Epstein dosyasındaki Türk gizemi! Takvim.com.tr'ye açıklama gönderdi ilişkisini reddetti! Belgeler ve fotoğraflar ortada Banu Küçükköylü neyi saklıyor?

Siyonist lobi ve küresel çetenin iğrençliklerle dolu sapkın yüzü Epstein dosyasının açılmasıyla tüm dünyayı sarstı. Jeffrey Epstein davasında açıklanan dosyaların Türkiye ayağı ise büyük bir gizeme dönüştü. Epstein'in kurduğu iğrenç pedofili ve fuhuş ağında kamuoyuna açılan belgelerden iki Türk'ün de ismi çıktı. Belgelerde sapık Epstein'in fuhuş uçağı "Lolita Express"in müdavimlerinden biri olduğu da ortaya çıkan Refia Banu Küçükköylü ile ilgili haber ve iddialar ise kafaları karıştırdı. Türkiye'de yaşadığı bilinen Küçükköylü, Epstein ile ilişkisine dair sessiz kalırken, karmaşık dosyadaki bazı iddialara avukatı aracılığıyla cevap gönderip, ilişkisini reddetme yolunu tercih etti. Boy boy Epstein'in adamlarıyla pozları çıkan Banu Küçükköylü'nün Adnan Oktar suç örgütünden sapkın MOSSAD ajanı Epstein'e ilişkisini gizleyip kirli ağdaki rolü daha da merak ediliyor. İşte Epstein dosyasındaki gizemli Türk Banu Küçükköylü ile ilgili son detaylar...

Giriş Tarihi: 12 Ocak 2024 11:20 Güncelleme Tarihi: 16 Ocak 2024 17:57

ABD'de küçük kız çocuklarına yönelik cinsel istismarla suçlanan ve Manhattan'daki tek kişilik hücresinde 10 Ağustos 2019'da intihar ettiği açıklanan ancak sırlarıyla 66 yaşında öldürüldüğüne inanılan Amerikalı finansçı, iş insanı ve pedofili suçlusu Jeffrey Epstein'in iddianamesine ilişkin yeni ayrıntılar haftalardır Batı medyasında olduğu gibi Türkiye'nin de gündeminden düşmüyor. Savcılığın 943 sayfalık iddianameyi kamuoyuna açmasının ardından Epstein'le ilişkisi olan yeni isimler de ortaya çıktı. Türkiye'de dosyayı daha da ilginç kılansa 2 Türk'ün adının kayıtlarda yer almasıydı.

"FUHUŞ UÇAĞI"NDAKİ TÜRK KADIN GİZEMİ!

Banu Küçükköylü'nün Epstein şebekesinin "fuhuş havayolu" olan "Lolita Express'in müdavimi olduğu savcılığın açıkladığı kayıtlarla belgelendi. Söz konusu uçakla dünyanın pek çok yerinden fuhuş için çocukların taşındığı Amerikan medyasında da çarşaf çarşaf yazıldı. Amerikan medyasında yer alan haberlere göre, çocuk ticareti için Türkiye de kullanılmıştı. İstismara uğrayan kız çocuklarının avukatlığını üstlenen Katherine W. Ezell, Jeffrey Epstein'ın özel pilotu, eski Slovakyalı manken Nadya Marçinko'yu çapraz sorguya aldı. 1328 No'lu dosyanın 407-6, 407-8 ve 407-9 numaralı ek belgelerinde yer alan Nadya Marçinko'nun sorgusunda ortaya çarpıcı bir detay çıktı. 13 Nisan 2010 tarihli çapraz sorguda avukat Katherine W. Ezell, Marçinko'ya şu soruları yöneltti ve Jeffrey Epstein'ın Türkiye dahil olmak üzere birçok ülkeden çocuk kaçırdığını iddia etti:

"15 yaşındaki Jane Doe 102 kod adlı mağdur için Jeffrey Epstein ve/veya Ghislaine Maxwell tarafından çeşitli pasaportlar alındığını ve daha sonra Palm Beach, New York, Santa Fe, Los Angeles, San Francisco, St. Louis, Avrupa, Karayipler ve Afrika'ya götürüldüğünü biliyor muydunuz? Bu aynı zamanda Jeffrey Epstein'ın Türkiye'den, Çek Cumhuriyeti'nden (Çekya) ve Asya ülkelerinden çocuk kaçırdığı ve getirdiği anlamına geliyor. Bunun farkında mıydınız? Jean Luc Brunel, uluslararası çocuk ticaretinde Epstein'ın ortağı mı? Jeffrey Epstein'ın, Jane Doe 102 kod adlı mağduru istismar ettikten sonra, soylulara, siyasetçilere, akademisyenlere, iş insanlarına da pazarladığını biliyor muydunuz?"

ESKİ TÜRKİYE GÜZELİ KÜÇÜKKÖYLÜ BİR ŞEYLER Mİ SAKLIYOR?

Kendisine yöneltilen sorulara yanıt vermeyi reddedip kayıplara karışan Marçinko gibi, kirli ağın içerisindeki Türk Banu Küçükköylü'nün Epstein'e yakınlığı, sapkın ilişkilerin neresinde olduğu ve şebekenin Türkiye ayağında neler olup bittiği ise tam bir muamma.

Peki Refia Banu Küçükköylü ile ilgili ortaya çıkan gerçekler ne? Bilinen en net şey, 1991 yılında Defne Samyeli'nin de yer aldığı güzellik yarışmasında derece almış. Döneme dair fotoğraflar ve videolarla kanıtlı. Yarışmaya katıldığı dönem de 5 dil bildiğini açıklayan ve iyi eğitimli olan Küçükköylü'nün sonrasında ABD'de yaşadığı da bilinen diğer detay. Asıl kritik detay ise Banu Küçükköylü adının Epstein iddianamesindeki fuhuş uçağı listesinde yer alması. Uçuş bilgilerinde de Banu Küçükköylü adı açık açık yer alıyor.

JANE DOE BANU KÜÇÜKKÖYLÜ MÜ?

943 sayfalık iddianamedeki "Jane Doe" takma adıyla ifade veren kişinin Banu Küçükköylü olduğu iddiası ise tam bir kafa karıştırıcı hal aldı. Adı Epstein dosyasında geçen Küçükküylü bazı medya organlarına gönderdiği açıklamada Epstein'i tanımadığını iddia edip, "1988'den bu yana ABD'ye gidip geliyorum. Sık sık ABD'de kaldım. Ancak, Epstein'i hiç tanımıyorum. Uçuş kaydında yer alan 'Banu Küçüköylü' ismini gördüm. Tamamen bir isim benzerliğini düşünüyorum" sözleriyle savunma yaptı.

Takvim.com.tr'ye de avukatı aracılığıyla açıklama gönderen Refia Banu Küçükköylü, iddianamede "Jane Doe 102" takma adıyla ifadesi bulunan kadının kendisi olmadığını açıklayıp, "Jane Doe 102"nin Virginia Roberts Giuffre olduğunu, Epstein'e 50 milyon dolarlık dava açan Virginia Giuffre'nin iddialarının kendisine ait olmadığını iddia etti.

Küçükköylü'nün açıklamalarına göre "Jane Doe 102" ile ilgili Batı medyasında yer alan iddialar defalarca tecavüz, bekaret ameliyatı, timsahlara yem edilmekle tehdit, oğlunun önünde tecavüz gibi korkunç detayları içeriyor. Küçükköylü yaptığı açıklamada hiçbir zaman Florida'da yaşamadığını, herhangi bir mağduriyet söz konusu olmadığını ileri sürüp, dava dosyalarında yer alan Jane Doe B.K. isminin başka biri olduğunu iddia etti.

