15 Temmuz'un üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen Başkan Erdoğan önderliğinde demokrasi nöbeti devam ediyor

FETÖ'cü hainler, 15 Temmuz 2016'da darbe girişimi yaptı. Milli birliğimizi hedef aldı. Ancak Türk Milleti'nin kararlı duruşu sayesinde başarılı olamadı. Büyük Türkiye, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde geri adım atmadı. 84 milyon, hain girişimin üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen demokrasi nöbetini sürdürmeye kararlı. İşte Takvim Gazetesi'nin sizler için hazırladığı 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü özel sayısı.

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Takvim Logo

KAHRAMANIN ADINA
Kanlı terör örgütü FETÖ, 15 Temmuz 2016 yılında Türkiye'yi hedef aldı. Ancak Başkan Tayyip Erdoğan liderliğindeki kahraman Türk milleti hainlere geçit vermedi. Onlardan biri de Şehit Ömer Halisdemir'di.

Takvim Logo

15 Temmuz darbe girişiminin kahramanlarından Ömer Halisdemir'in ismi onlarca küçük kahramana verildi. Şehidin, şehadete yürüyen fotoğrafı hafızalara kazınırken 2016 yılından itibaren 11 bin 829 çocuk Ömer Halis adını aldı. Darbe girişimi sonrasında doğan Ömer Halislerden birinin hikayesi ise şu şekildeydi. 15 Temmuz darbe girişimi öncesine kadar evlatlarının doğumunu bekleyen Boz Ailesi, Ömer Asaf ismini düşünüyordu. Yaşanan olay sonucunda kahraman şehidin büyük gurur yarattığı aile 12 Ağustos'ta doğan evlatlarına Ömer Halis ismini verdi. Ömer Halis'in babası Ahmet Boz, "15 Temmuz'dan sonra Ömer Halisdemir'in şehadete yürüyen görüntülerini gördüğümüzde evladımızın isminin Ömer Halis olmasına karar verdik. Normalde odasının kapısını bile Ömer Asaf ismiyle süslemiştik. Bir Ömer Halisdemir gitti ama milyonlarcası gelecek" dedi.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası izledikleri görüntülerin etkisinden uzun süre çıkamadıklarını kaydeden Boz, "Ömer Halisdemir'in şehadete yürüyen o görüntüleri hafızamıza kazınmıştı. Oğlum 12 Ağustos 2016'da doğmuştu. Unutulacak görüntüler değildi ve unutturulmaması lazımdı. Yiğitlik, kahramanlık ve şehadet şuuru evladımızda yaşasın istedik" ifadelerini kullandı.

Takvim Logo

Yeni Ömer Halislerin ülkeyi her türlü kötülükten koruyacağını belirten Boz şöyle devam etti: Ömer Halisdemir 15 Temmuz'da canı pahasına ülkemiz üzerindeki kirli planları bozdu. Yeni doğan evlatlarımız ise kurulacak kirli tuzakları bozacak. Yiğitlik ve şehadet şuuruyla yaşayacak. İsmini bir kahramandan aldığını biliyor.

Nüfus Müdürlüğü'nde yeni doğan 1700 bebeğin ismi Ömer Halis konulmuştu Nüfus Müdürlüğü'ne gittiğimde, o gün için İstanbul'da 117, Türkiye geneli ise 1700 civarında yeni doğan bebeğin isminin Ömer Halis olarak verildiğini söylemişlerdi. Biz reklam olsun diye bu ismi koymadık. O gece gördüğümüz fedakarlıktan etkilendik. Bir şuurun neticesiydi.

İlerde gür bir sesle ismini haykırsın diye koyduk. İsminin şehit olan bir kahramandan aldığını biliyor.

Takvim Logo

PEDALLAR ŞEHİT İÇİN
İstanbul'da Arnavutköy Belediyesi, 15 Temmuz
Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Ömer Halisdemir 6. Ulusal Bisiklet Turu düzenledi. Tura katılan sporcular Afyonkarahisar'a ulaştı. Anıtpark önünde gelen bisikletliler, buradan Şehit Ömer Halisdemir'in Bor'daki mezarına götürülmesi için toprak aldı. Arnavutköy Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürü Mahmut Okur, şunları söyledi: "Şehit Ömer Halisdemir Bisiklet Turu'nu inşallah seneye uluslararası hale getireceğiz. Türk Cumhuriyetleri ile Balkan ülkelerinden sporcuların da tura katılması planlanıyor. Rotamızı da buna göre şekillendirmeyi düşünüyoruz. Etkinliğimizin de bütün Türkiye'yi kapsayacak şekilde değişmesi planlanıyor."

Takvim Logo

VATAN İÇİN DOĞAN'LAR
FETÖ'cü hainler, 15 Temmuz'da kahraman Türk milletinin destansı direnişiyle karşılaştı. O kahramanlar arasında Doğan Özdemir de vardı. İstanbul'da yaşayan tesisatçı Doğan Özdemir, 14 yıl sonra ikiz bebek sahibi oldu. İhanet gecesi 40 günlük ikiz bebeklerini eşine emanet etti. "Ben sokağa çıkıyorum, dönemezsem hakkınızı helal edin" diyerek Borsa İstanbul'u işgal eden darbeci hainlere karşı koymaya gitti. O anda yaralanan bir polise yardım etmek istediği sırada hainlerin ateşinde sırtından vuruldu. Şarapnel parçası da şahdamarının hemen yanına saplandı. Hayat mücadelesini kazanan Doğan Özdemir, o gün yaşananları 6 yıldır hiç unutamadığını söyledi.

