Kanal İstanbul Projesi ile Türkiye, uğraksız geçiş ilkelerinin ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin lafzına zarar vermeden egemen devlet olarak geçişleri dilediği gibi düzenleyebilecek.Türkiye'yi geleceğe taşıyacak tüm projelere karşı çıkan CHP'nin başını çektiği muhalif çevreler şimdi de asılsız iddialarla 'Kanal İstanbul'u hedef aldı. İşte Türkiye'nin 'çılgın projesi' ile ilgili söylenen yalanlar ve gerçekler.
Kanal İstanbul Projesi ile Türkiye, uğraksız geçiş ilkelerinin ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin lafzına zarar vermeden egemen devlet olarak geçişleri dilediği gibi düzenleyebilecek. Muhalefetin iddialarının aksine, Terkos Gölü'nün suyunun İstanbul Kanalı'nı akışı engelleyecek 'sızdırmazlık duvarı' sistemi kurulacak. Aynı şekilde, Kanal İstanbul projesi kapsamında ada yapılması söz konusu değil. Proje alanına ilişkin doğal afet, sıvılaşma riski, deprem ve tsunami olaylarının detaylı incelenmesi ve araştırılmasına yönelik çalışmalar yapıldı ve konuyla ilgili ÇED raporları alındı.
Günlük 160 geminin geçişine evsahipliği yapması beklenen ve 1 milyon 500 bin kişiye istihdam sağlayacak Kanal İstanbul Projesi ile ilgili spekülasyonlar devam ediyor. CHP, TMMOB gibi kuruluşlar projeyle Terkos Gölü'nün suyunun çekileceği, yeni ada oluşturacağı, Montrö Denizler Sözleşmesi'ni değiştirilmek istendiği gibi iddialarda bulunuluyor. Uzmanlar ve projeye ilişkin belgelerden yapılan derlemede iddiaların yersiz olduğu belirlendi. Bazı detaylar özetle şöyle:
KANAL GEÇİŞLERİNDE TÜRK MEVZUATI
Uluslararası boğazlardan genel geçiş rejimi, geçiş özgürlüğü üzerine inşa edilmiştir. Türk Boğazları, Danimarka Boğazları ve Cebelitarık Boğazı gibi hukuki statüleri özel sözleşmelerle belirlenmiş boğazlardan geçiş kendi özel statülerine tabidir.