ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan Yahudi yerleşim birimlerini artık yasa dışı olarak görmediklerini açıklaması gözleri yeniden bu bölgelere çevirdi.
İsrail, 1967'den bu yana işgal altında tuttuğu Filistin topraklarında Yahudi yerleşim birimleri inşa etmeye devam ediyor. Bu zaman zarfında iktidara gelen hükümetler, yerleşim yerlerini, Filistin topraklarını Yahudileştirme aracı olarak kullanma politikasını aralıksız olarak sürdürdü.
Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te inşa edilen toplam 262 Yahudi yerleşim biriminin varlığı, burada egemen bir Filistin devletinin de kurulmasını imkansız hale getiriyor.
ABD'nin önceki günkü politika değişikliğine kadar uluslararası toplumun tamamı bu yerleşimleri yasa dışı olarak adlandırıyor ve Tel Aviv yönetimine bunları genişletme politikasından vazgeçme çağrısında bulunuyordu.
Göreve geldiği günden bu yana neredeyse İsrail'in her isteğini yerine getiren ABD Başkanı Donald Trump'ın, bu son kararıyla Amerika, işgal altındaki Filistin toprakları üzerine inşa edilen Yahudi yerleşimleri "yasal" kabul eden ilk ülke oldu.
ABD'nin bu kararının, İsrail'i, 1967'den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim birimlerini ilhak etmek için cesaretlendireceği belirtiliyor.
Yahudi yerleşim birimlerini genişletme çalışmalarının bir gün dahi durmadığına dikkati çeken Filistinliler, bu durumun 1967 sınırlarında bir Filistin devletinin kurulmasının önündeki en büyük tehditlerden biri olduğunu ve Batı Şeria'yı parçalanmaya ittiğini ifade ediyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Aralık 2016'da aldığı 2334 sayılı kararla, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında tüm yerleşim faaliyetlerini derhal durdurmasını talep etmişti.
52 yıldır devam eden işgali adı: Yerleşim birimleri
Filistin topraklarındaki Yahudi yerleşim birimlerinin tarihçesi şu şekilde:
İsrail, 1967'de Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ü işgal etmesinin ardından bölgede Yahudi yerleşim yerleri inşa etmeye başladı.