Takvim Logo

Gazi Özdemir, şöyle devam etti: "Hain girişimden bugüne kadar bize kurşun atanların yargılandığı 5 duruşmaya katıldım. Duruşmada bize o akşam neler yaşadığımızı sordular. FETÖ'cü hainlerin sıktığı kurşunla göğsünden yaralanan bir polis memuruna yardım etmek istedim. Yere eğilip polisi güvenli bir alana çekerken o anda sırtımdan kurşun yediğimi bir şarapnel parçasının da boynuma saplandığını hissettim. O anda beni sivil bir araca koyup hastaneye götürdüler. Tedavi sonrası gözümü açtığımda hainlerin başarılı olmadığını öğrendim. Bayrağımız ve vatanımız için canımızı feda ederek sokağa çıktım. Duruşma salonunda hain FETÖ'cülerin konuşması tansiyonumu arttırdı ve fenalaşıp salondan çıkardılar. Kurşun kemiklerimi sıyırarak gitmiş Allah'tan saplanmadı. Şu an sağlığım normal. Şahdamarıma yakın giren şarapnel parçasını da çıkardıktan sonra bir sorunum kalmadı. İkizlerimden oğlum Mustafa Özdemir ile kızım Mediha Özdemir'in ilk karnelerini almalarını ve oğlumun sünnet şölenini görebildim. İnşallah bize ve vatanımıza yönelik bir daha böyle hainlik yaşatmaz. Hainlerin de en ağır cezayı almasını diliyorum. Mustafa KAYA

Takvim Logo

BAYRAĞIMIZA CANIMIZ FEDA
Ankara'da
yaşayan Türkan Güder, 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında hiç düşünmeden sokağa çıktı. Akıncı Hava Üssü'nde darbeci askerlerin açtığı ateş sonucu 3 yerinden yaralandı. Eşi Ümit Güder şehadete ulaştı. Oğlu Mertcan Güder ise ayağından yaralandı. Türkan Güder, bugün olsa yine darbecilere karşı çıkacağını ve vatanı için canını vermeye hazır olduğunu açıkladı. Şu ifadeleri kullandı: Eşimin bir kurşun kafasına denk gelmişti, beşinci gün şehit oldu. Çok acı yaşadık, çok şeyler gördük. Şükürler olsun Rabbime. Devletimiz yanımızda, ayaktayız. Bayrak için, vatan için ben şu anda gaziyim, şehit eşiyim, gururluyum, mutluyum. Her zaman için ben acımı içime gömdüm. Bu vatan için, bu bayrak için, seve seve canımı vermeye de hazırım.

Takvim Logo

ŞEREF MADALYAM
Terör örgütü FETÖ, 15 Temmuz'da demokrasimizi ve bağımsızlığımızı hedef aldı. Asker kıyafeti giymiş hainleriyle darbeye kalkıştı. Tanklarıyla köprüleri tuttu, F-16'larıyla halka bomba yağdırdı. İşte o anda Başkan Erdoğan'ın çağrısına uyan milyonlarca vatansever, hainlere demokrasi tokadını atmak için sokaklara aktı. Onların arasında, Konyalı işadamı İbrahim Özen de vardı.

Takvim Logo

15 Temmuz'da Afrika Başkanlar Toplantısı'na katılmak üzere İstanbul'a giden Özen, askerlerin köprüyü kapattığını görünce sokağa çıktı. Soluğu, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde aldı. Bu sırada askerlerin açtığı ateş sonucu sol ayağından yaralandı. Gazi Özen, o gece yaşadıklarını şöyle anlattı: Köprüye doğru silah sesleri duyuluyordu. Bizim elimizde ise sadece bayraklarımız vardı. İçimizde en ufak bir korku yoktu. O esnada ne kendimizi ne ailemizi hiçbir şeyi düşünmedik. O esnada vuruldum. Ayağımda kalıcı bir hasar yok ancak şeref madalyası gibi taşıyacağım platin halen duruyor.

Takvim Logo

Şükürler olsun ki Şehitler Köprüsü'nde benim de kanım var. Hiçbir şeyden korkmadık. Milletimizle ne kadar gurur duysak azdır. O gece Türkiye ezan ve selalarla dirilip sokağa döküldü, dualarla ayakta kaldı. Rabbim o geceyi ülkemize ve milletimize tekrar yaşatmasın. Allah birliğimizi ve beraberliğimizi bozmak isteyenlere fırsat vermesin.

Takvim Logo

15 Temmuz, ülkemizi parçalamak için düzenlenen bir plandı. 6 yıldır mücadele ediliyor halen umutla bekleyen kesimin olduğunu görüyoruz. Her zamankinden daha fazla kenetlenmemiz lazım. Tolga YANIK

Takvim Logo

HAİNLERE SAATLERCE DİRENDİ
Milyonlar, ülkesini savunmak için sokaklara indi. Vatanı için canlarını tanklara tüfeklere siper etti. İbrahim Özen, Başkan Erdoğan'ın çağrısına uyarak sokağa indi. Köprüyü kapatan hainlere saatlerce direndi. Vatanını teslim etmedi.

Takvim Logo

İŞTE DAKİKA DAKİKA 15 TEMMUZ'DA YAŞANANLAR
SAAT 22.00: Genelkurmay'da silah sesleri duyuldu ve bir helikopterden dışarıda bulunanların üzerine ateş açıldı. Ankara'da Genelkurmay Başkanlığı karargahı darbeci askerlerce ele geçirildi.

