'Destan'ın beşinci bölümünde, Batuga, Alpagu Han'ın odasına girerek onu öldürmeye kalkan Akkız'a engel oldu. Akkız, ikisinin de intikamını almak üzereyken kendisine engel olan Batuga'ya çok kızdı ve "Öcünü alacaktım senin. Andım vardı. Bir yazgının iki yarısı olan iki çocuğu hiç unutmadım ben. Gökten Dağın öcünü ikimiz için alacaktım. Nerede o öksüz kaldığım gün yetim kalan çocuk?" diye sordu.
Bunun üzerine hayli sinirlenen Batuga "Gel kim olduğumu gör" diyerek Akkız'ı taht odasına götürdü. Batuga, "Ben, tam burada boynuna yay kirişi dayanırken bir tahta kılıca sarılan han oğluyum! Bir tahta kılıca yaslandım, yay kirişini boynumdan kendim çıkardım" diyerek çocukluğunda yaşadığı travmayı anlattı.
Batuga'nın yaşadığı acı tecrübeleri öğrenince isyan eden Akkız, "Yerin dibine batasın Gök Saray" diye bağırdı ve sordu: "Neden bırakmadın alayım canını? Öcümüzü almama neden izin vermedin?! Neden Gök Saray'ı yerin dibine batırmama izin vermedin?"
Batuga ise şöyle yanıt verdi: "Çünkü Gök Saray batarsa Gök de batacak! Babam ölünce taht kavgası çıkacak! Balamir kurultayda tahtı ele geçirecek! Ulu Ece buna izin vermeyecek, oğlu Kaya ile Balamir'i birbirine düşman edecek! Savaşacaklar, ülke bölünecek! Ülke bölünüp zayıflayınca da Temur'un Çin imparatoru kayın atası gelecek, Göğü kolayca ele geçirecek! Saray zaten işgal altında, ülkem de işgal edilecek! Ben bilmez miydim öcümüzü almayı? Ama bir yetimle bir öksüz öc alacak diye, Gök'ün yok olmasına izin vermem!"
Bu sözler üzerine Akkız, "Niye izin vermezsin! Yok olsun Gök sana ne" deyince Batuga, "Çünkü içimde bir han var" deyiverdi. Akkız bu sözler üzerine büyük bir şok yaşadı.
