ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin, Çin ile egemenlik ihtilafındaki Tayvan'ı ziyaret etmesi, küresel ekonomi ve siyaset gündemini değiştirirken, dünyanın en önemli çip üreticileri arasında yer alan Tayvan ile en büyük ekonomilerinden ABD ve Çin üçgeninde devreye alınabilecek olası yaptırımların önemli ekonomik sonuçlar doğuracağı belirtiliyor.
Rusya-Ukrayna savaşı kapsamında devreye alınan yaptırımların ekonomik etkileri henüz yeni yeni netleşmeye başlanmışken, kırılgan dünya ekonomisi için yeni tehlike çanları Tayvan üzerinden yaşanan ABD-Çin gerilimiyle çalıyor.
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Pelosi ve beraberindeki 5 kişilik Kongre heyetini taşıyan uçak, Çin'in askeri karşılık dahil tüm tehditlerine rağmen Tayvan'a ulaştı.
Pelosi, ziyaret kapsamında yaptığı açıklamada, "ABD'nin Tayvan ile dayanışması hayatidir. Ziyaretimiz, ABD'nin Tayvan'a destek sözünü terk etmediğini açıkça göstermiştir." ifadelerini kullanırken, Çin Dışişleri Bakanlığı söz konusu ziyareti kınadı. Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA) ise büyük çaplı askeri tatbikat başlattı.
Siyasi açıklamalar art arda gelmeye devam ederken, Çin ekonomik yaptırım olarak nitelendirilebilecek bir kararla Tayvan'dan turunçgiller ve iki tür balığın ithalatını durdurdu.
Analistler, Tayvan'ın dünyanın en önemli çip üreticisi konumunda bulunduğunu, Çin ve ABD ekonomilerinin büyüklükleri de göz önüne alındığında söz konusu üç ülke arasında karşılıklı ekonomik yaptırımların devreye alınmasının salgın sonrası toparlanamayan ve resesyon beklentilerinin arttığı küresel ekonomi için büyük bir tehdit olacağını vurguluyor.
TAYVAN'IN EKONOMİK ÖNEMİ
Dünya ticaretinin yaklaşık üçte birinin güzergahı olan bölgenin merkezinde yer alan Tayvan, 1960'lardan itibaren kaydettiği hızlı kalkınmayla Singapur, Hong Kong ve Güney Kore ile "Asya kaplanları" olarak adlandırılan, yükselen Asya ekonomileri arasında gösteriliyor.
Tayvan'ın ekonomisi büyük ölçüde sanayi üretimi ve ihracata dayalı bir yapıya sahip. Geçen yıl toplam gelirinin yaklaşık yüzde 70'ini ihracattan sağlayan Tayvan'ın başlıca ihracat ürünleri olarak yüzde 38,5'lik payıyla elektronik parçaları, yüzde 34,8 ile mikroçip, yüzde 13 ile iletişim cihazları ve yüzde 8 ile metaller göze çarpıyor. Tayvan, ihracatının yüzde 42'sini ise Çin ve Hong Kong'a yapıyor.
Tayvan'ı son dönemde dünya kamuoyunun gündemine taşıyan bir başka kritik konuysa, ABD ve Çin arasındaki teknolojik rekabetin tetiklediği, tedarik zincirlerindeki sıkıntılarla derinleşen "mikroçip krizi" oldu. Bilgisayarlardan akıllı telefonlara, uçaklardan elektrikli araçlara kadar birçok aygıt ve teknoloji temelini oluşturan mikroçiplerin 3'te 2'sinden fazlasını üreten Tayvan, dünya ekonomisi açısından hayati bir işlevi üstleniyor.
"HERKES KAYBEDER"
Tüm dünya Çin ile ABD arasındaki Tayvan geriliminin yeni bir savaşa yol açmasından endişe duyuyor.
Apple'ın ve dünyanın en büyük çip tedarikçisi TSMC'nin Başkanı Mark Liu, Çin Tayvan'ı işgal ederse, dünyanın en gelişmiş çip fabrikasının "çalışamaz hale getirileceğini" söyleyerek tüm dünyanın kaybedeceğini söyledi.
Liu konuyla ilgili "Kimse TSMC'yi zorla kontrol edemez. Bir askeri güç TSMC'yi işgal ederse fabrikayı çalışmaz hale getirir. Bu çok sofistike bir üretim tesisi, Avrupa, Japonya ve ABD dahil dış dünyayla kimyasallar, yedek parçalar, mühendislik ve yazılıma kadar gerçek zamanlı bağlantı içerisindedir" dedi.