İstanbul'da Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprüleri, bir grup asker tarafından geçişe kapatıldı.

Takvim Logo

SAAT 22.10: Ankara'da MİT binası ve Genelkurmay Başkanlığı karargahına helikopterden ateş açıldı.

SAAT 22.35: İstanbul'daki Atatürk Havalimanı'na tankla giden darbeci askerler kontrol kulesine girdi.

SAAT 23.10: Başbakan Binali Yıldırım, olayları "TSK içinde bir grubun kalkışması" olarak niteleyen açıklamasını yaptı.

Takvim Logo

SAAT 23.15: Marmaris'te otelde tatilini geçiren Başkan Tayyip Erdoğan, buradaki bir grup gazeteciye yaptığı açıklamayla halkı darbecilere karşı direnişe çağırdı. Erdoğan, "Malum yapıdan birtakım odaklar girişimde bulunmuştur. Bunun da üstesinden gelinecek" dedi. Halkı havalimanlarına davet etti.

SAAT 23.30: Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın, darbeciler tarafından rehin alındığı bildirildi.

SAAT 00.00: Güvenlik kaynakları, askeri kalkışmanın Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bulunan FETÖ mensubu bir grup subay tarafından yapılmaya çalışıldığını duyurdu.

SAAT 00.11: Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Marmaris'te kaldığı otelden helikopterle ayrıldı.

SAAT 00.13: Darbeci askerler TRT binasını basarak canlı yayındaki haber spikerine, yönetime el koyduklarına dair yazılı bir açıklama metni okuttu. Bu açıklamada, "... siyasi iktidara görevden el çektirilmiştir" denildi. Milli Savunma Bakanı bildiriyi "korsan bildiri" olarak nitelendirdi.

SAAT 00.35: Darbe girişimiyle ilgili ilk soruşturma İstanbul'da başlatıldı. Küçükçekmece Başsavcısı Ali Doğan, darbeci askerlerin görüldükleri yerde tutuklanmaları talimatını verdi.

Takvim Logo

SAAT 00.37: Başkan Recep Tayyip Erdoğan 'Face Time' üzerinden özel bir kanala bağlandı. Halka sokağa çıkma çağrısını yaptı.

SAAT 00.40: İzmir Adnan Menderes Havaalanı'ndan THY- 8451 koduyla hareket eden TCATA uçağı, Başkan Erdoğan ve ailesini İstanbul'a götürmek üzere Dalaman Havaalanı'na iniş yaptı.

SAAT 01.01: Ankara Emniyet Müdürlüğü savaş uçağı ve helikopterlerin saldırısına uğradı. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Bu, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde bir cuntanın kalkışma girişimidir" dedi.

SAAT 01.30: TBMM Genel Kurulu Salonu açıldı. TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve milletvekilleri Genel Kurul Salonu'nda yerini aldı.

SAAT 01.40: Boğaziçi Köprüsü'nü geçmeye çalışan halkın üzerine ateş açıldı. Diyanet İşleri Başkanı'nın talimatıyla camilerden sela okunarak, halka darbe girişimine karşı sokaklara çıkma çağrısı yapıldı.

SAAT 01.43: Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin içinde bulunduğu uçak, Muğla'nın Dalaman ilçesinden İstanbul'a gelmek üzere havalandı.

SAAT 01.45: Darbeciler, Boğaziçi Köprüsü'nü geçmeye çalışan halkın üzerine ateş açtı. Cunta askerlerin halka ateş açma görüntüleri internet üzerinden yayıldıkça Türkiye çapında sokağa dökülen insan sayısı arttı. Vatandaşlar, darbecilerin olduğu noktalara akın etti.

SAAT 02.00: Marmaris'te Cumhurbaşkanı'nın kaldığı oteli vurmak üzere İzmir'deki Çiğli Üssü'nden onlarca darbecinin bulunduğu 3 helikopter havalandı.

SAAT 02.16: Marmaris'te Cumhurbaşkanı'nın kaldığı oteli vurmak üzere İzmir'deki Çiğli Üssü'nden onlarca darbecinin bulunduğu 3 helikopter havalandı.

Takvim Logo

SAAT 02.16: Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı ele geçirmeye gelen Tuğgeneral Semih Terzi, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'nın emriyle kahraman Astsubay Ömer Halisdemir tarafından vurularak öldürüldü. Halisdemir, darbeci alçaklar tarafından 17 el ateş edilerek şehit edildi.

SAAT 02.20: Havadan bombalanan Gölbaşı Emniyet Özel Harekat Daire Başkanlığı'nda 45'i özel harekat polisi, 51 polis şehit oldu. Türk Hava Kuvvetleri'ne ait F-16 uçağı, darbecilerin elindeki Sikorsky helikopteri düşürdü.

SAAT 02.30: MİT Basın Danışmanı Nuh Yılmaz, "Darbe püskürtüldü" açıklamasını yaptı.

SAAT 02.42: F-16'lar ve askeri helikopterler TBMM binasını vurmaya başladı.

SAAT 02.49: Meclis'e yeni bir bomba atıldı. TBMM Başkanı İsmail Kahraman ve Genel Kurul'daki milletvekilleri ile basın mensupları Meclis sığınağına indi. Meclis'in giriş kapılarına sabaha kadar toplam 4 bomba atıldı.

