyah-Beyazlı renklere hastalık derecesinde aşığım. Beşiktaş'ı kalpten yaşıyorum." demişti.

Salih Uçan

Salih Uçan'ın bir dergiye verdiği röportajdaki Galatasaray açıklamaları çok konuşulmuştu.

Enes Ünal-Bursaspor

Oğuzhan Özyakup-Trabzonspor

Adı Galatasaray ile özdeşleşen bir isim Fatih Terim. Galatasaray, Fatih Terim'in teknik adamlığı döneminde başarıdan başarıya koştu. Son şampiyonluğunu ise geçtiğimiz günlerde kesinleştirdi. Peki ya Fatih Terim'in bir Fenerbahçeli olmanın kapısından döndüğünü söylesek?

Fenerbahçe eski Başkanı Ali Şen, 1996 yılında Fatih Terim'i Fenerbahçe'nin başına getirmek istediğini ancak Galatasaray yönetiminin ondan önce davrandığını açıklamıştı.

FATİH TERİM FENERBAHÇELİ OLSAYDI?

Ne olurdu bilinmez tabi. Ama bir gerçek var ki o da Fatih Terim'in artık Galatasaray camiasına mâl olduğu. Peki ya Fatih Terim'in küçük yaşlarda tuttuğu takımı biliyor musunuz?

Cengiz Ünder

Bu iddianın sahibi ise Cengiz Ünder'i halı sahada keşfeden hocası Ersoy Or. Ersoy Or yaptığı açıklama:'Cengiz Ünder çok iyi bir Galatasaraylıdır. Galatasaray'da oynamasını isterim. Allah yolunu açık etsin.' demişti.

FUTBOLCULARIN ÇOCUKKEN TUTTUKLARI TAKIMLAR

BURAK YILMAZ - BEŞİKTAŞ

Dört büyüklerde oynayan nadir futbolculardan. Dört büyüklerde ilk olarak Beşiktaş forması giydi ama kariyerinin en başarılı dönemlerine Trabzonspor ve Galatasaray'da imza attı. Babadan miras Beşiktaşlıdır.

AYHAN AKMAN - BEŞİKTAŞ

Parayı dikkatli harcamasıyla bilinen efsane Beşiktaş Başkanı Süleyman Seba, kendi çizgisinin dışına ilk kez çıkmış ve rekor bir fiyatla (Yaklaşık 9 milyon dolar) Ayhan Akman'ı Gaziantepspor'dan transfer etmişti. Beşiktaşlı babanın yadigarıydı aynı zamanda. Ama Ayhan, en başarılı dönemini Galatasaray'da geçirdi ve futbol tarihine de "Galatasaraylı Ayhan Akman" olarak geçti

GÖKHAN GÖNÜL - BEŞİKTAŞ
O bir Fenerbahçe efsanesi olarak tarihe geçmişti; Beşiktaş'a gelmeden önce. Ancak yıllarca aslında Beşiktaşlı olduğu yazılıp çizildi ki bunun en büyük emaresi de bacağındaki Kartal dövmesi oldu. Evet, Gönül de çocukken siyah beyaza gönül verenlerdendi. Ve muhtemelen de futbol hayatını geçen sezon şampiyonluk da yaşadığı Beşiktaş'ta sonlandıracak.

METİN TEKİN - GALATASARAY
Lakabı 'Sarı Fırtına'ydı. Sağ açıktan su gibi akar giderdi. Beşiktaş efsanesi olan Metin Tekin, çocukluğunda Galatasaraylıydı. Bunun en büyük kanıtı da adında saklı! Zira Metin Tekin'in adını Galatasaray efsanesi Metin Oktay'dan gelmektedir.

YUSUF ŞİMŞEK - BEŞİKTAŞ
Onun kimliğinde 'Denizlisporlu'luk da baskındır ama Fenerbahçe ile şampiyonluk yaşadı ve 'Fenerbahçeli Yusuf' olarak anılmaya başlandı. Ancak 2009'da ara transferde geldiği Beşiktaş'ta çocukluğundan fotoğrafları da delil olarak göstererek, "Ben doğuştan Beşiktaşlıyım" dedi. Ve Beşiktaş'ın o yıl şampiyonluğunda başrolü oynayanlardan biri oldu.

MUSTAFA DENİZLİ - BEŞİKTAŞ
Yusuf Şimşek, Beşiktaşlı olduğunu kantılarla ortaya koyup şampiyonluk yaşarken başlarında Mustafa Denizli vardı. Üç büyük kulübü şampiyon yapan tek hoca unvanına sahip olan Denizli, Beşiktaşlı olduğunu kendisi resmen beyan etmiştir.

