Başrollerinde Elçin Sangu, Kerem Bürsin, Birkan Sokullu ve Selma Ergeç'in rol aldığı Yaşamayanlar dizisinin setinde şok bir olay yaşandığı iddia edildi. Dizide rol alan Elit İşcan, aynı zamanda Melisa Şenolsun'un da kardeşi olan Efecan Şenolsun'un kendisini taciz ettiğini öne sürdü.
Dizinin çekimlerinde İşcan'ı sözlü ve fiziksel taciz ettiği söylenen Şenolsun'un ayrıca alkollü olduğu da belirtildi. Konu ile ilgili yasal süreci başlatan Elit İşcan, sosyal medya hesabından da kamuoyuna bir duyuru yaptı. Yazısında Efecan Şenolsun'un alkollü olduğunu, kendisine hakaret ve küfür ettiğini, aynı gece 3 kez sözlü ve fiziksel tacize uğradığını belirtti.
İşcan sosyal medyada hesabından şu paylaşımı yaptı: "Kamuoyuna Oyuncu kadrosunda yer aldığım YAŞAMAYANLAR isimli internet dizisinin son bölümünün çekimi esnasında, oyuncu Efecan Şenolsun tarafından cinsel tacize, çok ağır küfür ve hakaretlere maruz kaldım. Karavanda reji ve makyaj ekibinden çalışma arkadaşlarım ile otururken Efecan Şenolsun bulunduğumuz ortama geldi, durduk yerde bana hakaret etti ve gitti. Yanımda bulunanlar vasıtasıyla Efecan Şenolsun'un alkollü olduğunu öğrendim. Ayni gece farklı zamanlarda iki kez daha bulunduğum yere gelip vücut dokunulmazlığımı da ihlal ederek açıkça cinsel tacizde bulundu. Çok ağır küfürler savurdu, hakaret etti.
Yaşadığım üç ayrı olayın da tanıkları var. Avukatıma yaşadıklarımı anlattıktan sonra "cinsel taciz" diye adlandırdığım bu durumun aslında "cinsel saldırı" olduğunu, Türk Ceza Kanunu'nun "cinsel saldırı" üst başlığın' taşıyan 102. maddesinin 1 cümlesinde düzenlendiğini öğrendim. Efecan Şenolsun'un alkollü olması nedeniyle vereceği tepkiyi kestiremediğimden ve set gidişatını aksatmamak için tepkimi, kendisinden uzaklaşarak ve yanımdan gitmesini söyleyerek gösterdim.
Akabinde (sahne gereği) Efecan Şenolsun, benim de içinde bulunduğum aracın sürücü koltuğuna oturup alkollü bir şekilde aracı sürerek benim ve diğer çalışma arkadaşlarımın can güvenliğini tehlikeye attı. Yapım ekibi, Efecan Şenolsun'un sarhoş olduğunu, set gidişatını aksattığını ve orada bulunanların güvenliğini tehlikeye attığını gördüğü halde, bu durumu engellemek için hiçbir şey yapmadı. Ertesi sabah maruz kaldığım cinsel saldırı ve küfürleri, hem yapım ekibine, hem de her ikimizin de o dönem bağlı olduğu ajans olan Icon'a ilettim. Benden süre istendi. Bu süreleri verdim. Bekledim, bekledim. Ancak maalesef aradan geçen zamana rağmen hiçbir adım atılmadı. Bu sırada yaşadıklarımı işiten, doğruluğu konusunda beni "sorguya" çeken pek çok insan oldu. Sanki herkesi tek tek ikna etmeye mecburmuşum gibi, sanki ne yaşadığımı/neye maruz kaldığım, vücudumun hangi bölgelerine dokunulduğunu, bana edilen küfürleri tüm ayrıntılarıyla herkes bilmek zorundaymış gibi...