SAAT 03.10: Başbakan Binali Yıldırım, Ankara semalarında MİT, Meclis, Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık gibi kritik bölgeler üzerinde uçuş yapan her türlü askeri helikopter ve uçağın füzeyle indirileceğini açıkladı.

SAAT 03.12: Gölge CIA olarak tabir edilen ABD kurumu Stratfor, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın uçağının rotasını gösteren bir haritayı sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden tüm dünyaya duyurarak adeta uçağı hedef gösterdi.

SAAT 04.07: İstanbul Atatürk Havalimanı'na inen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini karşılayan kalabalığa "Bu bir ayaklanma, ihanet, vatana ihanet hareketidir. Bunun bedelini çok ağır ödeyecekler" dedi. Binlerce vatandaş Cumhurbaşkanı'nın etrafında etten duvar ördü.

SAAT 04.42: Marmaris'teki otele helikopterlerden FETÖ'cü teröristler tarafından ateş açıldı. Çatışmalarda polis memuru Nedip Cengiz Eker ile Cumhurbaşkanlığı koruma polisi Mehmet Çetin şehit oldu. Sabah saatlerine kadar devam eden çatışmalar sonucunda darbeci askerler, İçmeler mevkisindeki ormanlık alana kaçtı.

Takvim Logo

SAAT 05.20: Başbakan Binali Yıldırım, aralarında albayların da bulunduğu 130 darbeci askerin gözaltına alındığını bildirdi.

SAAT 06.42: Boğaziçi Köprüsü üzerindeki darbeciler silahlarını bırakarak teslim oldu.

SAAT 06.43: Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin yakınlarına 2 bomba atıldı. Bombalar, Millet Camisi'nin önüne park etmiş araçlardan birinin üzerine düştü.

SAAT 06.42: Başbakan Yıldırım, darbecilerin rehin aldığı Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın yerine vekaleten 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar'ın atandığını bildirdi.

SAAT 07.35: Darbe girişimine karşı başlatılan soruşturmalar kapsamında, Türkiye genelinde 754 asker gözaltına alındı. Gözaltına alınıp sivil polis aracına konulan üniformalı askerlerin rütbeleri söküldü.

SAAT 08.11: İstanbul'da uçak, metro ve vapur seferleri yeniden yapılmaya başlandı.

SAAT 09.32: Türkiye genelinde, aralarında generallerin de bulunduğu FETÖ üyesi bin 374 TSK personeli gözaltına alındı.

Takvim Logo

SAAT 11.01: Genelkurmay Başkan Vekili Orgeneral Ümit Dündar, "Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız, Bakanlarımız ve TBMM, TSK ile tam bir dayanışma içinde demokrasinin ve hukukun yanında yer alarak bu darbe girişimini önlemiştir" şeklinde bir basın açıklaması yaptı.

SAAT 12.57: Başbakan Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde kameralara açıklama yaptı. Yıldırım, "Bu kalkışma bastırılmıştır, toplam 161 şehidimiz, şu ana kadar bin 440 yaralımız vardır. Bu aşağılık kalkışmaya, bu olaya karışan şu ana kadar 2 bin 839 çeşitli rütbede subay, asker gözaltına alınmıştır. Üst düzey rütbeliler de mevcuttur" dedi. Köprüdeki hainler teslim oldu...

Takvim Logo

SAAT 10.07: Genelkurmay Başkanlığı'ndan çıkan 700'e yakın silahsız er ve erbaş, polise teslim oldu.

SAAT 10.41: Darbe girişiminin merkez üssü olan Ankara'daki Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığı'ndaki FETÖ'cüler, darbe girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine burayı terk etmeye başladı.

Takvim Logo

DESTAN YAZILDI
Türk milletinin tarihi destanlarla dolu. Vatanına her göz dikene, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla karşı koyup göğsünü siper eden bu asil millet, 6 yıl önce 15 Temmuz 2016 gecesi de destanlarına bir yenisini ekledi. 15 Temmuz 2016 Cuma günü saat 22.00'de başlayan FETÖ'nün darbe girişimi, 16 Temmuz Cumartesi günü saat 20.00 sıralarında tamamen bertaraf edildi.

Takvim Logo

Hainliğin tanımını bir kez daha yazan FETÖ'cülerin hesap edemediği Türk halkı ise son tehdit ortadan kalkana kadar meydanlarda gece-gündüz nöbete devam etti. Verdiği şehitlerin acısını kalbine gömen Türk halkı bir kez daha bu ihanet yaşanmaması için tarihte benzeri görülmemiş bir fedakarlık gösterisi sunarken, vatan nöbetleri 7 Ağustos 2016'da yapılan Yenikapı Mitingi'ne kadar devam etti. Bir ülke 81 şehir 84 milyonun katıldığı nöbetler hem içerideki hainlere hem de dünyada Türkiye'nin tökezlemesini, düşmesini bekleyenlere en ağır tokat oldu.

Takvim Logo

İNDİR O SİLAHI
Darbecilerin sokağa indiği ilk andan itibaren her köşe başında 84 milyon yürek onlara karşı çıktı.

Takvim Logo

BİR MİLLET AYAKLANDI
Her şey bu karelerle başladı. İstanbul'da köprüleri tutan hainler, Ankara'da ise uçaklar kaldırarak ölüm saçıyordu.

Takvim Logo

İhanete karşı tek yürek olan Türk halkının ellerindeki bayraklar adeta kalplerinde dalgalanıyordu.