Epstein'in kirli fuhuş şebekesi gibi, dosyalardaki isimlerin de tam bir gizeme dönüştüğü skandalda, Banu Küçükköylü kendisini aklamaya mı çalışıyor? Epstein ile hiçbir bağının olmadığını, isim benzerliği olduğunu iddia eden Küçükköylü'nün Epstein'in adamlarıyla birlikte çıkan boy boy fotoğraflarına herhangi bir cevap vermemesi dikkat çekiyor. Takvim.com.tr'ye yaptığı dosyalardaki karmaşaya sığınıp sığınmadığı sorusuna yol açan açıklamasında hedef mi şaşırtıyor bilinmiyor. Dosyadaki Banu Küçükköylü adının ABD'de yaşayan başka bir isim olduğunun iddia eden Küçükköylü'nün kafa karıştıran savunması ise şöyle:

"Söz konusu davayı Florida'da yaşayan ve dava dosyalarında Jane Doe B.K. diye adlandırılan ve isminin müvekkil ismiyle benzer Banu K. olduğu bilgisine ulaştığımız başka bir Türk kadın açmıştır. Ama isim benzerliği nedeniyle maalesef müvekkilimiz mağdur edilmektedir. 70 kadar Epstein mağdurunun avukatı olan Brad Edwards'la bu davaya dair bir bilgisi olup olmadığıyla ilgili iletişime geçtik. Edwards Amerikan adli makamının, polisin ve FBI'ın Epstein hakkında dava açan onlarca kadından sadece 4 tanesinin iddialarını gerçekci bulmadığını ve para koparmak için açılmış sahte davalar olduğunu söyledi."

"Söz konusu Jane Doe B.K'nın açtığı davanın da bunlardan biri olduğunu, Banu K.'nın Epstein ve Ghislaine Maxwell'le hiç tanışmadığını, ama para koparmak için yalan ifadelerle 100 milyon dolarlık dava açtığını söyledi. Ama henüz bu bilgilerin doğruluğunu resmi makamlardan teyit etmediğimiz için ve de Jane Doe B.K. kod isimli Türk vatandaşını da mağdur etmemek için daha fazla bilgi vermemiz şimdilik mümkün değil. Ama tek bir gerçek var ki, bu davayla müvekkilimiz Refia Banu Küçükköylü'nün uzaktan yakından alakası yok ve müvekkilimiz sadece bir isim benzerliğinin mağduru olmuştur."

EPSTEIN DOSYASINDAKİ "BANU KÜÇÜKKÖYLÜ" BELGELERİ

943 sayfalık iddianamenin kamuoyuyla paylaşılmasının ardından ortaya çıkan yeni isimler arasında yer alan Banu Küçükköylü'nün de uçuş listesinde yer aldığı belgeler paylaşıldı.

2001 yılında gerçekleştirilen ve belgelere yansıyan uçuşlarda Banu Küçükköylü'nün adının bazılarında "Banu Koluk-Koylu", bazılarında "Banu Kucukkoylu" olarak kayda geçtiği görüldü.

Banu Küçükköylü'nün Takvim.com.tr'ye gönderdiği açıklamada geçen "Jane Doe BK" isminin ise Epstein tarafından tecavüze uğradığını iddia eden kadının geçtiğimiz haftalarda kamuoyuyla paylaşılan dökümanlarda yer almadığı, farklı bir iddianamede bulunduğu tespit edildi. Jane Doe olarak anılan ve Türk olduğu açıklanan kadının ise bir mağdur olduğu iddia ediliyor. Daily Mail ve Miami Herald'da 2021 yılında yer alan haberlerde kadının defalarca cinsel istismara uğradığı belirtiliyor. O dönem 26 yaşında olan kadın, saldırıların 2008 yılında başladığını belirtiyor. Cinsel saldırıların 5 ay boyunca devam ettiğini söyleyen kadın, "bekaret ameliyatı"na zorlandığını itiraf ediyor.

EPSTEIN'IN ADAMIYLA AYNI KAREDE

Epstein'i tanımadığını iddia eden Banu Küçükköylü ile Epstein'ın bağlantısına ışık tutacak cinsten fotoğraflar ise ciddi cevap verilmesi gereken bir detay olarak dikkat çekici.