RÜŞTÜ REÇBER - GALATASARAY

Antalyaspor'da parlarken Beşiktaş'a transfer olması gündemdeyi ancak yaşadığı trafik kazası buna mani oldu. Fakat sonrasında Fenerbahçe'ye geldi ve orada efsaneleşti. Milli formayı 120 kez ile en çok giyen isim halihazırda. Çocukluğunda gönül verdiği takımsa ne Beşiktaş ne Fenerbahçe'ydi; o takım Galatasaray'dı…

ERGÜN PENBE - FENERBAHÇE
Lakabı 'Kemik' olsa da sahalarımızın gördüğü en centilmen futbolculardandı. Bir 'Ergün Penpe efendiliği' diye bir şey vardı. Sahada çirkeflik yapan her oyuncunun karşısına Ergün Penbe profili örnek olarak konurdu. Galatasaray ile tarihi başarılar yaşayıp sarı kırmızılı efsane oldu ama o da çocukken Fenerbahçeli olanlardandı.

EMRE BELÖZOĞLU - FENERBAHÇE

Galatasaray altyapısında yetişti ve UEFA Kupası şampiyonluğu dahil çok büyük başarılar yaşadı. Yurtdışına gitti. Türkiye'ye dönüşünde tercihi çocukluğunda gönül verdiği ve hâlâ daha da kalbinde olan takıma yani Fenerbahçe'ye imza attı. Sarı lacivertlilerle de şampiyonluk gördü. Hayali de bir gün Fenerbahçe'ye yönetici olarak dönmek.

CENK TOSUN - BEŞİKTAŞ

Üç büyüklerle adı anılmış ancak hayat onu Gaziantepspor'a sürüklemişti. Hiç de sevinerek gitmemişti Güney takımına. Ancak profesyonelce çalıştı ve orada yitip gitmedi. Bir ara transferde 'sezon sonu gelmek koşuluyla' Beşiktaş'a imza attı. Türkiye'de nadir görülen bir işti. Demba Ba, Gomez, Aboubakar ve son olarak da Negredo ile forma savaşları verdi. Son iki yılın kazananı oydu ki Premier Lig'in yolunu tuttu. Memleketten bu lige giden nadir isimlerden oldu. Artık bir Beşiktaş efsanesi olan Tosun Paşa'nın çocukluğundaki takımı da Beşiktaş'tı.

AYKUT KOCAMAN - BEŞİKTAŞ

Yakın zamanda Fikret Orman'ın "Babası Beşiktaş kongre üyesidir" dediği Kocaman, bunu yalanladı. Evet, kongre üyesi olmayabilir ancak babasının Beşiktaşlı olduğu bir sır değil. Hatta Fenerbahçe efsanesi Kocaman'ın da gençlik zamanlarına kadar Beşiktaşlı olduğu bilinir.

SERGEN YALÇIN - FENERBAHÇE

Beşiktaş yönetimiyle restleşip İstanbulspor'a giderken arkasına bakmadı. Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonpor'a giderken de… Ama onun illa ki Beşiktaş'a bir kez dönüp yarım kalan işlerini tamamlaması lazımdı. Nitekim 100. Yılda sırtında siyah beyazlı forma kulaklarda da "Sergen attı şampiyonluk geldi" sesi baki kaldı. Beşiktaş'ın en büyük efsanelerinden olan Sergen Yalçın, henüz Şile plajlarında top sektirirken Fenerbahçeliydi.

NECATİ ATEŞ - FENERBAHÇE

Adanaspor'da yıldızı parladı. Futbol tarihine "Galatasaraylı Necati" olarak geçti. Efsane mertebesine geçtiği söylenemez ama güzel hatıralarla yad edilecek isimlerden biridir sarı kırmızılı taraftarlar için. Çocukluğunda Fenerbahçeliydi İzmirli isim.

RIDVAN DİLMEN - FENERBAHÇE
"Son dakika" gelişmesiyle Fenerbahçe forması giymeseydi bugün futbol tarihine "Galatasaraylı Rıdvan" olarak geçecekti. Ancak transfer sezonunda Galatasaray formasıyla poz verse de bir iki gün sonra Fenerbahçe'ye imza atmıştır. 'Şeytan' lakaplı futbolcu işe adeta transferle başlamıştır. 'Sarıyerli Rıdvan' olarak da nam salmaya başlamıştı. Hatta Rıdvan-Sercan ikilisi olarak ki Sercan da daha sonra Fenerbahçe'ye gelse de başarılı olamamıştı. Evet, Fenerbahçe efsanesi çocukluğunda da Fenerbahçeliydi.

ÜMİT KARAN - BEŞİKTAŞ
Gurbetçi futbolcular familyasından olan Ümit Karan, uzun üre Gençlerbirliği forması giydi ve öncelikle rüşdünü orada ispatladı. Galatasaray'a transfer oldu ve şampiyonluklar yaşadı. O da sorulduğunda "Çocukken Beşiktaşlıydım" diyenlerden...

TUNCAY ŞANLI - GALATASARAY

Ciğeri en güçlü futbolcuların başında geliyordu. Ancak o "Türkiye'de en çok koşanlardan biri olsam da Premier Lig'de ne kadar yetersiz olduğumu gördüm" demişti. Beşiktaş'ın peşinden koştuğu bir isimdi ama Fenerbahçe'ye nasip oldu. Maça isyan eden, tribünlerin sevdiği tipte oyunculardandı. Yani önce 'kalpten oynayan'lardandı. Sarı lacivertli efsanenin evvelinde Galatasaraylılık vardı.