Takvim Logo

BAŞKOMUTANIN ÇAĞRISI
15 Temmuz darbe girişimi Başkomutan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Tüm vatandaşlarımızı meydanlara davet ediyorum" çağrısıyla başka bir boyut kazandı. Sokaklara inen milyonlar vatanını savundu, hainleri durdurdu.

Takvim Logo

İSİMSİZ KAHRAMANLAR

Takvim Logo

Türkiye'nin dört bir yanında milyonlar sokağa inerken, 7/24 hiç ara vermeden devam eden nöbetlerde bazen isimsiz kahramanlar yorgunluğa yenik düştü.

Takvim Logo

Verdiği şehitlerin acısını kalbine gömen Türk halkı, bir kez daha bu alçak ihanetin yaşanmaması için tarihte benzeri görülmemiş bir fedakarlık gösterisi sundu.

Takvim Logo

YÜREKLERİNİZE SAĞLIK
15 Temmuz 2016 tarihinde darbeciler devletin silahı ile milleti vurmuş; yaralılar vatandaşlar tarafından kamyonlarla, taksilerle hastanelere taşınmıştı. Fedakâr sağlık çalışanlarımız da o gece vatanı kurtarmak için canlarını ortaya koyan yaralı kahramanlara insan üstü bir gayretle müdahale etti. Kanlı geceyi en az hasarla atlatmak ve can kayıplarını önlenmek için canla başla çalışan sağlık ordusu, kahramanlık destanına büyük katkı sağladı. 15 Temmuz'un gizli kahramanlarından hemşireler Fatma Şahin ve Sevda Salar ile Doktor Mehmet Fettah Arıkan o gece yaşadıklarını anlattı.

Takvim Logo

TELEFON IŞIĞI İLE MÜDAHALE
HEMŞİRE FATMA ŞAHİN: 7 aylık hamile ve nöbetçiydim. Gölbaşı Devlet Hastanesi 15 Temmuz'u en ağır yaşadı. Hastanede güvenlik görevlisi dahil toplam 18 kişiydik. Özel harekatın bombalanmasıyla birlikte başhekim yardımcımdan destek göndermesini istedim. Evi yakın olan, bombaların arasından koşup gelen çok sayıda çalışma arkadaşımız oldu. Otelde kalan doktorlardan 'Yapabileceğim bir şey var mı?' diye hastaneye gelenler oldu. Hastanemize 57 şehidimiz geldi. Çok ağır şeyler gördük. Son suyunu verdiğim polisin şehit olma anına ve polislerimizin ameliyatta kurtarılma anlarına şahit oldum. Tepemizde helikopterler uçuyordu. Hastanenin tüm ışıklarını söndürüp telefon ışıkları ile yaralılarımıza müdahale ettik. Ağır yaralıları büyük hastanelere sevk etmek istedik, ambulansımız vuruldu.

'UNUTAMIYORUM'
Şehit kuzene sahip bir sağlık çalışanı olarak o gece hastanemize gelen her yaralıya daha fazla özen gösterdim. İlk anda savaş olduğunu düşündük, bu kadar alçakça bir saldırı olabileceği aklımın ucundan geçmedi. O gece arkadaşlarımla bir karar aldık, 'Önce işimizi yapacağız, daha sonra ağlayacağız' diye... Aradan 6 yıl geçti, hâlâ 15 Temmuz'da gözümden yaş geliyor, çok duygulanıyorum. Gözümü her kapattığımda acilin önündeki kan selini anımsıyorum. 15 Temmuz'un hiçbir anını unutmuyorum, unutamıyorum. Her 15 Temmuz'da burnumun direği sızlar. 15 Temmuz'a 'tiyatro' diyenler var. Bu, nasıl söylenebilir? Yaşadığım her an her saniye çok gerçekti. Kurgu ya da tiyatro olması imkansız. Bu yıl nöbetim yine 15 Temmuz'a denk geldi, tutmak istemedim. Fatma GÖKSU

Takvim Logo

'ŞEHİT OLANLAR DA MI DÜZMECEYDİ?'
HEMŞİRE SEVDA SALAR: Ankara Fizik Tedavi Eğitim Araştırma Hastanesi'nde nöbetçiydim. Olay yaşandığında apar topar organize olup Numune Hastanesi'ne geçiş yaptık. Üzerinde Türk bayraklarıyla getirilen yaralı çocuklar, vücut bütünlüğü bozulmuş polisler, şehitler ve her yer kan gölüydü... Numune Hastanesi o gece mahşer yeri gibiydi. Yarasının farkında olmayıp başkalarına yardım eden vatandaşları görmek beni çok duygulandırmıştı. Hiç kimse, hele ki hiçbir çocuk ülkesinde kendi silahı ile o şekilde ölmeyi hak etmiyor. Hayatımda gördüğüm en kötü manzaraydı ve gözümün önünden gitmiyor. 15 Temmuz'dan sonra her nöbetimde bir helikopter geçse yeniden o geceyi yaşıyor ve tedirgin oluyorum. Tiyatro diyenler olmuştu. Düzmece değildi, şehit olanlar da mı düzmeceydi, ikiye ayrılan çocuklar tiyatro gereği miydi? Bu, hainlikti ve başka bir şey değildi. Türk askerinin sivil halka ve polislere kurşun sıkacağı kimsenin aklına gelmezdi.

