Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ukrayna ziyareti için Kiev'e giderken trende basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bakan Fidan, Rusya-Ukrayna arasındaki müzakerelerde son duruma ilişkin, "Benim gördüğüm bir diplomatik başarı varsa ortada o da tarafların karşılıklı konuşmaya razı olmaları ve bunun neticesinde birtakım sonuçlar aldılar. Biliyorsunuz bin esir takası bu konuda atılmış önemli bir adımdı. Daha sonra tarafların ilk defa resmi bir şekilde kendi ateşkes pozisyonlarını kaleme alıp, karşı tarafa iletme ve bunun üzerinden müzakereyi devam ettirme adımı da önemli bir adım. Şimdi bin asker esir değişimi oldu. Şu anda tarafların birbirlerine müzakere pozisyonlarını deklare edip, bir müzakere ortaya koymaları gerekiyor" diye konuştu.
"TÜRKİYE İDEAL BİR AKTÖR"
Bakan Fidan, Rusya seyahatinde Türkiye olarak hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, hem müzakereci Vladimir Medinskiy, hem de Dışişleri Bakanı Lavrov'a Türkiye'nin bu noktadaki çabalarını, kararlılığını bir kez daha ifade ettiğini söyleyedi.
Fidan şu ifadeleri kullandı:
"Aynı zamanda bizim önemli bir bölge ülkesi olarak, konuyu başından beri sadece savaşın durması için çaba harcayan değil; ama bütün yönleriyle takip eden bir ülke olarak konunun ateşkese ulaşmayı mümkün kılacak gerçekçi parametreler neler olabilir, ona ilişkin görüşlerimizi de ilettik. Bu konuda Cumhurbaşkanımızın bir perspektifi var. Onu aktarma imkanımız oldu. Şimdi burada tekrar bütün şartlar göz önüne alındığında tarafların tabii karşı karşıya gelip oturup bir masa etrafında müzakere edebilmeleri için bir yere ihtiyaçları var.
Burada Türkiye bu noktada aslında ideal bir aktör. Bununla ilgili görüşmelerimizi tekrar yaptık. Biz ayrıldıktan sonra da Ruslar bunu hemen deklare ettiler. Bu önemli bir gelişme. Bugün karşılıklı bazı beyanlar var, iki taraftan da. En son Sayın Peskov'un bir açıklaması oldu Kremlin adına. Onlar da deklare ettikleri 2 Haziran için cevap beklediklerini ifade ettiler"
"İKİ TARAF DA ATEŞKES İSTİYOR"
Bakan Fidan, Ukrayna'da Ukraynalı yetkililerle, Zelenskiy başta olmak üzere görüşmeleri olacağını belirterek, "Orada da aynı Rusya'da yaptığımız gibi Türkiye'nin pozisyonunu, görüşlerini ve bir ateşkese olan acil ihtiyacın durumunu bir kez daha konuşacağız. Burada bizim izlenimlerimiz var. Onlardan alacağımız geri beslemeler var. Ben dediğim gibi müzakere süreci başladığı sürece konunun daha iyimser bir şekilde şekil almaya başladığını görüyorum. Her iki taraf da ateşkesi istiyor, kimse 'ateşkesi istemiyorum' demez. Çünkü dünya kamuoyuna bunun hesabını vermek kolay olmaz. Çünkü sizi moral olarak yukarıda tutan bir şey değil. Ama diğer taraftan her iki tarafın da ateşkes talepleri farklı. Bu taleplerin uzlaştırılması gerekiyor. Müzakere ve ara buluculuk da bunun için var. Bu talepler uzlaştırılırken bir miktar kendileri karşı karşıya olacaklar. Bir miktar bizim gibi tarafların onlara aktaracakları görüşlerin ve açacakların farklı perspektif alanların önemli rol oynadığını düşünüyorum. Bu noktada Türkiye olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bizim ülke olarak sahip olduğumuz tutum çok farklı. Belki çok az ülkenin göreceği bazı bakış açılarının olduğunu, bunu denkleme getirdiğiniz zaman ateşkese ulaşmak konusunda daha cesur adımlar atılabileceğini düşünüyorum. Ama tabii ateşkes, arkasından barış bunların hepsi çok yoğun çaba isteyen konular. Ama hiçbir ortaya koyduğumuz diplomatik yoğun çaba arazide bu ölçekteki bir savaşın bir gününü ne emeğini ne maliyetini karşılayacak bir konu değil. Yani dolayısıyla burada ne kadar emek koyarsak koyalım yine bütün sorumlu ülkelerin bu konuda adım atması, elini taşın altına koyması gerekiyor. Cumhurbaşkanımız da baştan beri bunu yapıyor zaten" değerlendirmesinde bulundu.