Küçükköylü, Jeffrey Epstein'ın entelektüel ve akademik camiayla ilişkisini sağlayan John Brockman ve Kelly Bovino isimli bir kadınla yan yana poz veriyor. Bovino'nun Epstein'a genç kız bulmasında yardım eden kişi olduğu söyleniyor. 27 Şubat 2003'te Edge'nin verdiği yemek davetinde kayıtlara geçen karelerde ise Banu Küçükköylü ve John Brockman birlikte poz veriyor.

MARÇİNKO'NUN "TÜRKİYE'DEN ÇOCUK KAÇIRDIK" İTİRAFI

Epstein'in özel pilotu Nadya Marçinko'nun 13 Nisan 2010'da alınan ifadesine göre; Epstein'in Fransız ortağı Jan Luc Brunel'in Türkiye'den kız çocuklarını getirdi. Marçinko, bu iğrenç ağa katmak üzere hem Türkiye'den hem de Çekya'dan çocukların kaçırıldığını ve bu çocukların pedofili ağında kullanıldığını söyledi. Pilotun 2010 yılında alınan ifadelerinden yola çıkılarak yapılan haberlerde, "Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde oteller ile anlaşarak çocuk oyuncu ve dizi oyuncusu bulma kılıfı altında otellerde seçme yaptırarak kayıtlara göre en az 4 çocuğun Epstein şebekesine getirilmesinde katkısı olduğu biliniyor fakat bu sayının daha fazla olduğu düşünülüyor." denilmişti.

Açığa çıkan dosyalar, Epstein'in fuhuş ağına, Ghislaine Maxwell, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail'i savunması planlanan avukat Alan Dershowitz, modellik ajansı sahibi Jean Luc Brunel, Prens Andrew, bilim insanı Stephen Hawking ve birçok ünlü ismin ortak olduğunu gösteriyor.

Epstein sapkınlarında ikinci perde: Noam Chomsky, Woody Allen ve dahası! Cihangir solcularının kanaat önderleri resmen patladı: Ensest ilişkiler, taciz, tecavüz, terör seviciliği… — **TATLI SU SOLCULARININ KANAAT ÖNDERİ AZILI TÜRKİYE DÜŞMANI LİSTEDE**

Cihangir'deki tatlı su solcularının kanaat önderi, azılı Türkiye ve milli irade düşmanı, 'Gezi' ihaneti, PKK ve FETÖ'cülere verdiği destekle ön plana çıkan Noam Chomsky de Epstein'in fuhuş adasına gidenlerin listesinde yer alıyor.

EPSTEIN'İN MOSSAD AJANI OLDUĞU İDDİASI: BİLGİ TOPLADI, ŞANTAJ UYGULADI

ABD'li sapık milyarder Jeffrey Epstein'ın Mossad ajanı olduğuna dair iddialar da mevcut. RT International'a 2020'de konuşan eski İsrail istihbarat görevlisi Ari Ben-Menashe, Ghislaine Maxwell'in babası Robert Maxwell ve Epstein'in İsrail ajanları olduğunu ve bu skandalların hepsinin Mossad'ın bilgi toplaması ve ünlü isimlere şantaj uygulaması için yapıldığını iddia etmişti.

ESKİ İSRAİL BAŞBAKANI HER ŞEYİ BİLİYOR!

Menashe ayrıca, Prens Andrew'un ünlü isimleri Epstein'e getirmek için kandırılıp kullanıldığını öne sürmenin yanı sıra eski İsrail Başbakanı Barak'ın olaylardan haberdar olduğunu da ileri sürmüştü.

Eski Çalışma Bakanı Alexander Acosta'nın, Epstein'in istihbarat için çalıştığını söylediğini anımsatan Ben-Menashe, bu istihbaratın İsrail için olduğunu belirtmişti. Ben-Menashe son olarak, kendisinin daha önce Epstein'in kaldığı tesiste bulunduğunu ve orada birinin kendini öldürmesinin imkansıza yakın olduğunu öne sürmüştü.