Takvim Logo

'ÇANAKKALE RUHUNU YAŞADIK'
ANKARA NUMUNE HASTANESİ BAŞHEKİM YARDIMCISI MEHMET FETTAH ARIKAN: 15 Temmuz'da nöbetçi değildim, olayları öğrenir öğrenmez hastaneye koştum. Meslek hayatım boyunca hiç böyle bir şeyle karşılaşmamıştım. Kendi ordumuzun silahları kendi vatandaşlarımıza doğrultulmuştu. Hastanemizde 15 Temmuz'da 300'den fazla yaralıya müdahale ettik. O gece nöbetçi olmayan tüm mesai arkadaşlarım geldi. Çanakkale ruhunu yaşadık. Hastanenin üstünden uçaklar geçiyordu, biz yaralıları iyileştirmeye çabalıyorduk. Koridorlar kan içindeydi, mahşer ortamı gibiydi. Bir gazimiz yaralanmıştı ve kanaması vardı ama acilin durumunu görünce 'Burada ağır yaralılar var, ben başka hastaneye gideyim, sizi meşgul etmeyeyim' demişti. Kanlı geceyi 7'den 70'e milli mücadele ruhuyla atlattık. Allah bir daha bu memlekete bu tarz olaylar yaşatmasın.

Takvim Logo

'KEŞKE GAZİ DEĞİL DE ŞEHİT OLSAYDIM'
İzmir'de FETÖ'nün hain darbe girişiminde Narlıdere Kutlu Yalvaç Camii'ni basan biri kadın 3 kişi, "Bu darbe olacak. Engelleyemezsiniz" diyerek sela okuyan müezzin Mehmet Kuzgun'a kaldırım taşıyla saldırıp darp etti. Aldığı darbeler nedeniyle her tarafı çürük içinde kalan Kuzgun, 15 gün yataktan kalkamadı. Psikolojik olarak da etkilenen ve bunalıma giren Kuzgun, yüzde 100 engelli çocuğuna bakamaz hale geldi. Camiden içeri ayakkabılarıyla giren sanıklar camları da kırdı. Tüm engellemelere rağmen müezzin Kuzgun selayı okumayı başardı. Bu olayın ardından müezzin Kuzgun'a gazilik ünvanı ile birlikte devlet övünç madalyası verildi. İzmir 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan sanıklardan İlknur Falkowski'ye 2 yıl 6 ay 16 gün, Adil Coşkun'a 7 ay 15 gün hapis cezası verilirken, diğer sanık ise beraat etti. Ayrıca sanıklar 2 bin 300 lira olarak belirlenen cam bedelini ödedi. Sanıklara verilen cezanın artırılması için üst mahkemeye itiraz edildi.

Takvim Logo

'HAİNLERE FIRSAT VERMEYİZ'
3 yıl önce emekli olduktan sonra memleketi Manisa'ya dönen gazi müezzin Mehmet Kuzgun, sanıklara verilen ödül gibi ceza nedeniyle üzgün olduğunu söyleyerek, "Yine aynı durum yaşansa sela okurum. Kanımın son damlasına kadar vatanımı savunurum. Vatan hainlerine fırsat vermeyiz. Bir karış toprağımızı teslim etmeyiz. O geceki saldırı 84 milyona yapıldı. Vatanımız için canımızı vermeye hazırız" dedi.

'CANIMI FEDA EDERDİM'
"Keşke şehit olsaydım. Şehitlik mertebesine erseydim" ifadesini kullanan Kuzgun, şöyle konuştu: "Allah için, vatan için canımı feda ederdim. Ecdadımız bu toprakları kanlarını dökerek bize emanet etti. Biz de kanımızın son damlasına kadar vatanımızı savunmaya hazırız. Cenabı Allah bize 15 Temmuz'u bir daha göstermesin. Şimdi olsa benzer bir durum sela vermeye hazırım. Emekli olsam da evimin balkonuna ya da çatıya çıkar yine sela okurum." Ceyhan TORLAK

Takvim Logo

VATAN UĞRUNA
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Ankara'da Genelkurmay Başkanlığı Binası önünde helikopterden açılan ateş sonucu elinden ve bacağından yaralanan Ünal Çamdal, vücuduna saplanan şarapnel parçaları ile hayatına devam ediyor.

15 Temmuz gecesi, Keçiören'de bulunan evine iş yerinden dönen Çamdal, darbe girişimi olduğunu televizyondan öğrendi. Ağabeyi ile sokağa çıkan Çamdal, arkadaşı Suat Akıncı ve Durdu Çamdal'ı da yanına alarak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın uçağının havalimanına inebileceği düşüncesi ile Esenboğa Havalimanı'na ilerledi. Yoğun trafiğin içinden havalimanına varan Çamdal ailesi ve Suat Akıncı, orada bir memurun 'Buraya kimse gelmeyecek' demesi üzerine Kızılay Meydanı'na gitme kararı aldı. Meydanda bir vatandaşın, "Genelkurmay'ın önünde yaralılar var, yardımcı olur musunuz" demesi üzerine buraya gittiklerini aktaran Çamdal, şöyle konuştu:

Takvim Logo

ATEŞ ETTİLER
"Genelkurmay Başkanlığı binasının içinden dışarıya ateş ediyorlardı. Sonra helikopterin geldiğini söylediler. Arkamı döndüğüm anda helikopter bize ateş etmeye başladı. Bacağımdan yaralandım, yanımdaki ve arkamdaki birçok kişi hayatını kaybederken; uzvunu kaybedenler, ağır yaralananlar oldu. Benimle gelen arkadaşımın da helikopterden açılan ateş sonucu mermi karaciğerine isabet etmişti. Zorla hastaneye yetiştirebildik. Onu kaybettik."

'HASTANE, SAVAŞTAN ÇIKMIŞIZ GİBİYDİ'
Hastanede
çok fazla yaralı olduğunu anlatan Çamdal, şöyle devam etti: "Acil servis çok kalabalıktı, savaştan çıkmışız gibiydi. 'Seni bir odaya yatıralım' dediler. Gelen yaralıların halini görünce yer işgal etmemek için teklifi reddettim. Evde bir ay yattım."

Takvim Logo

BEDENİNİ SİPER ETTİ
FETÖ terör örgütü, 15 Temmuz'da Türk halkından demokrasi tokadını yedi. O geceden kalan tek şey, vatanseverlerin kahramanlık hikayeleriydi. Sedayi Yılmaz da vatanı için bedenini siper eden kahramanlardan biriydi. Giresun'un Tirebolu İlçesi'nde yaşayan 40 yaşındaki Sedayi Yılmaz, darbenin yaşandığı gece bir yakınının düğünü için İstanbul Çengelköy'e geldi. Bu sırada, darbe girişiminin yaşandığını öğrendi. Hiç düşünmeden Ay-Yıldızlı Türk bayrağını kapıp meydana indi. Hainlere karşı direndi.

Takvim Logo

Kaburgasına giren ve sağ akciğerinde kalan mermiyle yaşayan gazi Yılmaz, "O mermi, benim şeref madalyam" dedi. Şöyle devam etti:

Takvim Logo

O geceyi ömrüm boyunca unutamam. Darbe haberini alınca herkes düğün salonundan dışarı çıkıp, Çengelköy meydanına gitti. Ben de arkadaşlarımla düğünü bırakıp, şehit olmaya gittim. O hainlere fırsat vermemek için meydanları doldurduk. Yüreğimizde korku yoktu, elimizde sadece Türk bayrakları vardı. Üzerimize doğru ateş ettiler. Etrafımızda çok kişi vurulmuştu. Ben de o sırada vuruldum. Kaburgama giren mermi sağ akciğerimin içinde kaldı. Tehlikeli yerde olduğunu için alınamadı. Kaburgamda o hainlerin sıktığı mermiyle yaşıyorum. Rabbim o geceyi tekrar yaşatmasın. O gece şehit düşenlere Allah rahmet eylesin, mekânları cennet olsun. Özgür ÖZDEMİR

Takvim Logo

ACIMIZ OLSA DA GURURLUYUZ
Terör örgütü FETÖ, 15 Temmuz'da tankla tüfekle bağımsızlığımızı hedef aldı. Ankara Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığı'na da saldırdı. Elazığlı Özel Harekat Polisi Eyyüp Oğuz şehadete ulaştı. Evlat acısının 6 yıldır bir an olsun dinmediğini söyleyen baba Tevfik Oğuz, acısını şöyle anlattı: Orada Eyyüp'le birlikte 52 tane şehidimiz oldu. Telefonda oğlum Güven'le konuşurken darbe olduğunu söyledi. Hemen Eyyüp'ü aradım ilk başta telefonu çaldı ama cevap vermedi. İçimize bir his girdi. Televizyonlar da Özel Harekat binasının bombalandığını söyleyince Eyyüp'ün şehit olduğunu düşündük. Her ne kadar acımız olsa da gururluyuz.

Takvim Logo

ACIDAN FOTOĞRAFINA BAKAMIYORUM
15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında FETÖ'cü teröristler tarafından şehit edilen Erkan Pala'nın (52) annesi Muazzez Pala, o günleri unutamadı. Pala, "Darbe girişimi haberini alır almaz Erkan, Eyüp'teki evinden çıkıyor, Sütlüce'deki AK Parti binasına gidiyor. Oradaki askerleri çıkartıyor. Oradan Vatan Caddesi'ne gidiyor. Orada da askerlerle mücadele ediyorlar. Sonra belediye sarayına yöneliyor. Arkadaşları 'Erkan oraya gitme, orası çok kötü' diyorlar. Arkadaşlarının arasından sıyrılıp gidiyor. Oradaki askerlere, 'Sen kime karşı duruyorsun, buradakilerin hepsi halk' diyor. FETÖ'cü hainlerden biri, 'Ne dinliyorsun bunları, tarasana' diyor. 17 kişiyi şehit ediyorlar. Gece boyu hiç görüşemedim. Hep dediler ki, 'Şarjı bitmiştir'. 16 Temmuz öğlene doğru oğlumu morgda gördüm" dedi.

Takvim Logo

"BEN ŞEHİT OLMAK İSTİYORUM"
Oğlunun kahramanca bir hayat sürdüğünü belirten Pala, "Arkadaşlarına 'Ben şehit olmak istiyorum' demiş. Ona, 'İstanbul'da nerede olacaksın' demişler. Çok istiyormuş ki oldu. Tek derdi davasıydı. 16 Temmuz günü babası bir cenazeye katılmıştı. O esnada sağ olan oğlumun hanımına ulaştım. 'Anne ne söyleyeyim ki' deyince anladım. Daha sonra eşim cenazeden geldi. 'Sen nasıl cenazede durursun, cenaze bizim başımızda' dedim. 3 çocuğumun ilkiydi. Ümmeti için çalıştı. Talebe yetiştirirdi. Tefsir dersleri veriyordu. O bizim danışmanımızdı. Hep gözümüzün içine bakardı. Bir tek gün karşımızda ayak ayak üstüne atmadı" diye konuştu.