EPSTEIN SKANDALININ TÜRKİYE AYAĞI: KİM BU REFİA BANU KÜÇÜKKÖYLÜ VE TURABİ FIRAT?

Yaşanan bu gelişmeler tüm sıcaklığını korurken Epstein skandalının Türkiye ayağında iki isim ön plana çıktı. Bu isimler Refia Banu Küçükköylü ve Turabi Fırat. Refia Banu Küçükköylü'nün ismi Epstein'ın "Lolita Express'' isimli özel Boeing 727 uçağındaki yolcu kayıtlarında da yer alıyor.

Virginia Roberts Giuffre ve Refia Banu Küçükköylü'nün "Lolita Express''te defalarca birlikte uçtuğu söyleniyor.

Sapkın Epstein'ın mahkeme kayıtlarında yer alan Küçükköylü, Türkiye'de "Luxe Proje & Gayrimenkul" adıyla vergi kaydı olan bir firma sahibi bu firma aynı zamanda ABD'de de faaliyet gösteriyor. Ayrıca, Refia Banu Küçükköylü'nün 1991 yılında Türkiye'de güzellik yarışmasına katıldığı biliniyor.

"KÜLTÜR DÜZEYİ STANDARTLARIN ÜZERİNDE"

O tarihte bir gazetede Küçükköylü ile ilgili çıkan haberde 'kültür düzeyinin standartların üzerinde', '5 dil biliyor' ifadeleri yer alıyor.

BILL CLINTON'UN 1999'DAKİ 'DEPREM' ZİYARETİ VE KAYBOLAN ÇOCUKLARI

Kan donduran iddialar sonrası akıllara ABD eski Başkanı Bill Clinton'ın 1999 depremi sonrası Türkiye'ye yaptığı ziyaret ve bu ziyaret sonrası kaybolan çocuklar geldi.

Bill Clinton'ın deprem bölgesini ziyaretinden hemen sonra kaybolan çocukların, Marçinko'nun "Türkiye'den çocuk kaçırdık" itirafıyla eş güdümlü olması ve iki ismin de adının Epstein davasında geçmesi kafalarda soru işareti bıraktı.

Gelelim Turabi Fırat'a...

Epstein'ın özel uçağına binen bir diğer Türk vatandaşı Turabi Fırat'ın da o tarihlerde ABD'de beş yıldızlı bir otelde yiyecek içecek müdürü olarak görev yaptığı iddia ediliyor.

Bu kişinin iş amaçlı olarak Epstein'in uçağına bindiği tahmin ediliyor.

Fırat'ın Epstein ile ABD'de aynı bölgede yaşadığı, aslen Muş Vartolu olduğu ve Karlıova Lisesi mezunu olduğu biliniyor.

KAYIP ÇOCUKLARDA KÜÇÜKKÖYLÜ VE FIRAT'IN PARMAĞI VAR MI?

Tam da bu noktada "1999 depremindeki kayıp çocuklarda Refia Banu Küçükköylü ve Turabi Fırat'ın parmağı var mı?", "Çocukların kaçırılmasına bu iki isim mi aracı oldu?" soruları önem kazandı.

ADNAN OKTAR SUÇ ÖRGÜTÜNE DİKKAT! YÖNTEMLER AYNI...

Epstein davasının Türkiye ayağında dikkat çekilmesi gereken unsurlardan biri de Adnan Oktar.

Refia Banu Küçükköylü'nün Türkiye 3. güzeli seçildikten sonra Adnan Oktar ve çevresiyle temas halinde olduğu söyleniyor.

MOSSAD, CIA ve FETÖ ile dirsek temasında bulunan Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü'nün yurt dışına binlerce kaset götürdüğü, Epstein şebekesinin çocukları ve kadınları kandırma yöntemi ile Adnan Oktar çetesinin yöntemlerinin birbirine çok benzediği gözlemlendi.