Takvim Logo

GÖĞSÜNDEN VURULDU
1964'te Siirt'te doğan Erkan Pala, Fatih Haydar Vakfı üyesiydi. 15 Temmuz gecesi hain darbecilerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni işgal ettiğini duyunca bölgeye gitti. Pala, "Gerektiğinde direnişe geçeriz, korkumuz yok. Tankın önünde de mi duramayacaksınız, taş da mı atamayacaksınız?" mesajları atarak arkadaşlarını mücadeleye çağırdı. Saraçhane'de darbeciler tarafından göğsünden vurularak şehit edildi. Pala'nın cenazesine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da katıldı. Pala, Fatih Camii'nde düzenlenen törenin ardından son yolculuğuna uğurlandı. Harun SEKMEN

Takvim Logo

TABUTA SIĞMAYAN ŞEHİT
Erzurum'dan Ankara'ya bir markette çalışmak için giden Oğuzhan Yaşar ve ağabeyi Kadir Yaşar, 15 Temmuz hain darbe girişiminin olduğu gece sokağa çıktı. Kalabalığa karıştıkları sırada Erzurum'da yaşayan anne ve babasını arayarak iyi olduklarını söyleyen iki kardeş, ilk olarak darbecilerin ele geçirdiği TRT binasına yöneldi. Halkın direnişi ile teröristlerden kurtarılan TRT binasının ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne yöneldiler. Külliye'ye yapılan bombardımanda şarapnel parçaları Yaşar'ın vücuduna isabet etti. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan 24 yaşındaki Oğuzhan Yaşar, hemen tedavi altına alındı. Ancak Yaşar doğum günü olan 3 Ağustos'ta şehit oldu.

Takvim Logo

OĞLUM TABUTA SIĞMADI
Erzurum'da yaşayan baba Ahmet Yaşar, oğluyla her zaman gurur duyduğunu belirterek şunları söyledi: Oğlum, 1.98 boyunda dalyan gibi bir delikanlıydı. Daha 24 yaşındaydı. Ankara'ya çalışmak için gitmişti. O an vatana el uzatıldığını görür görmez yerinde duramadı. Önce TRT'ye gitmişler sonra oradan çıkınca bir tankın üzerinde köylümüz görmüş. Demiş ki, 'Yaşar, kontrol altına alındı, gel gidelim' Oğuzhan da ona cevap olarak demiş ki; 'Ağabey daha bu gece işimiz çok' Sonra Külliye'ye gidiyor. Orada bombardımanda ağır yaralanıyor.

Takvim Logo

ÇOCUKLARI OLACAKTI
Şehit olduğunda Cumhurbaşkanımız ile birlikte morga indik. Uzun uzun baktı. Gözünden yaş geldi. Cumhurbaşkanımızı teselli ettim. Birbirimize sarıldık. Tabut istediler, tabuta sığmadı. Hemen bir tabut yaptırdılar. Sonra memleketimize getirdik. Çok zor günlerdi. Hayalleri vardı. Yaşasaydı 30 yaşında olacaktı. Belki evlenmiş, çocukları vardı. Ama o vatan için canını ortaya koydu. Ortada kurtarılmış bir vatan var. Bu kurtuluşa biz canımızı vererek fedakarlık ettik. Allah bizleri cennete buluştursun. FURKAN NEHRİ

Takvim Logo

CUMHURBAŞKANIMIZIN DİRAYETİ DARBEYİ ÖNLEDİ
FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişiminde şehit düşen Özel Harekât Polisi Eyyüp Oğuz'un Elazığ'da yaşayan babası Tevfik Oğuz "Cumhurbaşkanımız dirayetli davrandı ve halkımız da arkasından gitti. Cumhurbaşkanımızın dirayetli olması darbe girişimini engelledi" dedi. Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminin üzerinden 6 yıl geçti. Hain darbe girişiminde Ankara'nın Gölbaşı ilçesindeki Özel Harekât Daire Başkanlığına yapılan saldırıda Elazığlı Özel Harekât Polisi Eyyüp Oğuz da şehit düştü. Babası Tevfik Oğuz (68), oğlunun şehadet mertebesine ulaşmasının yıl dönümünde açıklamalarda bulundu.

Takvim Logo

"OĞLUMUZUN ACISI YÜREĞİMİZDE"
Aradan yılların geçmesine rağmen oğlunun acısının unutulmadığını belirten şehit babası Tevfik Oğuz, "Bayramlarda ve özel günlerde olsun her gün oğlumuzun acısı yüreğimizde. Eyyüp çok görevler üstlendi ve çok zor görevlerde çalıştı. 13 sene Diyarbakır'da 10 sene de Ankara'da çalıştı. Hainler Ankara'da Özel Harekât binasına bomba attılar. Orada Eyyüp'le birlikte 52 tane şehidimiz oldu. Eyyüp'ün acısı unutulmuyor. Oğlumuzun acısı sürekli yüreğimizde" diye konuştu.

"ACIMIZ OLSA DA GURURLUYUZ"
Suriye ve Irak'ın durumunun ortada olduğunu aktaran Oğuz, "Ülkeye sahip çıkmazsak öyle olacağız. Her ne kadar acımız olsa da gururluyuz. Darbe gecesinde Cumhurbaşkanımıza bir şey olsaydı inanın ki ülkeyi teslim alırlardı. Cumhurbaşkanımız dirayetli davrandı ve halkımız da arkasından gitti. Cumhurbaşkanımızın dirayetli olması darbe girişimini engelledi" ifadelerini kullandı. Ahmet ÇÖTELİ